Haberler

---

Sevda - Cenap And Müzik Vakfı'nca 17-18 Mart tarihlerinde Ankara'da düzenlenen Müzik Sanatımız ve AB Süreci Sempozyumu'nun sonuç bildirgesini bilgilerinize sunuyoruz. 28.03.2006

---

MÜZİK SANATIMIZ VE AB SÜRECİ
SEMPOZYUM SONUÇ BİLDİRGESİ

Sevda-Cenap And Müzik Vakfı tarafından 17–18 Mart 2006 tarihlerinde Ankara’da düzenlenen "Müzik Sanatımız ve AB Süreci" sempozyumunda Beste-Besteci ve AB Süreci, Müziğin Sunulma-Dağılma-Paylaşılma Koşulları ve AB süreci, Müzik Kültürümüz ve AB Süreci, Müzik Eğitimimiz ve AB Süreci, Müzik Kurumlarımız ve AB Süreci, AB Ülkelerinde Yaşanan Türk Müzik Kültürü ile Avrupa Müzik Kültürü  Etkileşimi, alt başlıklarında 10 oturumda 31 bildiri sunuldu. Sempozyumun sonuçlarını kısaca şöyle özetlendi.

-          Bildiriler, sempozyum için seçilen başlığın, ‘’Müzik Sanatımız ve AB Süreci’’   konusunun isabetli seçildiğini, güncelliğini ve yakın geleceğimiz için önemini ortaya koydu,

-          Mesleğimizle ilgili AB yapılanması konusundaki bilgi açığımızı gidermeye yönelik azımsanmayacak sayıda bildiri dinledik, bilgilendik,

-          Hem ulusal müzik kültürümüz, hem de Avrupa müzik kültürü hakkındaki bilgileri en yetkili ağızlardan dinleyerek bir kez daha hatırlama ve üzerinde düşünme olanağı bulduk,

-          İki müzik kültürünün AB sürecinde daha yoğun bir etkileşime gireceğini, ancak bunun sancılı olabileceğini saptadık,

-          Bu alışveriş için özellikle müzik eğitimi, müzik hukuku gibi alanlarındaki eksiklikler ve ihmallerimizin hızla tamamlanması, bir tür iç onarım yapma gereğini vurguladık,

-          Eski Anadolu uygarlıklarından günümüze kadar üst üste konarak zenginleşen müzik sanatı birikimimizin bize kazandırdığı kültürel kimliğimizi, AB içinde koruyarak Avrupa müzik kültürüne katkılar getirebileceğimizi belirttik. Teknolojik gelişmeler ve küreselleşme nedeniyle kültürel bir asimilasyondan, erimeden korkmamız için bir neden bulunmadığı konusunda çoğunluk olarak buluştuk,

-          AB toplumlarının kültürel çeşitliliği korumaları, hatta geliştirmeleri yönünde ülkemizin güçlü bir dürtü, bir itici güç olabileceği yolundaki inancımızı paylaştık. Türk müzik kültürünün ege adaları halklarıyla müziksel etkileşimine örnekler dinledik, Macar–Türk – Orta Asya halk müziğinde yapısal ortaklıklarla ve benzerliklerle tanıştık,

-          Uluslararası ve AB müzik örgütleriyle daha yoğun, kurumsal ve örgütlü ilişkilerin geliştirilmesi gereğini vurguladık ve bu konuda sivil toplum kuruluşlarına çok önemli görevler düştüğünü saptadık. Ayrıca Avrupa’da yaşayan çok sayıdaki genç müzikçilerimizin, Türkiye’nin AB süreci için önemli bir birikim olduğunu saptadık.

-          Ancak Türk ve Avrupa müzik sanatlarının etkileşim sürecinde izlenecek stratejilere ve bu konuda Avrupa’ya açılımımızı destekleyecek araçlara çok fazla değinilemedi.  Belki de bu konuları yeni bir sempozyumda ele alınabilir, bu sempozyumun sonuçlarını daha da somut önerilere ve tasarımlara dönüştürülebilir.

Tüm Haberler