Haberler

Kanun Hükmünde Kararname ile ihraç edilen İzmir Devlet Opera ve Balesi Orkestra Şefi İbrahim Yazıcı Alman Braunschweiger Zeitung gazetesinin gündeminde... 23.02.2018

Kanun Hükmünde Kararname ile görevinden ihraç edilen İzmir Devlet Opera ve Balesi Orkestra Şefi İbrahim Yazıcı’nın ihraç edildiği süreç içinde yaşadıkları Alman Braunschweiger Zeitung gazetesi tarafından Almanya’nın gündemine taşındı. Gazete orkestra şefi İbrahim Yazıcı’nın pasaportuna el konulduğu için yurtdışındaki konserlerine gidememesini, geniş bir haberle okurlarına duyurdu.

Alman Braunschweiger Zeitung gazetesinden Andreas Berger’in ilgili haberi şöyle:

“Pasaport problemi, bu hafta sonu Türk orkestra şefi İbrahim Yazıcı’nın arkadaşı ve kendisi gibi Türk olan Fazıl Say’ın İstanbul Senfonisi’ni devlet tiyatrosunda yönetemeyecek olmasının ardındaki ince mesajdı. Tabi ki Türkiye’de keyfi yönetim tarzı gitgide artan Cumhurbaşkanı Erdoğan ve onun AKP’sine karşın insanların uyanıp dikkate alması gereken bir mesaj. Telefonla ulaştığımız Yazıcı’nın bize dedikleri de pek iç açıcı değildi.

‘Bir yıl evvel İzmir Opera ve Balesi’ndeki şeflik görevimden alındım. Asla kanuna karşı bir konuşma ya da açıklamam olmadığı için bunun basit bir hata olduğunu düşündüm’diyor orkestra şefi. Olağanüstü hal uygulamasının bir neticesi olarak çoğunluğu akademisyen olan yaklaşık 5000 kişinin işine son verildi. ‘Demokratik bir düzende yaşıyoruz. Tabi ki fikirlerimi söyledim ve bunları sosyal medyada da paylaştım. Hükümeti eleştirdiğim zamanlar da oldu ama, bu bir demokraside gayet normal bir şey.’ Görevden alınmasıyla ilgili herhangi bir gerekçe gösterilmedi.

‘Görevden alınmamdan bir hafta evvel Kültür Bakanlığı’ndan bir müfettişin gelip sosyal medya paylaşımlarımla da ilgili olmak üzere beni yaklaşık altı saat sorgulaması, fakat görevden alınacaklar listesine bu sorgulamadan çok daha önce adımın konulmuş olması da, dikkate alınması gereken bir durum.’

Yazıcı başka devlet kurumlarında da işe giremiyor. ‘Bereket versin ki; hala yönetebildiğim özel orkestralar var ve yine piyanist olarak konserler verip oda müziği yapabiliyorum. Fakat her konser için Emniyet’ten izin almanız gerekli.’

Yazıcı dış ülkelerle de iyi bağlantılara sahip. Onu temsil eden menajerlik ajansı da Hamburg’ta. Konuk şef olarak Luzern Senfoni Orkestrası, WDR Köln Radyo Orkestrası, Deutsche Symphony Orchester gibi topluluklarla Hamburg, Paris, Moskova ve Saint Peteresburg gibi yerlere gitmiş. Ancak bu artık mümkün değil. İzmir Operası’ndaki görevinden ayrılınca vize problemi olmadan pek çok ülkeye seyahat ettiği pasaportunu geri vermesi gerekmiş. Sonrasında normal bir turist pasaportu almış ve Almanya’dan da beş yıllık Schengen vizesi almış. ‘Sonrasında bir arkadaşımın düğününe katılmak üzere seyahat etmek için havaalanına gittiğimde, pasaportumun geçersiz olduğu söylendi’ diyor Yazıcı. Bunun gerekçesi herhangi bir kanuni düzenleme de değilmiş, olay sadece İçişleri Bakanı’nın yayımladığı bir genelgeden kaynaklanıyor. ‘Bununla ilgili olarak işlem başlattım, anayasal bir düzende yaşıyoruz ve anayasamız bize seyahat özgürlüğü tanıyor, kanun benim yanımda’ diye belirtiyor Yazıcı. İki mahkeme itirazını reddetmiş ve şimdi de Anayasa mahkemesinin kararını bekliyor. Ancak yaklaşık 200.000 kişinin benzeri konularda başvurusu olduğu için mahkemenin karar vermesi için zamana ihtiyaç var. Bir daha pasaportunu alana kadar da bir Braunschweig seyahati mümkün görünmüyor.

Fakat Say’ın İstanbul Senfonisini Braunschweiglıların kalbinde yerini alıyor. Şefliği bu kez orkestranın Müzik Direktörü Srba Dinic üstleniyor. Senfoni İstanbul’un güzellikleri, tarihini  şehre bir ziyaret havasında anlatıyor. Dilerseniz adalara seyahat eden kızların gülüşmesini ve bir duanın ritmik yapısını da bu senfonide duyabilirsiniz.

Yazıcı bu eserde hiç bir politik yan görmüyor. Fakat ateist olduğunu söyleyen gerçek bir insan hakları aktivisti olan Say’ın Moskova’da sürgünde ölen ve insan hakları ve sosyal adaleti vurgulayan Nazım Hikmet’in sözleri üzerine  yazdığı Nazım Oratoryosu’nun Almanya’daki ilk seslendirilişini yönetmiş.

Yazıcı şimdi Anayasa Mahkemesi kararını beklemek zorunda. İcap ederse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gitmeyi düşünüyor. Bunu  sanat yaşamını sürdürebilmek için istiyor. Bu durumda dinleyici arasındaki popülerliği Say ve Yazıcı gibi kişiler tarafından kullanılabilir.

Fazıl Say’ın İstanbul Senfonisi ve Bernd Glemser’in solist olarak seslendireceği Beethoven 3. Piyano konçertosu Pazar saat 11, Pazartesi saat 8’de Devlet Orkestrası tarafından Braunschweig Şehir Salonunda seslendirilecek.”