♪
Kültür bakanlığı sınavında. Ankara thm koro şefi kızını aldı. Urfa korusu şefi kayın biraderini aldı. İstanbul korosu şefi oğlu ve yeğenini aldı. ilginizi çekerse detay verebilirim
ttnet arena - 09.07.2024
♪
Cumhuriyetimizin kurucusu ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını saygı ve minnetle anarken, ülkemiz Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. yılını en coşkun ifadelerle kutluyoruz.
Mavi Nota - 28.10.2023
♪
Anadolu Güzel Sanatlar Liseleri Müzik Bölümlerinin Eğitim Programları Sorunları
Gülşah Sargın Kaptaş - 28.10.2023
♪
GEÇMİŞ OLSUN TÜRKİYE!
Mavi Nota - 07.02.2023
♪
30 yıl sonra karşılaşmak çok güzel Kurtuluş, teveccüh etmişsin çok teşekkür ederim. Nerelerdesin? Bilgi verirsen sevinirim, selamlar, sevgiler.
M.Semih Baylan - 08.01.2023
♪
Değerli Müfit hocama en içten sevgi saygılarımı iletin lütfen .Üniversite yıllarımda özel radyo yayıncılığı yaptım.1994 yılında derginin bu daldaki ödülüne layık görülmüştüm evde yıllar sonra plaketi buldum hadi bir internetten arayayım dediğimde ikinci büyük şoku yaşadım 1994 de verdiği ödülü değerli hocam arşivinde fotoğraf larımız ile yayınlamaya devam ediyor.ne büyük bir emek emeği geçen herkese en derin saygılarımı sunarım.Ne olur hocamın ellerinden benim için öpün.
Kurtuluş Çelebi - 07.01.2023
♪
18. yılımız kutlu olsun
Mavi Nota - 24.11.2022
♪
Biliyorum Cüneyt bey, yazımda da böyle bir şey demedim zaten.
editör - 20.11.2022
♪
sayın müfit bey bilgilerinizi kontrol edi 6440 sayılı cso kurulrş kanununda 4 b diye bir tanım yoktur
CÜNEYT BALKIZ - 15.11.2022
♪
Sayın Cüneyt Balkız, yazımda öncelikle bütün 4B’li sanatçıların kadroya alınmaları hususunu önemle belirtirken, bundan sonra orkestraları 6940 sayılı CSO kanunu kapsamında, DOB ve DT’de kendi kuruluş yasasına, diğer toplulukların da kendi yönetmeliklerine göre alımların gerçekleştirilmesi konusuna da önemle dikkat çektim!
editör - 13.11.2022
Posta kutumuza bir gün bir e-posta düştü. Adının İpek Ede oldugunu belirten okurumuz, Eskişehir Anadolu üniversitesi Devlet Konservatuarı mezunu olduğunu ve şu an Afyon Kocatepe Üniversitesi'nde yüksek lisans yaptığını söylüyordu. Mavi Nota Müzik ve Sanat Dergisi'ni uzunca bir süredir takip ettiğini, kendisinin yüksek lisans öğrenimi süresinde Mavi Nota Müzik ve Sanat Dergisi üzerine bir tez çalışmasi yapmak istediğini ve bu nedenle benim yardımıma gereksinim duyduğunu belirtiyordu.
Telefonla aradım, görüştük.
Bana yazdı, ben ona yazdım.
Sonra tekrar bana yazdı, tekrar ben ona yazdım.
Bu böyle bir süre devam etti.
Güzel bir çalışma gerçekleştirerek, ülkemizde müzik eğitimine katkıda bulunmak için yola çıkmış olan bir derginin, Mavi Nota Müzik ve Sanat Dergisi'nin müzik eğitimindeki duruşunu ortaya koyan başarılı bir çalışma ortaya çıkardı.
Sevgili İpek Ede'ye bu duyarli duruşu ve düşüncesi için, Mavi Nota Müzik ve Dergisi'ni yaratan emeğe hayat verdigi için teşekkürlerimi ve şükran duygularımı sunuyorum.
Bu nedenle Sevgili İpek Ede'nin emeğine duyduğum saygının ifadesi olarak bu sayfayı kendisine hediye ediyorum.
Saygılarımla
Müfit Semih Baylan
Editör
Afyonkarahisar Kocatepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müzik Bölümü Yüksek Lisans Öğrencisi İpek Ede
ÖZGEÇMİŞ
23. 07. 1984'de Eskişehir'de doğdu. Öğretmen bir anne- babanın iki çocuğundan birisidir. Babası müzik öğretmeni olduğu için müziğin içinde doğdu denilebilir. Altı yaşında müzisyen olmaya karar vermiş bir çocuk olarak 1999 yılında Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuarı Müzik Bölümüne girerek Trompet ile tanıştı. Kısa bir süre Mehmet Erten ile çalıştıktan sonra 2006 yılında mezun oluncaya kadar Erden Bilgen'den eğitim aldı.
Seyide KASIMOVA ile Solfej, Sami HATİPOĞLU ile Armoni ve Kontrpuan, Elkhan RAUSTAMOV ile Oda Müziği, Şef Burak TÜZÜN ile Orkestra çalıştı. Anadolu Senfoni Orkestrasında takviye trompetçi olarak görev aldı.
2004 yılında Anadolu Senfoni Orkestrasıyla Almanya/ Köln konserinde görev aldı. 2005 yılında Başkent Üniversitesi tarafından organize edilen 1. Uluslararası Trompet Festivali kapsamında düzenlenen Trompet Yarışmasına katıldı. Graham NICHOLSON, Rex RICHARDSON, Gerassimos IOANNIDIS, Mathias KAMPS gibi dünyaca ünlü trompet solistleriyle çalıştı, work-shoplarına katıldı.
Ayrıca Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Senfoni Orkestrası, Bursa Senfoni Orkestrası'nda da takviye olarak görev aldı. 2006 yılında Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuarından mezun oldu. Şu anda Afyon Kocatepe Üniversitesinde Yüksek Lisans yapmakta olup Erden BİLGEN ile trompet çalışmalarıma da devam etmektedir.
MAVİ NOTA
MÜZİK VE SANAT DERGİSİ
TEŞEKKÜR
‘Mavi Nota Dergisi'ni araştırmam sırasında; araştırma yapan bir öğrenciyi yüreklendiren, desteğini ve sıcak ilgisini esirgemeyen, yalnız kaldığında pes etmeyen Sayın Müfit Semih BAYLAN' a sonsuz teşekkürler.
MAVİ NOTA MÜZİK VE SANAT DERGİSİ
"Blue Note Music and Art Review's"
İpek EDE
ÖZET
Mavi Nota Müzik ve Sanat Dergisi, bir Anadolu Kenti olan Trabzon'da Müfit Semih Baylan tarafından 1993 yılı Ocak ayında yayın hayatına başlamış, Türkiye'deki akademik müzik hayatına katkıda bulunmak, müzik eğitimi konusunda sözü olanlara fırsat sağlamak amacıyla çıkarılmış bir dergidir.
Bu araştırmayla; Mavi Nota Müzik ve Sanat Dergisini tanıtmak, Türkiye'de özellikle de bir Anadolu kentinde bir Müzik ve Sanat Dergisinin çıkarılması sırasında yaşanan zorluklara karşın verilen mücadeleden söz etmek; ülkemizdeki dergi yayıncılığı ve müzik dergileri konusunda fikir edinmek, daha sonra yapılacak olan araştırmalara yardımcı olabilmek amaçlanmıştır.
Anahtar Kelimeler: Mavi Nota, Müfit Semih Baylan, Trabzon, Müzik ve
Sanat Dergisi.
ABSTRACT
Blue Note Music and Art Review's was printed in Trabzon, an Anatolian City, in January 1993 by Müfit Semih Baylan. Its aim to give opportunety to say somethig to the people who are interested in music and to improve academic music education. Although it is difficult to print a review and make it know by everybody in a small city in Anatolia, it aimed to give an opinion on printing and help the people who'll be interested in music in the future. By this survey, it was aimed to give an opinion to the people on music education and to raise in music in the future.
Key Words: Blue Note, Müfit Semih Baylan, Trabzon, Music and Art Review's.
GİRİŞ
Mavi Nota Müzik ve Sanat Dergisini tanıtmak, Türkiye'de özellikle de bir Anadolu kentinde bir müzik ve sanat dergisinin çıkarılması sırasında yaşanan zorluklara karşın, verilen mücadeleden söz etmek, ülkemizde dergi yayıncılığı ve müzik dergileri konusunda fikir edinmek, daha sonra yapılacak olan araştırmalara yardımcı olabilmek amaçlanmıştır.
1993 yılının Ocak ayında yayın hayatına başlamış bir müzik ve sanat dergisidir. Kurucusu yazar ve müzisyen Müfit Semih BAYLAN, kuruluş yeri TRABZON' dur. Anadolu' da yayımlanan ilk müzik dergisidir.
Derginin çıkış amacı: Türkiye' deki müzik eğitimine özellikle de akademik müzik eğitimine katkıda bulunmak, yön göstermek, müzik eğitimi konusunda sözü olanlara fırsat sağlayacak bir platform oluşturmaktır.
Derginin Müzik Politikası, ilerleyen yıllar içerisinde değişir. Üniversitelerin Müzik Eğitimi Bölümlerine yönelir. Yani; derginin yayın politikası eğim müziğine hizmete yönelir. Müfit Semih BAYLAN Türkiye'de o yıllarda eğitim veren 13 Müzik Eğitimi Bölümünü dolaşır, dergiyi tanıtır, öğretim üyeleriyle görüşmeler yapar.
Mavi Nota Müzik ve Sanat Dergisi, yaşam bulduğu Trabzon şehrinin adını gündemde tutmak ve müzik eğitimine katkıda bulunacak yeni yapıtlar kazandırabilecek yarışmalar düzenlemiştir. Bu yarışmaların ilki; Mavi Nota Müzik ve Sanat Dergisi Nimet KORAY "İnceleme ve Araştırma Müzik Ödülü"dür. Bu ödülün gündeme gelmesi ve hazırlayıcısı şair Ahmet ÖZER dir. Selma KURDAKUL' un desteğiyle düzenlenen ve tüm alt yapısı dergi yönetimi tarafından hazırlanan bu ödül için; oluşturulacak seçiciler kurulunda Ertuğrul BAYRAKTAR, Koral ÇALGAN, Necati GEDİKLİ, Suna KAN, Ersin ONAY, Teoman ÖNALDI, Leyla PAMİR, Muammer SUN, Ali UÇAN, İlhan OSMANBAŞ ve Faruk YENER' den oluşmuştur.
Günümüz Türkiye'sindeki Müzik türlerinin ulusal ve evrensel ölçütler açısından durumu konulu Araştırma ve İnceleme ödülünü Deniz ERTAN, Yiğit AYDIN ve Cem SOYDEMİR' den oluşan ortak bir çalışma kazanmıştır.
Mavi Nota Müzik ve Sanat Dergisinin Türk Müzik yaşamına önemli bir katkısı da Müzik Arkeolojisi üzerine yaptığı çalışmalardır. Prof. Dr. Kurt RAINHARD' ın Almanya da Türk Müziği üzerine yaptığı çalışmalardır.
Eski Müzik Dergilerinde, gazetelerinde yer alan makaleler, günümüz Türkçesine çevrilerek yazarının imzasıyla dergide yayımlanmış, yeni kuşakların bu yazarların makalelerinden haberdar olması sağlanmıştır.
"Batı Tekniği ile beste yapan Türk Bestecileri ve Eserleri" dizini ilk kez Mavi Nota Müzik ve Sanat Dergisinde günümüz Türkçesine çevrilerek sade bir dille yeni kuşakların anlayabileceği biçimde yayımlanmıştır. Bu çalışmayı, bir müzik bölümü öğrencisi olan Emel Burçin ÖZGÜNEŞ yapmıştır.
Anadolu Güzel Sanatlar Liselerinin, Anadolu'da yaygınlaşmaya başlaması üzerine Bursa Uludağ Üniversitesi tarafından düzenlenen Müzik Sempozyumu üzerine iki özel sayı yayımlanmıştır. 1996 yılından itibaren geleneksel olarak düzenlediği Mavi Nota Müzik Ödülleri ile müziğe hizmet eden Müzik Adamı,Eğitimci,Öğrenci. Müzik yapımcısı birçok insanın emeğini değerlendirmiştir. Onları Trabzon'a davet ederek, kazandıkları ödülü kendilerine takdim ederek, şehirle bütünleşmeleri sağlanmıştır.
Mavi Nota Müzik ve Sanat Dergisi birde Şan Ödülü Yarışması düzenlemiş ve sadece müzik bölümü öğrencileri katılmıştır. Avrupa Müzik Eğitimi Birliği (Europan Society School Music) ön üyeliğine kabul edilmiştir.
Derginin Yazarları:
Necati GEDİKLİ, Faruk YENER, Deniz ERTEN,Emel Burçin ÖZGÜNEŞ, Haluk GÜNEYLİ, Nüvit BERKER, Ali UÇAN, Aydın İLİK, Demet İLİK, Mehmet Nazmi ÖZALP, Gül ÇİMEN, Ahmet ÖZER, Nevhiz ERCAN, Ayhan SARI, Ertuğrul BAYRAKTAR, Hülya TARCAN, Murat BARDAKÇI, Nesrin SÜMER, Kenan SARIALİOĞLU, Nezih Halim NEYZİ, Osman Razi AKSU, Gerardd HOFFNUNG, Faruk Aydın ÇAKIROĞLU, Mehmet Salih HALEP, Özer CİRAVOĞLU, Gündoğdu SANIMER, Ayşe SEVİM, Aygün BULUTÖTE, Özgün BARAN, Ömer GÜNER, Suat KURTULDU, Atilla AŞUT, Ahmet SAY, Nusret Kemal OTYAM, Arslan PULATHANELİ, İhsan TOPÇU, Betül TARIMHAN, Şinasi ÖZDENOĞLU, İdil BİRET, Deniz BANOĞLU, Koral ÇALGAN, Mehmet Hakan CEVHER, Suna ÇEVİK, Salih AYDOĞAN, Sefai ACAY, Nalan YİĞİT, Seçkin GÖKBUDAK, Semlin TUFAN, Yılmaz ŞENDURUR, Can KARAHAN, Efe AKBULUT ve daha birçok yazar…!
Derginin arşivinde biriken binlerce müzik dergisi,yüzlerce plak, kitap, dergi, broşür, müzik karikatürü, tarihsel belgeler, derginin yayın yönetmeni Müfit Semih BAYLAN tarafından bir sergi etkinliğinde sergilenmiştir. Bu sergiler, 1993 ve 1994 yıllarında üç kez açılmıştır.
Bu kadar güzel çalışmalara imza atan bu dergi, Trabzon'da bir müzik eğitimi okulu bulunmasına rağmen aradığı desteği bulamamış ve 1998 yılında 25. sayısını yayımlayarak yayın hayatını noktalamıştır.
Yazılarıyla Katkıda Bulunan Müzisyenler ve Belgeler
1) Mavi Nota Müzik ve Sanat Dergisi
2) Trabzonlu Müzisyenler ve Musikimizde İz Bırakanlar (Trabzon'un Müzik Tarihi Müfit Semih BAYLAN)
3) Trabzon 2000 (Trabzon Valiliği Yayını)
Müfit Semih BAYLAN
1957 yılında Trabzon'da doğdu. Aksaray Lisesi'ni bitirdikten sonra (1975) Türk Ticaret Bankasına Memur olarak girdi, 18 yıl çalıştı. 2 yıl Ankara Devlet Konservatuarında yarı zamanlı müzik derslerine katıldı. 1993 yılında, Mavi Nota Müzik ve Sanat Dergisini yayımlamaya başladı. Orkestralar, Korolar kurdu, Müzik Ödülleri Yarışmaları düzenledi, Müzikolojiye önemli çeviriler kazandırdı; ekonomik nedenlerden dolayı 1998 yılında dergiyi kapatmak zorunda kaldı, halen Trabzon Devlet Tiyatrosunda müzisyen ve rejisör olarak çalışmaktadır.
Yapıtları:
1) Trabzonlu Müzisyenler ve Musikimizde İz Bırakanlar (Araştırma-İnceleme 1.Baskı)
2) Müzik Sözlüğü (Müzik Bölümü Öğrencileri İçin)
3) Trabzon ve Müziğin Renkleri(Araştırma-İnceleme)
4) Besteleriyle Temel Şükrü DOĞRU (Araştırma-İnceleme)
TÜRKİYE'DE DERGİ YAYINCILIĞI
Türkiye'de dergi yayıncılığı gelişmiş ülkelerin çok gerisindedir. Uzmanlaşmanın giderek önemini artırdığı çağımızda, dergilerin önemi de giderek artmaktadır. Gelişmiş ülkelerin birçoğunda dergi satışları gazete satışlarının önünde yer almaktadır. Ancak; Ülkemizde dergi çeşitleri oldukça fazla olmasına karşın, okuma oranları son derece azdır. Türk dergiciliğinin içinde bulunduğu bu olumsuz durumun birçok nedeni bulunmaktadır. Bunların en başında ekonomik nedenler gelmektedir.
Teknik açıdan eksiksiz olan dergiler oldukça pahalı satılmakta, bu durum okuru olumsuz yönde etkilemektedir. Ülkemizin fert başı ortalama gelir düzeyi göz önüne alındığında teknik açıdan en kaliteli ve içerik olarak dopdolu olan bir derginin satış fiyatı 3 Türk Lirasını geçmemelidir. Başka bir deyişle, Türkiye'deki ortalama dergi satış fiyatı 3 Türk Lirası olmalıdır. Oysa ülkemizde yirmi, yirmi beş Türk lirasına dergi satılmaktadır. Ülkemizdeki dergi sanayinin diğer ülkelere oranla otuz-kırk yıl geride olduğunu söylemek mümkündür. Ancak; Daha önce de belirttiğimiz gibi geri kalmışlık teknik yetersizliklerden kaynaklanmamaktadır. Türkiye teknik açıdan, gerek bilgisayar teknolojisi olsun gerek basım teknolojisi olsun dünya standartlarının üstünde bir ülkedir. Türkiye'de dergicilik sektörünün geri kalmasının başlıca nedenlerini üç ana başlık altında toplayabiliriz:
Kimlik Sorunu
Dağıtım Sorunu
Bilgi Sorunu
Türkiye'de dergicilik sektörünün geri kalmasının en önemli nedenlerinden birisi dergi adlarının % 80 gibi büyük bir bölümünün Türkçe olmamasıdır. Bu nedenle ülke halkına yabancı kalmaktadır. Bir ülke halkının kendisine bu denli yabancı duran bir alana ilgi göstermemesi son derece doğaldır. Yabancı basının etkisindeki dergiler Türk okuruna ulaşamamaktadır. Bu sorunu kimlik sorunu olarak nitelendirebiliriz. Bu durumda ortaya bir kimlik sorunu çıkmaktadır. Türkiye'de yayımlanan dergilerin bir kimliği bulunmamaktadır. Bu anlamda ciddi bir kimlik sorunu vardır.
İkinci sorun ise Amerika Birleşik Devletleri gibi ülkelerde dergilerin gelirleri abonelerinden ve reklamlardan sağlanmaktadır. Örneğin, Amerika Birleşik Devletleri'nin önemli televizyon dergilerinden TV Guide' ın abone geliri Sekiz milyon dolardır. Dergiler açısından abone geliri son derece önemlidir. Türkiye'de bu sistem geliştirilememiştir. Dergicilik sektörünü oturtmuş ülkelerde bir dergiye abone olunduğunda o dergiyi piyasaya sürmeden önce okuma olanağı bulunmaktadır. Bu olanak abone sayısını artırmaktadır. Oysa Türkiye'de posta sistemi bunu uygulamaya elverişli değildir. Yani bir başka önemli sorun da dağıtımdır.
Amerika Birleşik Devletlerinde Dergi Yayıncılığı Birliği 250 yıl önce kurulmuştur. Türkiye'de dergi yayıncıları Birliği diye bir birlik yoktur. Yani bir sivil toplum örgütü oluşturulamamıştır. Akademik boyutta da iletişim fakültelerinde ilk " Dergi Yayıncılığı " dersi İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde başlatılmıştır. Sayıları hızla artan iletişim aşağı yukarı ortak bir ders programına geçtikten sonra dergicilik dersi diğer iletişim fakültelerinde de yaygınlaşmıştır. Ancak henüz bu sektörün yetişmiş elemanı yoktur. bununla birlikte sektörden de bu konuyla ilgili bir baskı yapılmamaktadır. Dergicilik alanında bilgi de çok az kimsede bulunmaktadır. Gazetecilik alanında ise herkes her konuda uzman görülmektedir. Oysa bu bağlamda dergiciliğin ve gazeteciliğin birbirinden farklı birer etkinlik alanı olduğunu vurgulamak gerekmektedir. Elbette her iki alanda gerçekleştirilen etkinlik gazeteciliktir ancak, her iki dalda da olayları ve olguları ele alış biçimi farklılıklar göstermektedir.
Dünyada dergicilik sektörü radyo, televizyon ve gazetelerin önündedir. Türkiye'de de dergicilik bu konuma gelecektir. O zaman " Know - how / bilgi " daha da büyük bir önem kazanacaktır. Gerçekte başarı kazanmış bir derginin adı kullanılarak dergi çıkarma geleneği oldukça yaygındır. Örneğin, " Atlas " , " Atlas Tatil " gibi. Böylelikle zaten var olan bir okur kitlesine ulaşılmaya çalışılmaktadır. Ancak günümüzde dergicilik alanında yaşanan sorunlara karşı bilgi yerine daha değişik ve değişik olduğu kadar da kolay bir çözüme başvurma eğilimi ortaya çıkmıştır. Ünlü popüler kişilerin adından yaralanılarak yeni dergiler piyasaya sürülmeye başlanmıştır. Bunun amacı o kişilerin hayran kitlesinin ilgisinin çekilmeye çalışılmasıdır. Bu kişilerin adının kullanılmasındaki diğer amaç ise yayına bir kimlik kazandırma çabasıdır. Ancak burada önemli olan sorun, hedef kitlenin seçimi konusudur. Bununla birlikte bu kişilerin etkinliğinin dergicilik olarak algılanması yanlıştır. Bu durum dergicilik alanında zaten var olan sorunların daha da artmasına yol açmıştır. Bu anlamda en önemli sorun ülkenin dergicilik sektörünün bir geleneği oluşmamaktadır. Geleneği oluşmadığı gibi, bol fotoğrafla süslenen dergi içi boş kısa metinlerle desteklenmektedir. Yani görsellik ön plana çıkarılmaktadır.
Bu yöntem ile yapılmaya çalışılan daha önce de belirttiğimiz gibi kimlik sorununa çözüm bulmaya çalışılmasıdır. Bu da bir ölçüde başarıya ulaşmış görünmektedir. Ancak unutulmaması gereken en büyük sorun bilgi sorunudur. Yani, dergilerin bir kimliğe kavuşturulmasının yanı sıra bir de uzman kadro tarafından çıkarılması şarttır. Yine de bu olgunun yalnızca ülkemize özgü olduğunu düşünmek yanlış olacaktır. Ünlü Fransız Aktris Catherine Deneuve' ün de önümüzdeki günlerde bir dergi yayımlayacak olması bunun en güzel kanıtıdır.
Ülkemizde Yayımlanan Müzik Dergileri
Andante
525
Band
Basatap
Blue Jean
Dance
Deli Kasap
Volume
Yüxexes
Orkestra
Müzik ve Bilim
Mavi Nota Müzik ve Sanat Dergisi
Bill Board
Roll
Rolling Stone
MÜZED ( Müzik Eğitimcileri Derneği )
Sevda Cenap And Müzik Vakfı Dergisi
Musiki Dergisi
Türkiye'deki müzik dergileri konusu oldukça sınırlıdır. Çünkü ülkemizde yayımlanan müzik dergilerinin sayısı fazla değildir.
Andante: İngiliz asıllı olan bu müzik dergisinin ülkemizde Türkçe çevirisi yayımlanmaktadır. Kaliteli müzik diye adlandıracağımız hemen her tür müzik türüne yer verir ama; asıl ağırlığı Klasik Batı Müziği oluşturmaktadır. Üst kültüre hitap eder, popüler değildir.
Orkestra: İdil Biret ‘ in de menajerliğini yapan, Panoyat Abacı tarafından İstanbul'da yayımlanır. 1962 yılında yayın hayatına başlamış ve halen yayınını sürdürmektedir. Orkestra Müzik Dergisi alanında en uzun soluklu dergi olmuştur. Çok sayıda bilimsel makaleye yer verilen dergide bazı yazarlar arasında meydana gelen görüş ayrılıkları nedeniyle çok ciddi kalem savaşları yaşanmıştır.
Filarmoni: Türkiye Filarmoni Derneği tarafından Ankara'da yayımlanmaya başlanmış ve yayınına hala devam etmektedir. Daha çok işin görsel yönüne ağırlık veren ve önemli makalelere yer veren dergi, bir dönem yayınına kısa bir süre ara vermiştir. Filarmoni, " Çok güçlü müzik sevgisi " anlamında kullanılmaktadır.
Müzikoloji Dergisi: Derneğin Merkezi İngiltere'dedir. Türkiye şubesi olan Türkiye Müzikoloji Derneği tarafından bir dönem çıkarılmıştır. Önemli bir bilimsel dergidir. Hem Türkçe hem de İngilizce olarak yayımlanmaktadır.
Bunların dışında Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulduğu yıllardan itibaren çok sayıda müzik dergisi yayımlanmış ancak; bunlar daha sonra yayınlarını durdurmuşlardır. Bunların içinde " Türk Musikisi Mecmuası" ile Halil Bedii Yönetken' in " Müzik Görüşleri " önemlidir.
"Bir derginin yaşayabilmesi için; maddi destek, amaç ve önemi, yayınlayanların fikir gücü, çevreden gördüğü maddi/ manevi destek, hitap ettiği toplumun duyarlılığı, yazarların gücü, savunduğu fikrin geçerliliği, amaca ulaşmadaki başarı, derginin kalitesi, fiyatı önemli etkenlerdir." ( OTMAN, 2002)
"Türkiye İstatistik Yıllığı verilerine göre ülkemizde 2500 civarı dergi yayımlanmaktadır. Bu dergilerin üçte biri'ni akademik dergiler, geri kalanını ise popüler dergiler, haber dergileri oluşturmaktadır. Süreli yayınlar, bir ülkede bilim düşüncesinin gelişmesine ve bilim kurumlarının oluşmasına önemli katkıda bulunmaktadır." (KOLOĞLU, 1978)
Kültür- Sanat- Edebiyat- Araştırma üzerine yayın yapan dergiler bu çatı altında toplanmalıdır. Yerel dergiler teknolojik olanaklardan büyük ölçüde faydalanamamaktır.
Birçok Büyükşehirlerde bile bulunmayan Kültür- Sanat- Edebiyat dergileri genelde taşra tabir edilen şehirlerde, beldelerde güç şartlar altında yaşam savaşı vermektedirler. Ayda bir yayımlanan dergiler bazı zamanlar iki ayda bire, üç ayda bire düşmektedir. Baskı zorlukları yaşamaktadırlar, teknolojik gelişmelerden faydalanmak için maddi zorluklarla karşılaşmaktadırlar.
MAVİ NOTA: Aylık Müzik ve Sanat Dergisi
SAHİBİ: Sevilay BAYLAN
GENEL YAYIN YÖNETMENİ: Müfit Semih BAYLAN
YAZI İŞLERİ YÖNETMENİ: Hülya ÖZMEN
KAPAK – İÇ DÜZENLEME: M. Reşat SÜMERKAN
SANAT DANIŞMANLARI: Ahmet ÖZER
Gündoğdu SANIMER
Suat KURTULDU
Selahattin GÜNDOĞDU
İSTANBUL TEMSİLCİSİ: Osman Razi AKSU
İZMİR TEMSİLCİSİ: Melih GÜLER
DİZGİ: Efor Yayıncılık
BASIM YERİ: Eser Ofset / TRABZON
Müfit Semih Baylan İle Mavi Nota Üzerine Bir Söyleşi
Derginin son sayısının çıkarılmasından on yıl sonra ulaşabildiğim derginin editörü Müfit Semih Baylan ile yaptığımız söyleşide Mavi Nota üzerine neler konuştuk?
İ.E : Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Kimdir Müfit Semih Baylan?
Yaşam öykünüzden biraz söz eder misiniz?
M. S. B : Beni tanımak istemişsiniz ; Eh ne yapayım tanıtayım bari kendimi. Gerçi kendimi anlatmayı pek sevmem ama şu durumda başka seçeneğim yok galiba. 1957 yılında Trabzon' da doğdum. Çocukluk ve ilk gençlik yıllarım Aksaray ve Trabzon'da geçti. Aksaray Lisesi'ni bitirdikten sonra ( 1975 ) Türk Ticaret Bankası'na memur olarak girdim ve 18 yıl bankacılık yaptıktan sonra 1993 yılında bankadan istifa ederek ayrıldım. Ayrıca liseyi bitirdikten sonra iki yıl kadar Ankara Devlet Konservatuarı'nın yarı zamanlı müzik derslerine katıldım. 1993 yılında Kültür Bakanlığı tarafından açılan bir sınav sonucunda Trabzon Devlet Tiyatrosu'na sanatçı memur olarak girdim. Ülkemizin ve dünyanın birçok önemli yönetmeni ve oyuncuları ile birlikte pek çok görev aldım. Yurtiçi ve yurtdışı tiyatro festivallerine katıldım. Son beş yıldan bu yana Trabzon'da iki lisede açtığım tiyatro sınıfları ile öğrencilere kendi dalımda dersler verdim ve aynı zamanda oyunlar sahneye koydum. Dolayısıyla öğrencilerin tiyatroyu ve sanatı sevmeleri için çaba sarf ettim. Bunda da başarılı olduğumu düşünüyorum.
Halen Trabzon Devlet Tiyatrosu'nda müzisyen ve ses rejisörü olarak çalışmaktayım. Bir sanat kurumunda çalışmaktan son derece mutluyum. Eşim Sevilay, çocuklarım Neveser Selin, Nevres Selim ve hayatımıza 2006 yılında katılan torunum Hazal ile birlikte yaşamaktayım.
İ. E : Müziğe ilginiz ne zaman başladı?
M. S. B: Okul hayatım sırasında müzik çalışmalarım hep ön planda olmuştur. Lisede okurken kurduğumuz gençlik orkestrasının kurucu üyeliğini ve solistliğini yaptım. Okul bittikten sonra Trabzon' da Müzik Derneklerinde kurucu üyelik, yönetim kurulu üyeliği, repertuar kurulu üyeliği, proje üretme ve geliştirme kurulu üyeliği ve kısa bir dönem koro şefliği ve müdürlüğü gibi pek çok aktif görevde bulundum. Çoksesli Çağdaş Türk Müziği'nin gençler tarafından sevilmesi için seminerler düzenledim, çalışmalar gerçekleştirdim.
İ. E: Yaptığım araştırmalardan Edebiyat alanında da eserleriniz olduğunu biliyorum. Biraz bunlardan söz eder misiniz?
M. S. B: Edebiyat alanında ilk denemem Aksaray Lisesi'nde okuduğum yıllarda Edebiyat öğretmenim Mehmet Ali Güneş'in desteği ile Duvar Gazetesi'nde ( 1971 ) yayımlandı. İlerleyen zaman içerisinde şiir ve denemelerim " Hasan Dağı " , " Damla " , " Yörem" , " Hamsi " , " Kültür " , " Ezginin Günlüğü " , " Mevsim " , " İlkyaz " , " Okul Kitaplığı " , " Mavi Nota " , " Günce " , " Günışığı " , " TÖMER Trabzon " , " Karadeniz " , " Karadeniz Haber " , " Taka " gibi dergi ve gazetelerde yayımlandı. 2008 yılı Edebiyattaki 37. Müzikteki 35. yılımdır.
Diğer yapıtlarım; "Trabzonlu müzisyenler ve musikimizde iz bırakanlar" ( Araştırma – İnceleme 1. baskı 1990 ) " Seninle Sensiz " ( Mensur şiir denemeleri 1. baskı 1992 ) " Düş Yazıları " ( Denemeler 1. baskı 1998 ) " Ganita'nın Hüzün Akşamları " ( Şiir, CD albüm Nisan 2002 ) " Hüzün Anılarımda Saklı " ( Denemeler 1. baskı 2003 ) " Eylül Anıları " Denemeler (2009 yılında yayımlanacak )
İ. E : Derginin ismi neden Mavi Nota?
M. S. B : Merak edenler için söyleyeyim, dergimin adı neden Mavi Nota? Bilindiği üzere caz armonisinde Si Bemol notası ile Sol Diyez notası, yani sesleri arasındaki uyumsuz sese Mavi Nota ( Blue Point ) denir. Cumhuriyet kurulduğundan bu yana anlamsız bir şekilde devam eden alaturka ile alafranga kavgasına bir nebze olsun barış getirebilmek için dergimin adını Mavi Nota olarak düşündüm. Dergimin doğum yeri Trabzon olduğundan, bu adın Karadeniz' in o eşsiz maviliğiyle hiçbir ilgisi yok.
İ. E : Mavi Notanın çıkarılması fikri sizin mi ?
M. S. B: Mavi Nota Müzik Dergisi üzerine yaptığın araştırma, bu yola çıkarken verdiğim kararın ne kadar doğru olduğu konusunu bir kez daha doğruladı. Çünkü o tarihlerde yani, senin sekiz – dokuz yaşında olduğun günlerde Türkiye'de yayın yapan belli başlı iki müzik dergisi vardı. Bunlar; İstanbul'da yayımlanan " Orkestra " ile Ankara' da yayımlanan Türkiye Filarmoni Derneği'nin yönettiği " Filarmoni " müzik dergileriydi. Bu iki derginin dışında Müzikoloji Derneği'nin yayımladığı " Müzikoloji " dergisi de müzik ekseninde ama daha farklı bir kulvarda sürdürüyordu yayınını. Son olarak; gündemimize pek düşmeyen " Andante " dergisini de sayabiliriz.
Yukarıda saydığım müzik dergilerinin hemen hiçbirisi genel olarak müzik okullarımıza yönelik yayın politikası izlemiyorlardı. Evet, yer veriyorlardı ama; daha çok elit müzik kesimine yönelik yayınlar yapıyorlardı. Ayrıca; kişisel kalem kavgalarının yarattığı kısır çekişme ortamı, bu dergilerde sürüp gidiyor; dolayısıyla ülkemiz müzik hayatına çok katkı sağlamadığı düşüncesi kafamda büyüyordu. Evet, müzik öğrencilerine ve onların öğretmenlerine zemin oluşturacak bir yayına ihtiyaç vardı. O yıllarda sayıları on üç olan Müzik Eğitimi Bölümleri, sayısı dört bilemedin beş olan konservatuarların önünde böyle bir boşluk vardı. Bu boşluğu çıkaracağım bir dergi ile doldururum iddialı düşüncesi kafamda önemli bir yer işgal ediyordu. İşte böyle bir ortamda düştü aklıma bir müzik dergisi çıkarma fikri. Yani; fikir bendenize ait.
İ .E : Bu fikri hayata geçirme sırasında yol arkadaşlarınız ya da size yardımcı olan, destek veren kuruluşlar oldu mu?
M. S. B : Eylül 1992 de Trabzon'da bir mimar arkadaşımın bürosunda bu fikrimi arkadaşlarıma daha doğrusu benimle yola çıkacaklarına inandığım arkadaşlarıma düşüncemi açtım.Arkadaşlarım biraz temkinli yaklaştıkları bu düşünceme "sen lokomotif olursan varız" yanıtını verdiler.Üç aylık bir hazırlık döneminin ardından Ocak 1993'te Mavi Nota Müzik ve Sanat Dergisi on altı sayfalık mütevazı birinci sayısıyla okurlarına Merhaba dedi.Mavi Notayı kurarken yola çıktığım on beş arkadaşım beni üçüncü sayısında terk ettiler.Neden terk ettiklerini sormadım kendilerine,onlarda açıklamadılar zaten.Sadece "işlerimizin yoğunluğu nedeniyle bu işte yokuz" dediler.Bende "iyi günler öyleyse arkadaşlar "dedim ve orada bitti..Sanırım onlar bu işten kazanç beklemişlerdi.Baktılar ki kazançtan öte gider var gemiyi terk ettiler.Kaptan olan bendeniz bu gemiyi terk edemezdim tabii.Çünkü henüz batma durumumuz yoktu. Derginin çıkışında bana destek olacak kuruluşlar ne yazık ki yanımda yoktu.Bu konuda yaptığım girişimler hep sonuçsuz kaldı.Bana destek vermedikleri için onlara kızmıyorum ve alınmıyorum.Belki de yapacağım işi ben anlatamadım onlara. Hem müzik gibi insanın hayatında olması, yer tutması gereken bir sanat dalının belki de normal kişilerin anlayamayacağı, onların zevkine, estetiğine uzak olan yönünü ele almıştım. O nedenle anlatamadım diye kendimi eleştirmişimdir.
İ. E : Mavi Nota Dergisi yayın hayatına başlarken yeterli donanım (basım-yayım-dağıtım) var mıydı? Bu konuda zorluklar yaşadınız mı?
M. S. B : Mavi Nota Müzik ve Sanat Dergisi yayın hayatına başlarken üç aylık bir hazırlık döneminin ardından yayımlanmıştır. Bu dönem, mimar bir arkadaşımın bürosunda gerçekleşmiştir. Derginin hazırlık safhası bu arkadaşımızın bürosunda yapılıyordu. Ardından hazırlanan sayı, sayfa tasarımcımız tarafından dergi haline getirilmek üzere sayfa planları çiziliyordu. Sonra basım için anlaştığımız matbaaya veriliyordu. Basımı gerçekleştikten sonra abonelere posta yoluyla satışının gerçekleştirileceği bayilere ( ki bu bayiler müzik yayınları satan kitapçılardı.) kargo yoluyla ulaştırılıyordu. Müzik okullarındaki abonelere ise daha sonraları toplu olarak kargo ile gönderilmeye başlandı. Abonelere derginin arka kapağında yazılı posta çeki adresimize abone ücretini yatırıyordu ve bildirdiği adrese dergisi gönderiliyordu. Bu aşamada tabii ki zorluklar yaşadık. Örneğin; dergimizi satan bir kısım kitapevleri nedenini hala bilmediğim bir biçimde dergi ile ilgilenmeme, vitrine koymama gibi yöntemlerle satmama yoluna gittiler. Tabii arkadaşları tarafından terk edilmiş birisi olarak sadece kişisel ilişkilerimle vitrinlerine dergilerimi koydurduğum kitapevleri ile bu konuda uğraşamazdım, uğraşamadım da. Ve bu alandan çekildim. Sadece abone yoluyla dergiyi dağıtmaya devam ettim.
İ. E : Mavi Nota Müzik ve Sanat Dergisi ilk sayıdan sonra yeterli ilgiyi Trabzon halkı ya da müzikseverlerden gördü mü?
M. S. B : Mavi Nota Müzik ve Sanat Dergisi Ocak 1993 de çıkan on altı sayfalık ilk sayısı taşrada çıkan bir müzik dergisi olarak çıkışıyla okurlar üzerinde hayret, içinin doluluğu ile sevgi uyandırmıştı. Çok sayıda tebrik mektubu almıştım. Birinci sayının ardından ülkemizin çok değerli müzik yazarları daha ilk sayısı çıkmış olan bir dergi için çok güzel yazılar yazdılar. Bunlardan en önemlisi, Türkiye'nin çok önemli bir müzik yazarı olan Faruk Yener'in Milliyet Gazetesi'ndeki köşesinde yazdığı yazıdır. Tabii bu etki derginin Trabzon gibi Anadolu'ya uzak bir kentte, taşrada yayımlanmış olmasından kaynaklanıyordu. Çünkü böyle güzel ve kaliteli işler önce İstanbul, sonra Ankara ve İzmir gibi merkezi kentlerde olabiliyordu. Böyle bir kanı vardır ya işte o nedenle. Müfit Semih BAYLAN ( Bununla övünürüm İpekçiğim hiç mütevazı değilim bu konuda…) O kocaman yazarların bile kafasında yer eden o tabuyu yıkmıştır. Hem de derginin birinci sayısıyla.
İ. E : On üçüncü sayıdan sonra derginin çıkarılmasına ara verildiği görülüyor. Maddi olanaksızlıklar dışında başka nedenler var mıydı?
M. S. B: Derginin on üçüncü sayısına gelindiği vakit yaşadığımız en ciddi sorun ekonomik sorundu. Geride kalan on üç sayı bir şekilde ekonomik sorunlar aşılarak çıkarılmıştı. Reklam alamıyorduk. Bunun nedeni benim bir ticaret adamı olmamam ve tiyatrodaki işlerimin yoğunluğundan dolayı bu konuya fazla zaman ayıramamam belki de birinci etken oldu. Ve dergiye bir süre ara vermek zorunda kaldım. Evet; tek neden ekonomik nedenlerdi, derginin yayına hazırlanmasından öte bir de abonelerden gelen para trafiğini kontrol etmek, kağıtçı ve matbaa ile uğraşmak, parasını hemen veremediğin zaman dergiyi basmıyor doğal olarak. Dergi zamanında basılıp çıkmadığında ve aboneye zamanında ulaşmadığında adınızın beş dakikada mesela dolandırıcıya çıkması işten bile değil. Yani böyle bir ortam, taze bir başlangıç gerekliydi. O nedenle bir süre yayına ara vermek zorunda kaldım.
İ. E : Mavi Nota yayın hayatını noktaladıktan sonra tekrar çıkarmayı düşünmediniz mi?
M. S. B : Mavi Nota Müzik ve Sanat Dergisi'ni 1998 yılında dergiyi tekrar çıkarabilmek için çaba sarf ettim ama bunda başarılı olamadım. Ancak; teknolojinin verdiği imkanlar çerçevesinde çok ucuza mal olacağı ve dünya vitrininde her olanağa ulaşabileceğim düşüncesiyle web sitesi olarak kurmaya karar verdim. Bu aşamada bana destek olan tüm arkadaşlarıma sonsuz teşekkürler ediyorum…
İ. E : Peki bu kadar zamandan sonra Mavi Nota'nın araştırılması size neler hissettirdi?
M. S. B: Bu soruya vereceğim yanıt ;Önce yaşımın gereği olarak birkaç damla mutluluk gözyaşı. Ardından mutluluğumu ve sevincimi ifade eden sözlerimdir kuşkusuz. On beş yıllık emeğimin boşa gitmediğini, en azından inatla izlediğim yolun öğrencilere ne denli yarar sağladığını görmektir. Bu da bana yeter! Şimdi internet ortamında yayın yapan e-müzik gazetesiyle koşuyorum yolumda. Yine öğrencilere ve yolu müzikle kesişen herkese yararlı olabilmek için…
Teşekkür ederim Sevgili İpek Ede, teşekkür ederim İpekçiğim. Ben seni tanıdığım için çok mutlu oldum. Hele trompetçi olman bana ayrıca bir heyecan verdi. Trompet benim için hiçbir zaman çalamadığım ama tuhaf sesler çıkarmayı başarabildiğim bir çalgıdır. Emeğime sahip çıktığın için sonsuz kez teşekkür ediyorum. Müzik çalışmalarında başarılar diliyorum.
Sayın Yrd. Doç. Dr. Uğur Türkmen Bey' e ( kendisini tanımıyorum henüz) böyle kaliteli, değer bilir öğrenciler yetiştirdiği için ayrıca teşekkür ediyorum. Mavi Nota İpek Ede arkadaşıma, kardeşime yürüdüğü dikenli yolun dikenlerini gül yaprağı haline getiriyor ise emeklerimin boşa gitmediğini görmenin inanılmaz mutluluğunu yaşıyorum. Başarılı çalışmalarının tüm yaşamın boyunca devam etmesini diliyor, saygılarımı ve sevgilerimi sunuyorum.
İ. E: Bu güzel sözler karşısında ne söylenebilir ki? Araştırma yapan bir öğrencinin hevesini kırmayarak yüreklendiren, gelecekteki pek çok öğrencinin başarılarına katkı sağlayan, sıcak ilgisini esirgemeyen Müfit Semih Baylan'a sonsuz teşekkürler. Müzik adına yaptığımız ve yapacağımız çalışmalarda bizlere güç verecektir. Bundan sonraki çalışmalarınızda başarılar, sağlıklı bir yaşam diliyor, saygılar sunuyorum.
SONUÇ
1993 yılının Ocak ayında yayın hayatına Trabzon'da yayın hayatına başlayan Mavi Nota Müzik ve Sanat Dergisi 25 sayı çıkarılarak Haziran 1997'de son sayısıyla yayın hayatını sona erdiriyor. Derginin tüm sayılarını inceleyerek içeriği konusunda bilgi vermeye çalıştım.
İçeriğinden anlaşıldığı gibi Türk Müziği, Batı Müziği, Tiyatro, Edebiyat konularında alanında uzman kişilerin yazılarıyla sanatseverlere, müzik eğitimcilerine kaynak olabilecek bir dergi olanaksızlıklar nedeniyle yayın hayatına nokta koymak zorunda kalmıştır. Sanat adına bir kayıp…
Derginin çıkarılmasındaki ilk amaç; müzik öğrencilerine kaynak olması olan derginin bir Anadolu Kentinde çıkarılması da ayrı bir zorluk. Yazım, basım, dağıtımın o günün koşullarında daha zor olduğu da bir gerçek. Sesini duyurmak isteyen genç yazarların, müzisyenlerin ve bilim adamlarının eserlerini tanıtmak için kullandıkları en önemli araç dergilerdir. Araştırma, yerel haber ve fikir ürünlerine yer veren dergiler bir yörenin ekonomik- sosyal ve kültürel kalkınmasında da çok etkin görev yapmaktadırlar.
Mavi Nota Müzik ve Sanat Dergisi de bu görevi çıkarılabildiği sürece yerine getirmiştir. Şimdi ise internet ortamında yayın yapan e – müzik gazetesi ile bu göreve devam etmektedir.
MAVİ NOTA MÜZİK VE SANAT DERGİSİ BİBLİYOGRAFYASI
(Edebiyat) Sevim, Ayşe, "Bir Kent ki…" Mavi Nota Sayı 1, s. 2 Trabzon (1993)
(Edebiyat) Özer, Ahmet, "Bir Dergi Çıkarmak" Mavi Nota Sayı 1, s. 4 Trabzon (1993)
(Klasik Batı Müziği) Baylan, Müfit Semih "Beatles diye bir efsane" Mavi Nota Sayı 1 s.5- 6
Trabzon (1993)
(Klasik Batı Müziği) Holep, Mehmet Salih, "Tekseslilik – Çokseslilik" Mavi Nota Sayı 1, s.11 Trabzon (1993)
(Klasik Türk Müziği) Özalp, Mehmet Nazmi, "TRT Müzik Dairesi Arşivinde Bulunan Koleksiyonlar" Mavi Nota Sayı 1, s. 13–14–15 Trabzon (1993)
(Klasik Türk Müziği) Sanımer, Gündoğdu, "Şahane Gözler" Mavi Nota Sayı 2, s. 3 Trabzon (1993)
(Klasik Batı Müziği) Sudantüten, Nurhayat, "Mozart" Mavi Nota Sayı 2, s. 4 – 5 Trabzon (1993)
(Klasik Türk Müziği) Özgüneş, Emel Burçin, "Tereddüt" Mavi Nota Sayı 2, s. 6 Trabzon (1993)
(Klasik Batı Müziği) Baylan, Müfit Semih, "Müzikte Bir Çizgi Işık Kurt" Mavi Nota Sayı 2 s. 11 – 12 – 13 Trabzon (1993)
(Klasik Türk Müziği) Baylan, Müfit Semih, "Temel Şükrü Doğru" Mavi Nota Sayı 3, s. 3 Trabzon ( 1993)
(Klasik Türk Müziği) Kurtuldu, Suat, "Hatıralarla Temel Şükrü Doğru" , Mavi Nota Sayı 3, s. 4 Trabzon (1993)
(Tiyatro) Gündoğdu, Selahattin, "Bir Meyve Büyür İçimde" Mavi Nota Sayı 3, s. 15 Trabzon ( 1993)
(Edebiyat) Eruz, Nahit, "İnsanoğlu'nun derd