Haberler

15 Haziran 2013... DT hakkında bir not: 16.06.2013

Devlet Tiyatrosu'nun eski genel müdürü, yönetmen, Yücel Erten kişisel facebook sayfasında paylaştığı yazısında Devlet Tiyatrosu'nun iktidar eliyle sürüklendiği durum üzerine bir değerlendirme yapmış. Bir sanat kurumun düştüğü ya da düşürüldüğü durumu ortaya koyması açısından önemli bulduğumuz bu halka açık paylaşımı aşağıda yayınlıyoruz:

DT Hakkında bir Not 15 Haziran 2013

Lemi Bilgin'e kızgın ve kırgınım. Başbakanın ve çevresinin Devlet Tiyatrolarını imha etmeyi amaçlayan sözleri söylediği 2012 Nisan'ından, görevden alınışına kadar geçen 13 ay içinde, dut yemiş bülbül gibi sustu. Bir tavır, bir duruş göstermedi ve yıkımcılara karşı bir tek cümlesi olmadı. En azından "özlemimiz özerkliktir" şeklinde masum bir cümle kurabilirdi, kurmadı. İktidarın önünde düğmelerini ilikledi, çevresine patinaj yaptırdı, hattâ uyum gösterme amacıyla bazı oyunları repertuvardan geriye çekti, iktidarın dümensuyunda durmaya çalıştı; ama bunlar fayda etmedi, gitti…

Yerine Mustafa Kurt atanmış. Kendisini tanımam. Şu günlerde göreve geldiğine göre, iktidarın her türlü isteğine "evet" deyip elpençe divan duracak birisi olsa gerek, diye düşünürüm… (Düşünce özgürlüğü varsa tabii?)

Bugün Ankara Devlet Tiyatrosu Müdürlüğü sekreteryasından bir telefon aldım:
- Müsaitseniz müdürümüz Şekip Bey görüşmek isterler efendim.

- Kim?
- Şekip Bey.

(Ankara DT Müdürlüğüne bir Din ve Ahlâk Dersi hocasının atanmadığını ben nereden bileyim?)

- Bir soyadı yok mu bu Şekip Bey'in?

- Şekip Taşpınar efendim.

(Onu da tanımıyorum ama, facebookdan arkadaşımdı, oradan hatırladım. Nedense şu an arkadaş olarak görünmüyoruz?… Ankara Müdürlüğü görevini o üstlenmiş demek… Telefonda güzel bir ses, temiz bir diksiyon, kibar bir ifade. Konuştuk. Özeti şu:)

- Mustafa Bey önümüzdeki sezonu yerli oyunlarla açmak istiyor. (Refik Erduran sendromu?) Bizler sizin "Deli Dumrul"unuzla büyüdük. Önümüzdeki sezon Ankara'da "Deli Dumrul"u sahnelemek ister misiniz?

- Şu sıralar Devlet Tiyatroları'nda bir oyun sahnelememin uygun olmayacağını düşünüyorum. İktidarın sergilediği yıkımcı tutum karşısında, Lemi Bilgin 13 ay boyunca sustu. Ona rağmen görevden alındı. Şimdi şu yasa tasarısı hakkında Mustafa Kurt ne diyor, sizler ne düşünüyorsunuz? Bunu işitmem, görmem, bilmem lâzım. Bu pasif suskunluk içinde benim Devlet Tiyatroları'nda bir oyun yapmam mümkün görünmüyor.  (Aslında mümkündür ama, o oyunun ne olacağına ben karar verirsem, sizin de buna cesaretiniz varsa! Bunu da söyleyecektim ama, telefondaki ses kibarca geri çekildi.)

- Peki. Teşekkür ederim…

- İyi günler, başarılar...