ISSN: 1301 - 3971
Yıl: 18      Sayı: 1953
Şu an 148 müzisyen gazete okuyor
Müzik ON OFF

Günün Mesajları


♪ Kültür bakanlığı sınavında. Ankara thm koro şefi kızını aldı. Urfa korusu şefi kayın biraderini aldı. İstanbul korosu şefi oğlu ve yeğenini aldı. ilginizi çekerse detay verebilirim
ttnet arena - 09.07.2024


♪ Cumhuriyetimizin kurucusu ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını saygı ve minnetle anarken, ülkemiz Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. yılını en coşkun ifadelerle kutluyoruz.
Mavi Nota - 28.10.2023


♪ Anadolu Güzel Sanatlar Liseleri Müzik Bölümlerinin Eğitim Programları Sorunları
Gülşah Sargın Kaptaş - 28.10.2023


♪ GEÇMİŞ OLSUN TÜRKİYE!
Mavi Nota - 07.02.2023


♪ 30 yıl sonra karşılaşmak çok güzel Kurtuluş, teveccüh etmişsin çok teşekkür ederim. Nerelerdesin? Bilgi verirsen sevinirim, selamlar, sevgiler.
M.Semih Baylan - 08.01.2023


♪ Değerli Müfit hocama en içten sevgi saygılarımı iletin lütfen .Üniversite yıllarımda özel radyo yayıncılığı yaptım.1994 yılında derginin bu daldaki ödülüne layık görülmüştüm evde yıllar sonra plaketi buldum hadi bir internetten arayayım dediğimde ikinci büyük şoku yaşadım 1994 de verdiği ödülü değerli hocam arşivinde fotoğraf larımız ile yayınlamaya devam ediyor.ne büyük bir emek emeği geçen herkese en derin saygılarımı sunarım.Ne olur hocamın ellerinden benim için öpün.
Kurtuluş Çelebi - 07.01.2023


♪ 18. yılımız kutlu olsun
Mavi Nota - 24.11.2022


♪ Biliyorum Cüneyt bey, yazımda da böyle bir şey demedim zaten.
editör - 20.11.2022


♪ sayın müfit bey bilgilerinizi kontrol edi 6440 sayılı cso kurulrş kanununda 4 b diye bir tanım yoktur
CÜNEYT BALKIZ - 15.11.2022


♪ Sayın Cüneyt Balkız, yazımda öncelikle bütün 4B’li sanatçıların kadroya alınmaları hususunu önemle belirtirken, bundan sonra orkestraları 6940 sayılı CSO kanunu kapsamında, DOB ve DT’de kendi kuruluş yasasına, diğer toplulukların da kendi yönetmeliklerine göre alımların gerçekleştirilmesi konusuna da önemle dikkat çektim!
editör - 13.11.2022


Tüm Mesajlar

Anket


DOB, DT ve GSGM'de 4B kadrosunda çalışanların 4A kadrosuna alınmaları için;

Sonuçları Gör

Geçmişteki Anketler

Tavsiye Et




Tavsiye etmek için sisteme girmeniz gerekmektedir.

Destekleyenlerimiz






 

Son Mesajlar


  • ♪ Bizim kuşağın şyarkıcılarından olan İlhan İrem uzun yıllar şarkılarıyla bizleri meşgul etmişti. Şimdi neden gündemde değil mi? Bu sorunun yanıtı gayet açık değil mi?
    editör - 10.10.2006


  • ♪ ''İşsiz Psikiyatrist İlhan İrem'' , başlık çok güzel uymuş ve çok doğru..Sesi mükemmel olan bu sanatçımız neden gündemde olamıyor da sesi beş para etmez sanatçılar gündemde kalıyor...Sanatçıya yazılarınızda yer verdiğiniz için teşekkürler..
    Nurcan Ofluoğlu - 10.10.2006


  • ♪ Yine somut anlamsallığın vuruculuğunu naif bir entelijans eliyle kaleme almışsınız Semih Bey. Görüşlerime katılmanıza sevindim.Üstelik dt kurumu içindeyken. Eskiden "tanrı" düzeni bozulmuş memleketlere peygamber gönderip kamusal düzeni tüm sosyal öğeleriyle sağlarmış. Madem son peygamberden sonra peygamber beklentimiz olmayacak durum vahim... çok yakında belki...
    hakan urcu - 03.10.2006


  • ♪ Sevgili Hakan, ilgililere duyurduğun yazıyı okudum. Gerçekten çok hayati bir noktaya değinmişsin. Maalesef ülkemizin bir başka kanayan konusu da bu. Sanatçılar özellikle bunu çok kullanıyorlar. Buradaki bu senin değinmek istediğini konu tabii ki. Sanatın tanımı yaparsak kısaca en kestirme biçimdeşöyle tanımlayabiliriz: Sanat kent kültürünün en rafine ürünüdür. Tabii burada kentli olmakta çok önemli. Kentli olabilmek içinde kentli bir ortamda yani kentte en az ne bileyim 150 yıl yaşamış olması gerekiyor kişinin. Ancak o zaman kentli olabiliyorsun ve sanatın bu tanımı içinde yer alabiliyorsun. Şimdi kentin kültürünün en rafine ürünü olan sanatı gerçekleştirebilmek için kentli olabilmenin kurallarını birebir ortaya koyman gerekiyor. Ama ne yazık ki ülkemizde özellikle tiyatro sanatçıları bu çok hassas ve duyarlı çizgiyi seninde ortaya koyduğun üzere makyavelist bir yaklaşımla yok ediyorlar. Hele devletin sanat kurumları içinde bu daha net olarak görebiliyoruz. Yani hiç kimse kusura bakmasın ama devletin sanat kurumları devletin donattığı korumacılığın en çok kötüye kullanıldığı bir hal içinde sanat yapanların tepişme alanları olmuş ülkemizde ne yazık ki. Yani bizim sanatçılarımız ne yazık ki daha köylü bile değiller, bırakın kentli olbilmeyi. Evet bunları söylemek zorundaydı, yazınla beni deşifre etti, sorumlusu sensin... Ohh be.... Selam ve sevgiler İlgililere duyurulur.
    M.Semih Baylan - 02.10.2006


  • ♪ Tabii ki dilimize haksızlık etmem istemem. Yabancı sözcük derken direkt olarak neyi kastettiğini anlamadım. Ancak anladığım kadarıyla yanıt vereyim. Bir denemeyi yazarken anlatılmak istenen asıl temayı içinde hangi sözcük hangi rengin daha doğrusu anlatım renginin üzerine oturuyorsa onu kullanmaktan çekinmem. Yani kısa renk, ton, ses arayışıdır bu. Sözcük bu yazdıklarımdan hangisini karşılıyorsa onu kullanıyorum. yalnız burada dikkat edilmesi gereken bıçak sırtı bir durum vardır. Sanırım senin de bana sorduğun soru bu merkezden kaynaklanıyor. Dilimiz imgelem ve derinlik bakımından çok zengin bir dildir. Yazara yazı yazma sanatı açısından çok büyük olanaklar sağlar. İşte bende bu yoldan çıkarak bu yazılarımda olduğu gibi dilimizin üzerine iranik bir yapı yerleştirme gayretiyle yukarıda renk dediğim seçkilerle bunu yapmaya çalışıyorum. Bütün mesele bu sevgili Nurcan. Bu arada yorumların için çok teşekkür ederim.
    M.Semih Baylan - 09.09.2006


  • ♪ Tabii ki dilimize haksızlık etmem istemem. Yabancı sözcük derken direkt olarak neyi kastettiğini anlamadım. Ancak anladığım kadarıyla yanıt vereyim. Bir denemeyi yazarken anlatılmak istenen asıl temayı içinde hangi sözcük hangi rengin daha doğrusu anlatım renginin üzerine oturuyorsa onu kullanmaktan çekinmem. Yani kısa renk, ton, ses arayışıdır bu. Sözcük bu yazdıklarımdan hangisini karşılıyorsa onu kullanıyorum. yalnız burada dikkat edilmesi gereken bıçak sırtı bir durum vardır. Sanırım senin de bana sorduğun soru bu merkezden kaynaklanıyor. Dilimiz imgelem ve derinlik bakımından çok zengin bir dildir. Yazara yazı yazma sanatı açısından çok büyük olanaklar sağlar. İşte bende bu yoldan çıkarak bu yazılarımda olduğu gibi dilimizin üzerine iranik bir yapı yerleştirme gayretiyle yukarıda renk dediğim seçkilerle bunu yapmaya çalışıyorum. Bütün mesele bu sevgili Nurcan. Bu arada yorumların için çok teşekkür ederim. Sevgilerimle
    M.Semih Baylan - 09.09.2006


  • ♪ Sezen Aksu ile ilgili çok iyi yorum yapmışsınız..Teşekkürler..Semih bey,neden hep Türkçe değilde arada bazen yabancı kelimeler kullanıyorsunuz.Dilimize karşı haksızlık olmasın sonra...Neyseki bu yazınızda bir kaç kelime var..ama yinede merak ediyorum..
    Nurcan Ofluoğlu - 09.09.2006


  • ♪ Çok iyi yorum yapmışsınız..Kullandığınız kelimeler karşısında söyleyecek sözüm yok .Sadece bende Candan Erçetin'i çok beğenerek dinlerim..
    Nurcan Ofluoğlu - 07.09.2006


  • ♪ Nurcan... Bak şimdi...! Ben neyi anlatmaya çalıştım sen ne yazdın buraya? Aşkolsun... Böyle bir final beklemezdim senden :)))
    M.Semih Baylan - 05.09.2006


  • ♪ Semih bey, ben Ajda Pekkan'ın son kasetini çok beğendim çok güzel olmuş.Bence estetik olması önemli değil onun özel sorunu..bana göre yıllara meydan okuyan süperstar..Yabancıları övüyorsun kendi insanımızı yeriyorsun..olacak işmi şimdi...
    Nurcan Ofluoğlu - 05.09.2006


  • ♪ Nurcan çok teşekkürler yazdığın yorumlar için. Yazdıklarına dikkat edeceğim. Sevgilerimle arkadaşım
    M.Semih Baylan - 01.09.2006


  • ♪ tamam onlarıda sıraya aldım, ancak benim burada yazmak istediğim şey kişilerin sanatı ve yaptıkları. Yabancı hayranlığı ile ilgili değil bu. sevgilerimle
    editör - 01.09.2006


  • ♪ çok değişik bir uslup kullanıyorsun artık..güzel ama ben çok yabancı hayranı olmadığım için bişey diyemiyecem..aslında yorum yapmadan önce şarkılarını dinlemek lazım..bence Sertab Erener'le,Sezen Aksu ile ilgili yada son kasetini çok tuttuğum Ajda Pekkan ile ilgili yazmalısın...Önce kendi insanımız sonra dışardakiler..bana göre tabikii. saygılarımla..
    Nurcan Ofluoğlu - 01.09.2006


  • ♪ Sevgili Nurcan İsteğini yerine getirip Emma Shapplin'in yazımda söz edilen "Spente le Stelle" şarkısını siteye koyacağım. Milliyetçilik konusuna gelince, milliyetçi düşüncelerine diyeceğim bir şey yok. Ancak sanat evrenseldir, daha doğrusu evrensel olduğu zaman o sanatın saygınlığı vardır. Gerçi bu uzun konu ama kısaca şunu söyleyeyim, sanatçıları milliyetçilik kavramı ile değerlendirirken biraz daha dikkatli olmak gerekiyor kanımca. Biliyorsun sanatçılar "kırılgan"dırlar. Onları kırmamak gerek. Öyle değil mi? Sevgilerimle
    editör - 30.08.2006


  • ♪ Bu arada ''Bir insanı çok övme bir gün gelir yerersin, bir insanı çok yerme bir gün gelir översin'' diye bir söz vardır:)))))))))
    Nurcan Ofluoğlu - 30.08.2006



  • Nurcan Ofluoğlu - 30.08.2006


  • ♪ Sevgili Semih bey, bu şarkıcı bayanı hiç dinlemedim ama yazdğın yazıda o kadar çok övdünkü merak ettim doğrusu.Bir insan bu kadar övüldüğüne göre vardır bir yeteneği.ona ait bir parçayı web sayfana koyarsan merakımızı gideririz en azından..yazın çok güzel ve değişik bir uslup olmuş..Ama fransiz bir sanatçısının bu kadar övülmeye değer olup olmadığı konusunda önyargılarım var..(çok milliyetçiyim dimi:))))))küresel anlamda düşünürsek iyi ama milli anlamda düşünürsek çok övmeye gerek yok...yaşamıyla ,yaptıklarıyla,düşünceleriyle övgüye değer yanı varsa neyse...
    Nurcan Ofluoğlu - 30.08.2006


  • ♪ Tatil bitti, yeniden gazetemizin başındayım. Sizlerle yeniden buluşmak ne güzel...
    editör - 21.08.2006


  • ♪ Mavi Nota tatilde, ben de tatildeyim, bu nedenle tüm dostlara iyi tatiller
    editör - 25.07.2006


  • ♪ Merhaba Hasan! Yazılarını; Semih Bey'in hazırladığı bu güzel sitede görmek ne güzel! Sevindim gerçekten. Gerek şiir alanında, gerekse öyküde başarılı buluyorum seni. Çok dozunda satırlar. Sindirilerek yazılmış. Okuyana da o hissi yaşatıyor. Yazınsal alanda kocaman adımlarla ilerleyeceğin inancını taşıyorum. Bazan kırılıp soyutlansan da insanlar arasında, kalemine hep yol ver, olur mu? Eline, emeğine, yüreğine sağlık. Sevgiyle! Fatma Babuşçu
    fatma babuscu - 20.07.2006


  • ♪ Semih bey, Rölyef kirliliği ile ilgili yazmış olduğun yazını okudum. Bir kentin kültürel zenginliklerinin, kentin değişik yerlerinde yer alması kadar güzel bir çalışma olamaz. Ancak yazınızda değindiğiniz gibi birşeyler yapmak için değil. Rölyefi, rölyef gibi yapmak ve gerektiği yerlere gerektiği şekilde koymak gerekiyor. Kenti güzelleştirmek veya kültürünü yansıtmak adına kirlilik yaratmanın da hoş görülür tarafı olmaz elbette. Günümüzde ne yazik ki cukkayı doldurmak için biryerlere rölyef yerleştirmek için bu kirliliğe göz yumuluyor. Burada maksat her zaman olduğu gibi trübinlere oynamak. Yazında değindiğin konulara katılıyor, kalemine sağlık diyorum.
    Adnan Taç - 20.07.2006


  • ♪ Sevgili Fatma; Çok yönlü bir insan olan Semih Baylan'ın "içimdeki müziğin fotoğrafları" sergisini analiz eden yazını beğendim. Bu tür yazılarını tiyatro alanında da okuyor ve beğeniyorum. Tüm sanat dallarında ikinci bir göze mutlaka ihtiyaç vardır. Yazan insan sanatın içerisinde olmasa bile bu insanlara izleyici gözüyle bakar ve yorumlarını önemserim. Selamlar
    Adnan Taç - 19.07.2006


  • ♪ Semih bey, Rölyef kirliliği ile ilgili yazmış olduğun yazını okudum. Bir kentin kültürel zenginliklerinin, kentin değişik yerlerinde yer alması kadar güzel bir çalışma olamaz. Ancak yazınızda değindiğiniz gibi birşeyler yapmak için değil. Rölyefi, rölyef gibi yapmak ve gerektiği yerlere gerektiği şekilde koymak gerekiyor. Kenti güzelleştirmek veya kültürünü yansıtmak adına kirlilik yaratmanın da hoş görülür tarafı olmaz elbette. Günümüzde ne yazik ki cukkayı doldurmak için biryerlere rölyef yerleştirmek için bu kirliliğe göz yumuluyor. Burada maksat her zaman olduğu gibi trübinlere oynamak. Yazında değindiğin konulara katılıyor, kalemine sağlık diyorum.
    Adnan Taç - 19.07.2006


  • ♪ Sevgili Semih Bey;serginize gelemediğim için çok özür diliyorum.Ne yazık ki işlerimin birhayli yoğun olduğu bir döneme rastgeldi.Anlayışla karşılayacağınız umuyor,saygılar sunuyorum.
    seda öztürk - 13.07.2006


  • ♪ 30.6.2006 tarihli Saygı, Saygı ve Saygılı olmak başlıklı yazımız üzerine Karikatürcüler derneği Trabzon Temsilcisi Sayın Adnan Taç'ın basın açıklaması duyurular panomuzda, okurlarımızın ve ilgililerin bilgisine...
    editör - 11.07.2006


  • ♪ Karadeniz’in ve Karadenizlinin Temel’ine Sahip Çıkmak! Trabzon'da çıkmakta olan Kuzey Ekspres Gazetesinin 27 Haziran 2006 tarihli sayısında Kenan Taşkın İmzası ile yayımlanan "Temel Mitolojisi" başlıklı haber üzerine Karikatürcüler Derneği Trabzon Temsilciliği olarak bu konu ile ilgili daha önce başlatmış olduğumuz çalışmaya yönelik kamuoyunu bilgilendirmek gerektiği düşünülmüştür. Trabzonlu karikatür sanatçıları olarak, Karadeniz insanının simgesi haline gelen, Türk mizahına mal olmuş Temel tiplemesinin son yıllarda maksadını aşan bir kişilik haline dönüştürülmesinden büyük rahatsızlık duyduğumuz her defasında dile getirilmiştir. Karadeniz insanının mizaha malzeme olan yapısı "Temel" kimliği altında istismar edilmiş, sevecen, sıcak kanlı, dost, ince zekası ve bir o kadar da hinliği ile saf ruh güzelliği ne yazık ki bozulmuş, bozulmakla kalmamış Temel kimliğindeki Karadeniz insanı hakarete ve aşağılanmaya varan bir boyuta ulaşmıştır. Karadeniz'linin simgesi olan Temel’e çirkinleştirilerek yapıştırılan yafta’nın artık sökülüp atılması gerekiyor, dolayısıyle bir yerden başlamak gerekiyordu. Trabzonlu karikatür sanatçıları olarak Adnan Taç, Tamer Küçük ve Bülent Sümer’in projesi olan ve Karadeniz insanının simgesi Temel’i olması gereken kimliği ile ortaya çıkarmak adına 2004 yılı içerisinde bir çalışma başlatılmıştır. Bu düşünce önce Trabzon Belediye Başkanı Volkan Canalioğlu’nun Karikatürcüler Derneği Trabzon Temsilciliğini 2005 yılı başlarında ziyareti sırasında görüşülmüş, olumlu geçen görüşme sonrasında Trabzon Belediyesinin birincisini Eylül 2005 tarihinde gerçekleştirdiği uluslar arası Trabzon Kültür ve Sanat Festivali kapsamına dahil edilmesi için 21 Şubat 2005 tarihinde Trabzon Belediyesine proje olarak sunulmuştur. Proje “Temel’e Doğum Günü Kutlaması” adıyla duyurulmuş, ancak burada sadece doğum günü kutlanmasının dışında, Karadeniz insanının simgesi olan Temel’in yaşam biçimi, kültürü, folklorik özellikleri, sosyal yönü, aile yapısı özetle yaşayan bir insan olarak Temel’in her yönüyle ele alınacağı araştırmacı, yazar, çizer, bilgi ve belge sahibi insanlardan yararlanılması düşünülmüştür. Bu konuda konferans ve paneller organize edilerek, kültürün yaşatılması için birtakım etkinlikler düzenlenmesi ve Trabzon Belediyesi Kültür ve Sanat Festivali’nde başlatılması hedef alınmıştır. Geçen zaman süreçinde Trabzon Belediyesinden bu konuda olumlu veya olumsuz bir cevap alınamamış, ancak Karikatürcüler Derneği Trabzon Temsilciliğince proje hakkında yapılan açıklama yerel ve özellikle ulusal basında geniş yer bulmuştur. Son yıllarda Karadeniz insanının simgesi olan Temel gibi, Trabzon'un zengin kültürü ve sanat hayatı belirgin bir şekilde erozyona uğramakta, yapılan etkinliklerde bu erozyon görmezlikten gelinerek Trabzon'un kültür ve sanat insanlarının içerisinde olmadığı, ithal insanların doldurulması ile halledildiği etkinlikler gerçekleştirilmektedir. Bu bağlamda Trabzon'un kültür ve sanat hayatında etkin olan insanları kenti terk etmekte, yaşanan beyin göçüne yerel idareler seyirci kalmaktadır. Bu gerçeklerden yola çıkarak Kuzey Ekspres gazetesinde yer alan haber üzerine, www.mavi-nota.com sitesinde Sayın Semih Baylan'ın yazdığı "Saygı, Saygı ve Saygılı Olmak" başlıklı yazısı da konuya farklı bir pencereden bakış getiriyordu. Projeyi sahiplenmeye kalkanların bu yazıyı da okumalarını tavsiye ediyorum. İnsanlar hangi alanda olursa olsun, yaptıkları işlerde köşe kapmaca yerine; yapacakları işlerde daha önce benzer bir düşüncenin, çalışmanın, projenin ortaya atılıp atılmadığını ve hangi boyutta olduğunu araştırmak ve takip etmekle sorumludurlar. Ortaya atılmış bir fikrin, projenin bir müddet beklendikten sonra nasılsa hareket yok, bunu biz sahiplenelim mantığı ile hareket etmeleri, o fikri ve projeyi üreten insanlara ve onların düşüncelerine saygısızlık olarak değerlendiriyor ve etik bulmadığımızı belirtmek istiyorum. Evet, Trabzonlu Karikatürcüler olarak "Karadeniz'in Temel'ine Kimlik kazandırmak" adına ortaya koyduğumuz projede, Trabzon'un yerel yönetimlerinin ve sivil toplum örgütlerinin sahip çıkmaması nedeniyle sürüncemede kalması bizleri de son derece üzmüştür. www.Karalahana.com ve Heyamola yayınevinin bu projeyi kendilerine mal etmek yerine, bizlere destek vermek suretiyle paylaşma yolunu seçmelerini beklerdik. Karadenizli olarak konuya olan duyarlılıklarını normal karşılamakla birlikte, projeyi kendilerine mal eden ve bu konuda bir çalışma başlatan, gelecek bilgi, belge ve yazılar için jüri oluşturan Karalahana.com ve Heyamola yayınevine bu projenin sahiplerinin hala hayatta ve projelerinin arkasında olduklarını hatırlatmak istiyoruz. Adnan Taç Karikatürist Karikatürcüler Derneği Trabzon Temsilcisi
    Adnan Taç - 11.07.2006


  • ♪ Sevgili Adnan Taç, buraya yazdıklarına katılmamak tabii ki mümkün değil. Ancak ben kendi köşemde bunu ele almakla sadece yapılması gerekeni, doğru olarak yapılması gerekeni yaptım. Herşeyden önce bir günlük müzik gazetesi olan Mavi Nota, sadece sanatın en önemli dallarında biri olan müziğe hizmet etmekle kalmayıp sanatın hemen bütün dallarına olanaklar ölçüsünde yer vermeyi, söylenmesi gerekeni, yazılması gerekeni dile getirmeyi de amaçlamış bir gazetedir. Trabzon'da doğup Trabzon'dan şimdi tüm dünyaya yayın yapan gazetemle tabii ki siz değerli sanatçı dostlarımın emeğine destek olmak benim ve gazetemin görevydi kuşkusuz. Biliyorum, biraz geç yanıtladım yazdıklarını, ancak ben sizden ciddi ve oturaklı bir basın açıklaması da bekliyordum. Bunu da bilmenizi isterim. Çünkü sanatçı özgür insandır, sanatçı sözünü esirgemeden söyleyen insandır. Sözün kısası sanatçı özgürlüğüyle ve bundan dolayı örgür davranışlarıyla topluma önder olabilen insandır. Bilmem analatabildim mi sevgili dostum? Sizleri desteklemeye hep davam edeceğim unutmayın doğru duruş sergilediğiniz sürece...
    editör - 09.07.2006


  • ♪ Semih Hoca; Karadniz'in simgesi Temel ile fadime konusuna göterdi?in duyarl?l?ktan ötürü te?ekkür ediyorum. Fikri ortaya att???m?zda Ulusal bas?n?n sayfalarca yer verdi?i, telefon ile röportaj yapt??? bizlerin bu dü?üncesi yerel bas?n?m?zda yer ve ilgi bulamad??? gibi, Trabzon Belediyesinin düzenledi?i ve geçen y?l ilki yap?lan festival kapsam?na dahil edilmesi konusundaki talebimize de hiç kimse t?nmad?. Ã?zülerek belirtmek isterim ki bu konuda kendilerine festival kapsam?nda destek verece?imizi de belirterek yaz? ve ekindeki dosya ile ba?vurduk. ?indi ise bu dü?ünceyi ba?kalar? al?p sahiplenme yoluna gidiyorlar. ?unu kimse unutmas?n ki Trabzonlu karikatürcüler veya do?rudan bu dü?ünceyi ortaya atan ki?iler olarak bizler projemizin arkas?nday?z. Bu konuda resmi olarak bir bas?n aç?klamas? dü?ünüyoruz. Anlamamakta ve Kültürümüze sahip ç?kmamakta ?srar eden Trabzon'un yerel idarecilerine ve merkeziyetci bürokratlar?na, ilgisiz sivil toplum örgütlerine bu ba?ar?lar?ndan dolay? te?ekkür ederim.
    Adnan Taç - 09.07.2006


  • ♪ Semih Hoca; Karadniz'in simgesi Temel ile fadime konusuna göterdi?in duyarl?l?ktan ötürü te?ekkür ediyorum. Fikri ortaya att???m?zda Ulusal bas?n?n sayfalarca yer verdi?i, telefon ile röportaj yapt??? bizlerin bu dü?üncesi yerel bas?n?m?zda yer ve ilgi bulamad??? gibi, Trabzon Belediyesinin düzenledi?i ve geçen y?l ilki yap?lan festival kapsam?na dahil edilmesi konusundaki talebimize de hiç kimse t?nmad?. Ã?zülerek belirtmek isterim ki bu konuda kendilerine festival kapsam?nda destek verece?imizi de belirterek yaz? ve ekindeki dosya ile ba?vurduk. ?indi ise bu dü?ünceyi ba?kalar? al?p sahiplenme yoluna gidiyorlar. ?unu kimse unutmas?n ki Trabzonlu karikatürcüler veya do?rudan bu dü?ünceyi ortaya atan ki?iler olarak bizler projemizin arkas?nday?z. Bu konuda resmi olarak bir bas? aç?klamas? dü?ünüyoruz. Anlamamakta ve Kültürümüze sahip ç?kmamakta ?srar eden Trabzon'un yerel idarecilerine ve merkeziyetci bürokratlar?na, ilgisiz sivil toplum örgütlerine bu ba?ar?lar?ndan dolay? te?ekkür ederim.
    Adnan Taç - 09.07.2006


  • ♪ Benim fotoğraflarımda deneysel bir çalışmayla birlikte "fotoğraf yazmak" ön plana çıkmıştır.Yani bunu amaçlamışımdır. İçimdeki müzik bana emretmektedir ve yaptırmaktadır. Bu koleksiyonun adı da onun için "İçimdeki Müziğin Fotoğrafları" olarak adlandırılmıştır. Benim deneysel çalışmalarımda etkilendiğim bir usta mutlaka vardır. Bu da ünlü Alman Fotoğraf Sanatçısı Manfred Krıegelstein'dir. Çağdaş fotoğraf sanatçılarından olan bu Alman sanatçı benim deneysel fotoğrafta kişiliğimi bulduğum bir sanatçıdır. Bundan dolayı benim çalışmalarımda pemen göze çarpan perspektif kavramı, kısman fotoğrafta üçüncü boyutu vurgulama endişesi olmakla birlikte, aslında estetik düzen arayışının da bir sonucudur. Çalışmalarımda herşeyin ölçülüp biçilip tam olması gerekenin gerektiği yerde kullanılması yani determinist özelliği olarak görüntüye çok sayıda öge dahil edebilmekteyim. Ayrıca renklere yüklediğim anlam ve renk kullanımıma da dikkat çekmek isterim. Siyah-beyaz ya da monokrom çalışmalarımda kısmi renklendirmelelerle vurguladığım bölümler sayesinde fotoğraflarım dingin ama dinamizm ve derinlik kazanır. Aslında fotoğraflarım için söylenecek çok şey var bence. Ama bunu lafla değil yaptığım ve ilerde yapacağım sergileyeceğim çalışmalarla izleyicinin değerlendirmesine bırakıyorum sevgili Fatma...
    editör - 30.06.2006