Haberler

Müzik Eğitimcileri Derneği'nin yeni ilköğretim ders dağılım çizelgesi ile ilgili açıklaması... 03.07.2012

İLKÖĞRETİM 1, 2 VE 3 SINIFLARDA MÜZİK VE GÖRSEL SANATLAR DERSLERİNİN TEK SAATE DÜŞÜRÜLMESİ SANAT VE CUMHURİYET KARŞITLIĞIYLA AÇIKLANABİLİR

Millî Eğitim Bakanlığı önümüzdeki eğitim öğretim yılından itibaren kademeli olarak uygulanmak üzere ilköğretim okullarının haftalık ders dağılım çizelgesinde değişiklik yaptı. İktidarın bu yılın Mart ayında kamuoyunun yoğun tepkisine rağmen hukuk dışı yöntemlerle yürürlüğe koyduğu 6287 sayılı (4+4+4) kanun uyarınca Talim ve Terbiye Kurulunun 25.06.2012 tarih; 69 sayılı kararıyla kabul edilen yeni ders dağılım çizelgesine göre ilköğretim okullarının 1, 2. ve 3. sınıflarında her biri haftada ikişer saat okutulmakta olan müzik ve görsel sanatlar (resim) dersleri birer saate düşürüldü.

Bakan Ömer Dinçer, TTK Başkanı Prof. Dr. Emin Karip ve yedi kurul üyesinin imzasını taşıyan karara göre haftalık zorunlu ders toplamı ilköğretim birinci sınıfta 25’ten 26’ya; ikinci ve üçüncü sınıflarda 25’ten 28’e çıkarılırken ilk üç sınıfın müzik ve görsel sanatlar dersleri tek saate düşürülmüş; tırpanlanmıştır.

Bilindiği gibi çağdaş dünyada eğitim sistemi içinde sanat eğitiminin önemli bir
yeri vardır. Sanat eğitimi, yalnız profesyonel anlamda sanatçı olacak kişiler için değil; genel eğitim bütünlüğü içinde toplumun tüm bireyleri için planlanır. Toplumun, çağın gereklerine uygun, kişilikli, sağlıklı, dengeli yurttaşlar yetiştirme hedeflenir. Bizim 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunumuzda da, bu konu Türk Millî Eğitiminin Temel Amaçları içinde “Beden, zihin, ahlak, ruh ve duygu bakımlarından dengeli ve sağlıklı şekilde gelişmiş bir kişiliğe ve karaktere, hür ve bilimsel düşünme gücüne, geniş bir dünya görüşüne sahip, insan haklarına saygılı, kişilik ve teşebbüse değer veren, topluma karşı sorumluluk duyan; yapıcı, yaratıcı ve verimli kişiler olarak yetiştirmek (Madde 2)” ifadesini bulur.

Son dönemlerde genel eğitim kurumlarında müzik, resim gibi sanat dersleri giderek adeta yok sayılan bir yaklaşım görmektedir. MÜZED, kuruluşundan bu yana sanat eğitimimizin ve özelde müzik eğitimimizin bir eğitim hakkı olarak önemini vurgulamış, bu derslerin hak ettiği oranda programlarda yer alması programların, eğitim ortamlarının çağa uygun biçimde düzenlenmesi, yeterli sayıda sanat eğitimcisi atanması için girişimlerde bulunmuş, çaba göstermiştir.

Bu konuda Talim ve Terbiye Kurulu başkanlarıyla, ilgili genel müdürlüklerle defalarca görüşülmüş, şûralarda kararlar aldırılmış, imza kampanyaları düzenlenmiş, demokratik kitle örgütleriyle, beden eğitimi ve resim öğretmenleriyle birlikte düzenlenen ortak kitlesel eylemlerde yer alınmıştır.

MÜZED, Millî Eğitim Bakanı Ömer Dinçer ile de 7 Aralık 2011 günü makamında bir görüşme yapmış, sanat eğitimi alanında temel istemlerimizi iletmiştir. (Ayrıntılı bilgi için bkz: http://www.muzed.org.tr/index.php/basn-acklamlar/54-muezed-heyeti-milli-egitim-bakani-oemer-dincer-ile-goeruestue).

Bu görüşmede ayrıca okullarda müzik ders saatlerinin, müzik öğretmeni istihdamı ve güzel sanatlar eğitimine verilen önemin artırılmasını istemini içeren; ülke genelinde müzik öğretmenlerinin, eğitimcilerinin, sanatçılarının, velilerin, her meslekten 4769 yurttaşın imzasını taşıyan dilekçeleri üç klâsör hâlinde Bakana sunmuştur.

Bakan Dinçer özetle: “Herkesin ortak söyleyebileceği şarkıların olmamasını büyük bir problem olarak görüyorum. Öğrencilik yıllarımda katıldığım uluslararası bir gençlik kampında ben, söyleyeceğim bir şarkı bulamamanın sıkıntısını çektim.” diyerek “sanat eğitiminin önemine inandığını” vurgulamış “önerileri inceleyeceğini, dikkate alacağını, bu konuda her zaman önerilere açık olduğunu” söylemiştir.

4769 imzalı dilekçemize Bakan adına TTK Başkanı Prof. Dr. Emin Karip imzasıyla gönderilen 20.02.2012 tarih ve 001058 sayılı yazıda şunlar belirtilmiştir:

“…Dilekçelerde belirtilen müzik dersinin ilköğretim ve ortaöğretim kurumlarının bütün sınıflarında zorunlu ortak dersler arasında yer alması ve müzik dersi için haftada iki ders saati süre ayrılması ile bireysel çalgı ve ses eğitimi derslerinin bu derslerin amacına, doğasına uygun olarak ders süresi boyunca öğretmeniyle bire bir yapılabilmesine ilişkin talepler, süreç içerisinde haftalık ders çizelgeleri ile ilgili değişiklikler söz konusu olduğunda değerlendirilecektir.”(Bu konuda ayrıntılı bilgi için bkz: http://www.muzed.org.tr/index.php/duyurular/72-dilekcelerimize-bakanliktan-yanit-talepleriniz-suerec-icerisinde-degerlendirilecektir)

Bakanlığın, yeni düzenlemeleri yaparken eğitim örgütlerinin, kamuoyunun isteklerini tamamen göz ardı ettiği; hatta kendi açıklamalarını, verdikleri sözleri unuttuğu görülmektedir. Öte yandan bizzat Adalet ve Kalkınma Partisi İktidarı döneminde 2006 Kasımında yapılan 17. Millî Eğitim Şûrasının “Eğitimde Nitelik” komisyonunda oybirliğiyle “Tüm eğitim kademelerinde sanat derslerine ağırlık verilmelidir.”kararı alınmıştır. Yine aynı iktidarın 1- 5 Kasım 2010 tarihinde düzenlediği 18. Millî Eğitim Şûrasında “İlköğretim düzeyinde görsel sanatlar ve müzik ders saatleri yeni öğretim yöntem ve teknikleri de dikkate alınarak artırılmalı ve bu dersler ortaöğretimde zorunlu ders hâline getirilmelidir.” kararı alınmıştır. Bakanlığın kendi şûra kararlarına dahi itibar etmediği anlaşılmaktadır.

Bakanlık, “4+4+4” sistemi için çıkardığı açıklayıcı kitapçıkta; “ortaokullarda, yani ikinci 4 yıllık kademede Türkçe, Matematik, Fen, Sosyal Bilgiler ve Yabancı Dil gibi temel dersler dışında seçimlik dersler ile lise eğitimi için alt yapı oluşturulacaktır.” denilerek “temel dersler” içinde sanat derslerinin adı belirtilmemiştir. (Bu derslere ek başka temel derslerin de yer alacağı “gibi” sözcüğüyle belirtilmek istendiği bir varsayım olarak düşünülse bile temel dersler arasında sanat derslerinin adının açıkça yazılmasından kaçınılmış olması anlamlıdır.).

Bakan Dinçer önceki bazı demeçlerinde sanat derslerinin notla değerlendirilmesinin kaldırılabileceği görüşüne de yer vermiştir. Bilindiği gibi değerlendirme bir eğitim sürecinin en önemli basamaklarındandır. Genel eğitim sistemi içinde müzik, resim gibi derslerde öğrencilerin kendi yetenekleri içinde gösterdiği çaba değerlendirilir. Değerlendirme kaldırılırsa o uygulamanın adı ders değil etkinlik olur. Bu da sanat derslerinin fiilen sonlandırılması anlamına gelir.

Bakanlığın demokratik mekanizmaları, her türlü katılımı tamamen dışlayarak aldığı bu karar ve uygulamalar, Cumhuriyet ve sanat karşıtlığıyla açıklanabilir.

Getirilmek istenen yeni sistemin bugüne kadar ortaya dökülen ipuçlarından; gelecek kuşaklarımızın dışa bağımlı, dinci, anti demokratik bir yapılanma içinde; cumhuriyete, Atatürk ilke ve devrimlerine; yabancılaştırılmak istendiği; batıya ucuz işgücü ve cemaatlere boyun eğecek kişiler olarak yetiştirilmesinin hedeflendiği apaçık ortaya çıkmıştır.

4+4+4 sisteminin asıl hedefinin zorunlu temel eğitimin kesintiye uğratılarak imam hatip ortaokullarının açılması ve yaygınlaştırılması olduğu görülmektedir. Toplumun bu kadar imama gereksinmesi olmadığına göre bütün sistemin imam hatip modeline göre düzenlenmesinin hedeflendiği ortaya çıkmaktadır. Bu da toplumumuzun Ortaçağa sistemine ve egemen batı ülkelerinin gereksinimlerine uygun bir kalıba sokulmak istendiğini göstermektedir. Bütün demokratik mekanizmalar dışlanarak baskı ve şiddetle yasalaştırılan bu kalıplar, yaklaşık doksan yıldır Cumhuriyet eğitimiyle aydınlanmış Türk toplumunun yapısına uymayacak ve iflas edecektir.

Bakanlığın bu tutumundan cesaret bulan bazı okul yöneticileri görevlerini yapmakta olan ve mevcut programları uygulayan müzik öğretmenlerine baskı yapabilmekte, müzik öğretmenleri sanat düşmanı bazı kimselerin çirkin saldırılarıyla karşılaşmaktadır. Bu baskı ve saldırıları yapanları kınıyoruz. Tutum ve uygulamalarıyla olası başka baskı ve saldırganlıklara zemin hazırlayan Bakanlığı uyarıyoruz: Sanat karşıtlığı, eğitime karşı olmaktır, cumhuriyete ve aydınlanmaya karşı durmaktır.

Bakanlığın, demokratik yöntemlerden uzak bir tutum içinde ilköğretim okullarımızda sanat eğitimini temelden tırpanlayan bu kararını düzeltmesini, ders dağılım çizelgeleri içinde sanat eğitimi derslerinin diğer derslerle dengeli biçimde artırılmasını istiyoruz.

Derneğimiz diğer eğitim kuruluşlarıyla, kitle örgütleriyle, tüm halkımızla birlikte daha 4+4+4 sisteminin yasa hazırlıkları döneminden bu yana yapılan işlemin yanlışlığını vurgulamakta savaşım vermektedir. Derneğimiz öncülüğünde müzik eğitimcileri yapılan son hukuk dışı, sanat karşıtı girişime de sessiz kalmayacaktır.İnanıyoruz ki toplumumuzun yürüttüğü bu haklı savaşım sonunda Türkiye’nin gereksinmesinden uzak Atatürk ve cumhuriyet karşıtı girişimler sonuçsuz kalacaktır.

Refik SAYDAM
Müzik Eğitimcileri Derneği (MÜZED)
Genel Başkanı