Yazılar

Müzikçiler toplumsal iklimin meteorologlarıdır.Sayı: 460 - 19.12.2007

İyi, uluslararası ünlü piyanist, besteci Fazıl Say’ın bir Alman gazetesinde yayımlanan söyleşisini okuduğumda, toplumsal ve siyasal belirsizlik kaygısına kapıldım.

Fazıl Say, Atatürk’ün sözüne gönderme yaparak, "Sanatçı, karanlığın tehlikesini ilk hissedendir," diyor.

Ben iyi müzikçilerin söylediklerini çok önemserim, çünkü duyargaları çok gelişmiştir, yaratıcının ruh dünyasına, her şey çok daha yüksek ve etkileyici bir şiddette yansır.

Fazıl Say’ın kişiliğini, yetiştiği, okuduğu ortamı bilirsek, onun bu tepkisinin olağanlığını, içtenliğini, dürüstlüğünü daha iyi anlarız.

Ne demişti ’Uçak Notları’(*) kitabında: "Yalanın, sahteciliğin kol gezdiği bir dünya. Bir de sesler dünyası... İç içe olabilir mi bu ikisi?"

Fazıl Say, gerek aile ortamında, gerek konservatuarda, cumhuriyetin ilkelerine inanmış bir çevre içinde yetişti, okudu.

Öğrenimini Avrupa’da sürdüren Fazıl Say, bütün bu nitelikleriyle aydın bir müzikçi kimliğini kazandı.

USTALARI MI ÖRNEK ALACAK?

Ünlü çellist, besteci Pablo Casals (1876–1973) Katalonya’da (İspanya) doğdu, İspanya İç Savaşı’nın sonucunda Franco’nun diktatörlük rejiminden sonra İsviçre’de, daha sonra da ölünceye kadar annesinin doğduğu adada yaşadı ve orada öldü. Franco rejiminin çöktüğünü göremedi. İspanya Kralı Juan Carlos, 1976’da doğumunun 200. yılı onuruna bir pul çıkardı.

Ünlü Rus piyanist Vladimir (Samoyloviç) Horowitz (1903–1989) Kiev’de doğdu, New York’ta öldü. Ülkesinin en güç zamanında verdiği konserler karşılığında paradan çok çikolata, tereyağı, ekmek alıyordu. 1940 yılında Kuzey Amerika’ya yerleşti. Yıllar sonra, 1986’da Moskova’ya döndü, kayıtlar ölümünden dört gün önce tamamlandı.

20. yüzyılın büyük çellisti Mstislas (Leopoldoviç) Rostropoviç (1927–2007), 1974 yılında Sovyetler Birliği’ni terk etti, yıllar sonra döndü.

Bu örnekleri sanatçıların kırılganlığına örnekler diye yazdım.

Ben Fazıl Say’ın bu ülkeyi terk edeceğini, başka yere yerleşeceğini sanmıyorum.

Çünkü o sadece bir icracı, bir besteci değildir, siyasal tavrını, dünya görüşünü de seçmiş ve açıklamıştır.

Názım Hikmet Oratoryosu’nu, Metin Altıok Oratoryosu’nu besteleyen bir Türk müzikçisi başka yerde mutsuz olur.

Áşık Veysel’in Kara Toprak’ının değerini, anlamını bilen, algılayan, onun köyüne giden birinin duyarlığı, dışarıda yaşamasına elvermez

Ben burada yaşamasını isterim.

* * *

En hoşlanmadığım sloganı söylemeyelim:

Ya Sev Ya Terk Et’i. Severim ama yaşadığım ülkeyi, rejimleri ilkelerim uğruna kıyasıya eleştiririm.

Fazıl Say’ın dediklerine önem verelim.

(*) ’Uçak Notları’, Fazıl Say, Müzik Ansiklopedisi Yayınları.


E-Posta: dhizlan@hurriyet.com.tr

Yazıyı Tavsiye Et ♫

Yorumlar

Bu yazıya henüz yorum yapılmadı.

Yorumları okumak yada yorum yazmak için sisteme giriniz.