Portreler

Bu yazımda ‘Doktoralı’ bir sopranodan söz edeceğim:

Ulusal Operamızın primadonnalarından, İzmir Devlet Opera ve Balesi’nin nadide solist sanatçısı Eylem Demirhan’dan…

Her temsilde, opera sanatının saatler süren dev eserlerini sırtlanarak karakterini de, seyirciyi de bambaşka boyuta taşıyabilen Soprano Eylem Demirhan’dan…

Soprano Dr. Eylem Demirhan ilk, orta ve lise tahsilini Ankara’da tamamladı. Liseyi bitirdikten sonra Çukurova Üniversitesi Devlet Konservatuarı’nın açmış olduğu sınavlara girerek Doç. Klavia Atanassova’nın öğrencisi oldu. Daha sonra eğitimine Prof. Tchavdar Hadjiev’in öğrencisi olarak devam etti. 2002 yılında yüksek derece ile mezun olacağı Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuarı’na 2000 yılında Doç. Mustafa Yurdakul’un öğrencisi olarak kabul edildi. Ankara Devlet Konservatuarı’ndan mezun olmasının ardından 2002 yılında Prof. Anke Eggers’in öğrencisi olarak Berlin Sanat Üniversitesi master sınıfına kabul edilerek master çalışmalarına başladı. Başarılı geçen üç yıllık bir çalışma sürecinin ardından 2005 yılında yüksek derece ile Berlin Sanat Üniversitesi Opera-Master programını tamamlayarak Almanya’da bu yoldaki eğitimini noktaladı. Almanya’da Master çalışması devam ederken, 2004 yılında katıldığı Rheinsberg Schlos Kammeroper Ses Yarışmasında 1.lik kazandı. Kazandığı bu 1.lik W. A. Mozart’ın sihirli flüt operasındaki Pamina karakterini seslendirme hakkını sağladı. Bu temsildeki başarısı otoritelerce iyi gözlenmiş olacak ki, aynı eseri Güney Kore’nin Seul kentinde Beseto Operası’nda da seslendirmiştir. Başarılı seslendirmeler, temsiller birbiri ardına devam etmiş ve yine aynı yıl R. Bethke’nin Yeni Yıl Kantatını başarıyla seslendirmiştir.

Soprano Dr. Eylem Demirhan, sahne yaşımının yanı sıra akademik yaşamını da sürdürmek için 2005 yılında Kıbrıs Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde Şan Ana Bilim Dalı Öğretim Görevlisi olarak çalışmaya başladı. Bir yıl devam eden akademik öğretmenlik sürecinin ardından 2006 yılında doktorasına devam etmek için Ankara’ya döndü ve Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Enstitüsü’nde Prof. Pekin Kırgız’ın öğrencisi olarak çalışmalarını devam ettirdi. Bu süreçte Bilkent ve Başkent Üniversitelerinde Şan ana bilim dalında akademik öğretmenlik sürecini de devam ettirdi.

Soprano Dr. Eylem Demirhan, 2009 yılında doktorasını tamamlayarak Dr. ünvanını aldı. 2010-2012 yılları arasında Yaşar Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi’nde Şan ana bilim dalı öğretim görevlisi olarak çalıştı.

2012 yılında katıldığı ve İtalya’da gerçekleşen Riccardo Zandonai Ses Yarışmasından 3. cü olarak döndü. 3.cülüğün yanı sıra aynı yarışmada festival özel ödülüne layık görüldü. 2013 yılında Mavi Nota Müzik Gazetesi’nin Jüri Özel Ödülü’ne, 2014 yılında Semiha Berksoy Opera Vakfı’nın Ferhan Onat Onur Ödülü’ne layık görüldü.

Seslendirdiği birçok eser arasında başlıcalarını sayacak olursak; R. Strauss Ariadneauf Naxos (Zerbinetta), W.A.Mozart Cosi Fan Tutte (Despina), R.Strauss Çingene Baron (Saffi), S.Ada Aşk-ı Memnu (Fridevs Hanım), Ç.Işıközlü Dudaktan Kalbe (Lamia), V. Bellini La Sonnambula (Amina), W.A.Mozart DieEntführungaus dem Serail ( Konstanze ),W.A.Mozart Die Zauberflöte ( Pamina), G.Donizetti (Norina), G.Donizetti (Lucia di Lammermoor), G. Verdi (La Traviata) sayabiliriz.

Halen İzmir Devlet Opera ve Balesi’nde solist sanatçı olarak sanat yaşamını sürdürmektedir.

Yakın bir geçmişte yönetim değişikliği olup Aydın Uştuk’tan boşalan koltuğa Tolga İyiuyurlar asaleten oturunca İzmir Devlet Opera ve Balesi’nin sezon programında değişiklik oldu. Bu değişiklik sonucunda Nisan 2024 ayından itibaren Soprano Dr. Eylem Demirhan’ın temsili programda görünmüyor. Ancak Nisan 2024 ayı öncesinde  Lucia di Lammermoor ve La Traviata temsillerinde rol aldı.

Bu iki temsilden Lucia di Lammermoor İzmir Devlet Opera ve Balesi’nin yapımı olarak 21 Temmuz 2023 tarihinde 6. Uluslararası Efes Opera ve Bale Festivalinde prömiyerini gerçekleştirmişti.

Bu yapımda Lucia’yı seslendiren Soprano Dr. Eylem Demirhan o müthiş sesi ve yorumuyla Efes Antik Kentini sarıp sarmalamıştı.

1835’te çeşitli faktörlerin opera bestecisi olarak önünün açan, ününe ün katan zaman diliminde Donizetti tarafından büyük bir ustalıkla yazılmış olan Lucia di Lammermoor, onu ‘İtalyan Opera Dehası’ yapacak olan birbiri ardına gelişen olayların ne kadar etkili olduğunu gösteriyordu. Eserlerine kan davalarının ve şiddetli savaşların yanı sıra mitolojik romantizmi yazmaktaki başarısı haliyle 19. yüzyıl okuyucu ve dinleyicilerinin ilgisini çekiyordu.

Donizetti şahaseri bu mithiş eserin kuşkusuz en can alıcı sahnesi, III. Perdenin 1. bölümündeki Lucia’nın delirme sahnesindeki soprano ezgilerin flütle atışması ve soprano aryalarının boşlukta bitmek bilmeyen yankıması idi.

İşte burada Soprano Dr. Eylem Demirhan’ın o müthiş soprano sesi ve yorumu antik kentleri, operanın ruhunu sarıp sarmalıyordu.

Bu öylesine bir sarıp sarmalamadır ki; operanın o müthiş eserlerini, arşivlerinden çıkarıp yeniden hissedebileceğimiz yere koymaktır.

Sahneye…

İşte o sahnede icra eyledikleri rolleri canlandıran aryanın ruhunu yazma kudretini yakalama hissi de ayrı bir incelik katıyor sahnedeki naif ve bir o kadar güçlü duruşuna...

O, sahnede aryasını seslendirirken, eminim çiçekler açar her yanınızda...

Güneş ruhunuza dolar, aryaların replikleri yalar geçer mekândaki tüm varlığınızı...

Sahnenin küpeştesi mutludur o aryasını söylerken...

Yeryüzünün en parlak taşı bile aryaya hayat veren o ses kadar yansıtamaz parlaklığı...

Soprano Dr. Eylem Demirhan...

Operamızın primadonnası...

Sahnelerimizin mütevazı büyük sesi...

Hayatımıza, opera sanatımıza kattıklarınız için sonsuz teşekkürler....