Haberler

İKSV, klasik müziğin efsane isimleri Martha Argerich ve Gidon Kremer’i İstanbul’da dün akşam ilk kez birlikte sahneye çıktı. Muhteşem ikilinin Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda verdiği konser ender dinlenebilecek yüksek kalitedeydi 27.11.2013

30 yılı aşkın bir süredir birlikte sayısız müzikal ziyafete imza atan Martha Argerich ile Gidon Kremer konserini 1600’a yakın kişi izledi. Klasik müziğin iki dev ismi, tüm dünyada müziği yeniden keşfedilen Sovyet besteci Weinberg’in Keman ve Piyano için Sonat No. 5, op.53, keman-piyano repertuvarının başyapıtlarından Beethoven’in Keman Sonatı No.8 Sol Majör, op.30 ve Keman Sonatı No.10 Sol Majör, op.96’yı seslendirdiler. Kremer, solo Keman için Sonat No.3, op.126 yorumuyla çok büyük bir virtüöz olduğunu bir kez daha kanıtladı.

Konser bitiminde sanatçılarla kucaklaşan Müzik Festivali Drektörü Yeşim Gürer Oymak sanatçıların çiçeklerini kendi elleriyle sundu. Sanatçılar, nefes kesen konserin dinmeyen alkışlarını gene olağanüstü yorumladıkları Beethoven ve Piazzola’dan birer bisle yanıtladılar. Salonu sarsan Martha Argerich ve Gidon Kremer’in birlikteliği muhteşemdi.

Gidon Kremer, Martha Argerich ile 30 yılı aşan müzikal birlikteliklerinden, “Paradoks şu ki biz âşık bir çift olmadığımız halde, müziğimiz aracılığıyla konuştuğumuz samimi dil genellikle sadece âşık çiftler arasında kullanılır. Bizim müziğimiz vasıtasıyla birbirimize, âşık bir çiftin olabileceğinden daha yakın olduğumuz bile söylenebilir." diye bahsediyor. Konserde tam da gördüğümüz ve dinlediğimiz de böyle bir üst birliktelikti.

İkili en son Ekim ayında, geçtiğimiz on yılda Rusya'da yaşanan insan hakları ihlallerini protesto etmek için Berlin’de düzenledikleri “Rusya’ya Sevgilerle” başlıklı konserde bir araya gelmiş olan sanatçıların uzun yıllara dayanan ortak bir müzik geçmişi ve pek çok CD kaydı bulunuyor.

Yarım asırdır tüm dünyada müzikseverlerin hayranlıkla takip ettiği, benzersiz bir kariyere imza atan Martha Argerich’in 19. ve 20. yüzyıl piyano edebiyatına getirdiği yorumlar pek çok müzik eleştirmeni tarafından “referans” kabul ediliyor. Bach’tan Bartok’a, Beethoven’den Messiaen’a çok geniş bir yelpazeye yayılan repertuarıyla Martha Argerich çağımızın en büyük piyanistlerinden biri olarak gösteriliyor. Buenos Aires doğumlu sanatçı, memleketinde kendi adına düzenlenen Uluslararası Piyano Yarışması ve Festivali’ni yürütüyor, Lugano Oda Müziği Festivali ile genç yeteneklerin önünü açıyor; 1998’den bu yana da Japonya’daki Beppu Festivali’nin sanat direktörlüğünü üstleniyor. İki Grammy ödüllü piyanist, albümleriyle ayrıca Gramophon Yılın Sanatçısı, Monde de la Musique Choc ve BBC Müzik Dergisi gibi pek çok prestijli ödülün de sahibi. Sanatçı son olarak da 2013 Echo Klassik Yılın Solisti (Piyano) Ödülü’nü kazandı.

İş Sanat’ta dinleyeceğimiz Kremerata Baltica’nın kurucusu

120’yi aşkın albümü ve yazdığı dört kitabıyla çağımızın en üretken sanatçıları arasında sayılan Gidon Kremer, 40 yılı aşkın bir süredir dünyanın en ünlü orkestra ve sanatçılarıyla birlikte çalışıyor. Kraliçe Elisabeth, Paganini ve Çaykovski Yarışmaları’nda kazandığı ödüllerin ardından baş döndürücü bir kariyere imza atan Gidon Kremer, İstanbul Müzik Festivali izleyicilerinin de yakından tanıdığı bir sanatçı. İlk kez 1975 yılında 3. İstanbul Festivali’ne gelen Kremer, sonrasında birçok kez İstanbul Müzik Festivali’nin konuğu oldu ve estival seyircilerinin büyük beğenisini topladı. 2011 yılında 39. İstanbul Müzik Festivali’nin Yaşam Boyu Başarı Ödülü’ne de layık görülen Kremer aynı zamanda günümüzün seçkin oda müziği festivalleri arasında sayılan Lockenhaus Festivali ve bu akşam İş Sanat’ta trompet sanatçısı Gabor Boldoczki ile konser verecek olan Kremerata Baltica’nın da kurucusu.

Cumhuriyet