Haberler

Hadi bir masal anlat bana, içinde hakkaniyet olsun! 14.05.2022

Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde, deve tellal iken pire berber iken ben dedemin beşiği tıngır mıngır sallar iken çok mutlu bir yaşam süren bir köy varmış. Bu köyde yaşam o kadar mutlu devam ediyormuş ki, köy ahalisi derd üstü murad üstü mutlu mesut bir hayat sürüyormuş. Bu köyün dededen toruna devam eden, bir de çalgı topluluğu varmış. Köyün yaşamında önemli bir yeri olan bu çalgı topluluğunda aynen bir hanedanlık hüküm sürermiş. Yaşlanıp topluluktan ayrılan bir çalgıcının yerine yapılan göstermelik imtihanlarla yeteneğine falan bakılmadan, köyde hanedanlık sürdüren aileden bir çalgıcı getirilir yerleştirilir ve bu durum da köyde rahatsızlığa neden olurmuş. Çünkü köyde hanedanlık hükmü süren bu ailenin çalgıcılarından daha iyi, daha yetenekli, daha deneyimli çalgı çalabilir gençler de varmış köyde.

Devran bir şekilde böyle sürüp giderken, gel zaman git zaman günün birinde köyün ihtiyar heyeti; çalgı topluluğunda çeşitli nedenlerle meydana gelen mevcut azalmanın artık topluluğun görevini iyi şekilde yerine getiremediğini, bunun da kalite düşüklüğüne neden olduğunu, bu durumunda köy halkında rahatsızlık yarattığını gündeme getirerek, topluluğa yeni çalgıcıların kazandırılması gerektiği düşüncesiyle çalgı konusunda etkin olan köyün kavalcıbaşısına gidip olur istemişler. Kavalcıbaşı da bir müddet düşündükten sonra,  ‘tamam yapalım bu imtihanı’ diyerek imtihan yapılma isteğini tasdik etmiş ve imtihan yapılacağını tüm köye açıklamış.

İmtihan yapılmak üzere hemen hazırlıklara başlanmış ve kavalcıbaşının imtihan komisyonu başkanı olduğu bir imtihan heyeti kurulmuş.  İmtihan heyetinde, köyün kavalcıbaşısından başka İhtiyar heyetinden birkaç ihtiyarın olduğu bir imtihanla köyde hanedanlık sürdüren nüfuzlu bu aileden çalgıcılar topluluğa alınmış. Köyden imtihana giren bazı kişiler de imtihanı kazanamayarak elenmişler. Bu durum köyde her zaman olduğu gibi yine ciddi rahatsızlığa neden olmuş. Çünkü imtihanı yapan ihtiyar heyetinde olması gereken müzisyenler yokmuş. Her zaman olduğu gibi göstermelik bir imtihan yapılarak topluluğa hâkim aile hanedanı desteklenmiş.

Gel zaman git zaman, imtihanı kazanamayan çalgıcılardan birisi kasabaya pazara gittiği sırada konuyu kasabanın kudretli kadısına anlatarak köyde böyle bir hanedanlığın hüküm sürdüğünü, kanun nizam tanımadığını, ihtiyar heyetini de ellerine geçirerek kendi lehlerine kararlar verdirildiğini açık bir dille anlatmış. Görevi nedeniyle her zaman hakkaniyetten yana olan kasabanın kudretli kadısı, emir vererek imtihanı yapan köyün kavalcıbaşısı başkanlığındaki ihtiyar heyetini ayağına çağırmış ve dinlemiş. Sonuçta imtihanın eksik yapıldığına ve imtihan heyetinde olması gereken mızıka takımının olmadığı hükmüne varmış ve imtihanı iptal ederek, “tez zamanda yenisi yapıla!” diye ferman çıkarttırmış.

Bunun üzerine paçaları tutuşan ve ciddi panik yaşayan ihtiyar heyeti, ‘ne yapacağız?’  sorusuyla kavalcıbaşına gitmişler. O da hemen çareyi bulmuş ve imtihanı yeniden yapmak yerine komşu köylerdeki o mızıka takımını çağırarak, onlara imtihanı kaydettikleri Sony HighSonic Ultra ses cihazından imtihanı dinleyip not vermelerini önermiş. Bu durum karşısında şoke olan mızıka takımı kahkaha komasına girmişler ve masal da burada sona ermiş.