Yazılar
Suzuki YöntemiSayı: - 02.02.2006
1964’te Amerika Birleşik devletleri’nin Philadelphia eyaletinde yapılan ulusal müzik eğitimcileri kongresinde, Shinichi Suzuki’nin otuz yılı aşkın deneyimlerine dayanarak öne sürdüğü görüşler, okul öncesi müzik eğitiminde bir devrim olarak nitelendirildi. Suzuki, küçük çocuklardaki öğrenme potansiyelinin/gizligücünün eğitimciler tarafından tam olarak değerlendirilmediğini ve çocuğun müziksel gelişiminde çevre etmeninden daha önemli olduğunu savunuyordu. Dr. Suzuki çevre sözcüğü ile sosyo-ekonomik bir ortam değil, erken yaşta, planlı ve denetimli bir müzik eğitimi programını işaret ediyordu. Suzuki’ye göre, her öğretmen önceden denenmiş ve başarılı sonuçlar alınmış bir müzik materyalinden yararlanan bir kulak geliştirme programına dayalı, güdüleyici bir müziksel ortam yaratabilirdi.
Suzuki, müzik yeteneğinin doğuştan gelmediğini ve eğitimle geliştirilebileceğini öne sürmektedir. Bununla birlikte, yetenek etmeninin önemsenmediği düşünülmelidir; çünkü çocuğun çalgı eğitiminde ulaşacağı son aşamayı bu etmen belirleyecektir.
Suzuki yöntemi, anadilini konuşmayı öğrenen her çocuğun uygun bir eğitimle çalgı çalmayı öğrenebileceği yaklaşımına dayanır. Çocuk, anadilinin inceliklerini sürekli yinelenen inceliklerini sürekli yinelenen dinleme yoluyla öğrenir, aynı süreç çalgı eğitiminde de izlenmelidir.
Yöntemin başarısı öğretmen aile işbirliğine dayanmaktadır. Çocuğun ailesinden bir kişi (çoğunlukla anne) evde öğretmenin yerini almaktadır.
Örneğin Japonya’da çocuk kemana başlamadan önce annesi yaklaşık üç ay keman dersi almakta, daha sonra çocuğunun bütün derslerini izleyerek haftalık çalışmasını denetleyebilir hale gelmektedir.
Çalgı eğitiminde ana-babanın da rol alması, çalgı çalmayı bir aile ilişkisi haline getirmekte, ailece müziği keşfetme ve müzikten zevk alma olanaklarını sağlamaktadır. Ayrıca derslere katılan ana-baba evde gerekli çalışma ortamını sağlamada ve alıştırmaları denetlemede daha sorumlu hale gelmektedir.
Dr. Suzuki’nin yukarıda belirtilen temel yaklaşımlardan yola çıkarak ilk önce keman eğitimi için geliştirdiği yöntem, sonraları piyano eğitimine de uyarlanmıştır. Suzuki, yöntemini “
Yeni ve etkileyici bir yöntem öğretim yöntemi” olarak sunmakta ve uygulama sürecinde aşağıdaki maddelere uyulması gerektiğini önemle belirtmektedir.
1. Piyano Çalışmayı Sevdirme
çocuğun piyano çalışmaya yöneltme ve bu işten hoşlanmasını sağlama, öğretmen ve ana-babanın ilk ve en önemli sorunudur. Çocuğun dersleri ve alıştırma yapmayı sevmesini sağlamak için, konu birlikte tartışılmalı ve çocuğun duygularına karşı duyarlı olunmalıdır. “
Çalış, çalış, çalış” diyerek çocuğu zorlamak en kötü yöntemdir ve yalnızca onun çalışmaktan nefret etmesini sağlar.
2. Plak ve Kaset Dinletme
Evdeki günlük alıştırmalara ek olarak öğrenciye çalışmakta olduğu ve ileride çalışacağı parçaların plak ve kasetleri her gün dinletilmelidir. Böylece, çocuk derste öğretmenini taklit ederek, kasetten dinlediği parçayı piyanoda çalmayı kolaylıkla öğrenecektir. Yanı sıra kasetteki piyanist kadar güzel çalabilmek için çalışmaya başlayacak ve hızla ilerleyecektir.
3.Nota Okuma Öğretimi Öğrenci derslerde daima notasız çalmalıdır, bu onun belleğini geliştirmesine en önemli etmendir ve ilerlemeyi hızlandırır. Nota öğretimi öğrencinin yaşı ve yeteneği dikkate alınarak yapılmalıdır. Öğrencinin nota okumayı iyi öğrenmesi çok önemlidir ama başlangıç düzeyinde nota okumaya zorlanır ve sürekli notayla çalışırsa ezbere çalması gerektiğinde kendisini oldukça huzursuz hissedecek ve yeteneğini tam olarak gösteremeyecektir.
çocuk anadilini öğrenirken ancak konuşmayı tam olarak öğrendikten sonra okuma-yazma öğrenimine başlayabilir, aynı yaklaşım müzikte de izlenmelidir. Nota okuma, çocuğun müziksel duyarlığı, çalma becerisi ve beleği yeterince eğitildikten sonra öğretilmelidir. Nota öğretiminin, notasız çalabilmek için yapıldığı unutulmamalıdır.
4. Yetenek Geliştirme Yöntemi
Öğrenci bir parçayı nota ve duate yanlışı yapmadan çalabilme aşamasına ulaştığı zaman müzisyenliğinin geliştirilmesi için hazır demektir. Bu aşamada çocuğa güzel bir ton, zarif bir anlatım tarzı ve müziksel duyarlık kazandırabilir. Ancak, öğrencinin çalışındaki kalitenin, büyük özlüde öğretmenin bu önemli müzikal öğelere özen göstermesine bağlı olduğu unutulmamalıdır.
Yeteneği daha yüksek bir düzeye ulaştırmak için sürekli tekrar çok önemlidir. Çocuk A parçasını güzel bir biçimde çalabildiği zaman B parçası verilir ama A ve B parçası bırakılmamalı, A ve B aynı zamanda çalışılmalıdır. Bu süreç yeni parçalar eklenirken sürdürülmeli, iyi çalınan parçalar her zaman tekrar edilmelidir.
5. Özel Dersler
Suzuki Okulunda dersler, her derste dinleyiciler (diğer öğrenci ve ebeveynler) bulunsa bile bireysel ve özeldir. Anneler ve çocuklar diğer çocukların derslerini de izlemelidirler. Bu ekstra bir motivasyondur; çocuk diğer çocukların çaldığı güzel parçaları dinlediği zaman kendisi de çalabilmeyi isteyecek ve böylece çalışma arzusu artacaktır.
Dersler çocuğun gereksinimlerine göre değişen uzunlukta yapılmalı; çocuğun dikkatini yoğunlaştırabilme süresi göz önüne alınmalıdır. Çocuk küçükse yalnızca kısa bir süre için dikkatini toplayabilir. Bu durumda ders süresini kısaltmak daha doğru olacaktır. Ders bazen sadece beş dakika bazen de yarım saat sürebilir.
Suzuki Yöntemi yukarıdaki maddelere ek olarak vücudu gevşetmek, çalmada yumuşaklık ve rahatlık sağlamak için beden hareketlerine ve oyunlara yer vermekte; öğrencilerin periyodik olarak düzenlenen konser, resital vb. etkinliklere dinleyici ve çalıcı olarak katılımın da içermektedir.
Kaynakça:
*
Klotman, Robert H. Teaching Strings. Schirmer Boks, London, 1988
*
Suzuki, Schinichi. Suzuki Piano School, vol. 1. Birch Tree Group Ltd. 1790
*
McDonald. Dorothy Music in our Lives Neayc Washington 1979
Yazıyı Tavsiye Et ♫
Yorumlar
Bu yazıya henüz yorum yapılmadı.
Yorumları okumak yada yorum yazmak için sisteme giriniz.