Yazılar

Rahmi Koç orkestra yönetecek!Sayı: 402 - 26.09.2007

Her zamanki rutin gezintilerimden birini daha yapıyordum internetin gazete sayfaları arasında. Öyle ya geride kalan gün içinde neler olmuş neler bitmişti cennet memleketimde ve dünyada. YÖK başkanı ile Sayın Cumhurbaşkanı kapalı kapılar arkasında neler konuşmuşlardı? İnternet gazetelerinin sanat sayfalarında hangi haberler vardı? Konserler, turneler, bienaller derken neler olup bitiyordu?

Hepsini ama hepsini bilmeliydim.

Öyle ya ben bir müzik gazetesinin editörü idim. Her şeyden olabildiğince haberim olmalıydı.

İşte bu düşüncelerle dolaşırken internette, okuduğum bir haber beni sayı ile kendime getirdi. Önce gözlerime inanamadım, acaba yanlış okudum dedim, sonra hayır doğru okuyordum, gözlerim beni yanıltmıyordu. Okuduğum sonuna kadar doğruydu.

”Uzun yıllar binlerce kişinin çalıştığı dev bir holdingi yönetmiş olabilir; ama Koç Holding Onursal Başkanı Rahmi Koç’un hayatının en büyük sınavlarından biri, orkestra şefi olarak sahneye çıkacağı klasik müzik konseri olacak” diyordu haberde…

Koç Holding Onursal Başkanı Rahmi Koç, Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası tarafından düzenlenecek özel konsere konuk şef olarak katılacaktı.

Rahmi Koç, bugün yapılacak konser için önce Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’ndaki provalara katılarak, orkestra üyeleri, genel müzik direktörü ve daimi şef Gürer Aykal ile basın mensupları ile sohbet etti.

Provada, Rahmi Koç yönetimindeki orkestra, Vivaldi’nin “4 Mevsim” eserinden bölümler seslendirdi.

Bu akşam gerçekleştirilecek olan konser için geçen yıl Borusan Holding’in konuk şef projesiyle verilen bursu kazanarak yurtdışında eğitim alan soprano Fatma Ayazlar ve Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası başkemancısı Pelin Halkacı Akın solist olarak katılıyor.

Bu konuk şef projesi de neyin nesi diye bir araştırma yaptım, telefon açıp değerli bir, iki dostumdan bilgi aldım.

Konuk şef projesinde, Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası’nı, iş dünyasının tanınmış bir ismi, 25 bin Euro bağış karşılığında yönetiyormuş. Bağış, klasik müzik alanında yetenekli genç bir sanatçının yurtdışında eğitim alması için değerlendiriliyormuş.

Sonuç olarak bu yıl Rahmi Koç’un yapacağı bağış, genç yetenek Burak Özdemir’in yurtdışı eğitiminde kullanılacakmış. Özdemir, burs ile 2007–2008 öğrenim yılında Berlin Sanat Üniversitesi Yüksek Müzik Okulu’nda fagot dalında eğitim görerek, yüksek lisans derecesi alacakmış.

Neyse Sayın Rahmi Koç’un senfoni orkestrası yönetmesinin altındaki nedenin bu olduğunu öğrendikten sonra biraz kendime geldim.

Paris’te Louvre Müzesi’nin özel galerileri vardır. Bu galerilerde para karşılığı ki bu paranın miktarı bir hayli yüksektir, serginizi açabilirsiniz. Ondan sonra sergi kariyerinize “ falan tarihte Paris’te Louvre Müzesi’nde sergi açmıştır” notunu pek ala düşersiniz.

Şimdi bu iş de böyle. Sayın Rahmi Koç gibi zenginler 25 bin Euro para verip bir senfoni ya da filarmoni orkestrası yönetebiliyorlar. Yani orkestra şefliğini yolgeçen hanına çevirebilecek bu uygulamaya bir düzen getirilmiş oluyor.

Hem de hayırlı bir düzen…

***

Bugünkü sayımızda Sevgili Deniz Yeşil’in Trabzon’da sanat adına “Hamaset satanları” sayı ile kendine getirecek türde bir yazısı var. Ben bu yazıyı ilk okuduğumda nasıl heyecanlandığımı ve sevgili Deniz Yeşil’i telefonla aradığım o kısacık anda yaşadığım duyguyu anlatabilmemin mümkün olamayacağını da ayrıca belirtmek isterim.

Neyse bir telefon trafiği sonucunda elime ulaşan söz konusu yazıyı dikkatle ama dikkatle okumanızı öneririm. Çünkü Trabzon’da sanat adına mahalli hamaset satanlara haddini bildiren bir yazı. Yani artık bizim bu laflara karnımızın tok olduğunu bildiren bir yazı.

Sevgili Deniz Yeşil’e bu yazısından dolayı teşekkür ediyorum ve kendisini yürekten kutluyorum.

***

Mavi Nota’nın 400. sayısına ulaşması nedeniyle beni kutlayan bir tek kızım Neveser Selin oldu. Gerçi ben bir kutlama programı açıklamamıştım. Ancak yine de 400. sayıya ulaşmış olan bir gazetenin editörü olarak bir kutlama almak, hem de kızım tarafından kutlanmak beni çok mutlu etti.

Bu gazetenin var oluşu ve sancılı yayın süresine ve bu nedenle uykusuz geçirdiğim gecelere birebir tanık olan kızımın bu duyarlılığı beni çok mutlu etti ayrıca. E ne de olsa o da müzisyen, her ne kadar Güzel Sanatlarda onu okutan müzik öğretmenlerinin onu müzikten soğutmak istercesine verdikleri eğitime rağmen…

***

Saat bayağı ilerledi, gecenin kaçı oldu. Artık gazeteyi sizlerle baş başa bırakmanın zamanı geldi. Bugün epeyce koşturdum gidip uyumalıyım sabaha birkaç saat kaldı şunun şurası…

Cuma günün görüşüne değin esen kalın sevgili dostlar…




Müfit Semih Baylan
Editör

Yazıyı Tavsiye Et ♫

Yorumlar

Bu yazıya henüz yorum yapılmadı.

Yorumları okumak yada yorum yazmak için sisteme giriniz.