Yazılar

Marangoz da opera ve baleden anlarSayı: 641 - 13.10.2008

Anka ajansından posta kutumuza düşen habere çok güldüm sevgili okurlar.

Bu haber dün bir kısım gazetelerde de yer aldı.

Bildiğiniz üzere Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü, bölge müdürlükleri ve yeni açılan Samsun Opera ve Bale Müdürlüğü için 18 – 28 Eylül tarihleri arasında personel alımı sınavı açmıştı. Hatta bu sınava tanıdığım iki genç arkadaşım da girmişti.

Neyse efendim sözü uzatmayalım, bu sınavda yazılı kompozisyon sorusu olarak “uzman memur” kadrosuna alınacak olan adaylara “Opera ve baleyle ilgili ne düşünüyorsunuz?” sorusunun yönetilmesi bir kısım yurdum insanı tarafından eleştirilmiş ve hatta tepkiyle karşılanmıştı.

Yani ben yurdum insanını anlayamıyorum sevgili dostlar.

Neden insanımızı küçümseriz, neden ondan tuhaf davranışlar ya da tuhaf başka şeyler bekleriz.

Neyse sözü yine uzatmayalım efendim, Anka ajansından posta kutumuza ve benim çok gülmeme neden olan habere göre bu tepkilere ve eleştirilere Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Rengim Gökmen yanıt vermek zorunda kalmış.

Evet, yanıtladı demiyorum, yanıt vermek zorunda kalmış diyorum haberden öğrendiğime göre. Ülkemizdeki bir sanat kurumunun genel müdürünün mecburiyetlerinden birisi de bu olmalı. Saçma sapan tepkilere ve eleştirilere yanıt vermek zorunda kalmak!

Operaya uzman memur olarak girmek isteyen bir marangoz “Neden marangoz opera, baleden anlamasın?” diye bir soru sorarak sözlerine başlayan Rengim Gökmen, sözlerine şöyle devam etmiş:

“Buraya girenler marangoz değil, demirci değil. Biz o demirciyi parmaklık yapmak için almıyoruz. Sahnede ‘La Traviata’ eserinin, ‘Kuğu Gölü’ eserinin, ‘Carmen’ eserinin dekorunu yapması için alıyoruz. Dolayısıyla bu insanların mesleklerini iyi yapmasının yanında, hangi kurumda çalışacakları, hangi işi üretecekleriyle ilgili iyi bilgi sahibi olmaları lazım ki işlerini iyi üretsinler. İşini iyi yapmaları yetmiyor bizim için.”

Adayları tanıyabilmek için bu kompozisyon sınavlarını yaptıklarını belirten Rengim Gökmen, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Sınavlar üç müfettişin gözetiminde yapılıyor. Bazılarının okuma yazmasının olmadığı kompozisyon sınavında ortaya çıkıyor”

Sayın Genel Müdür çok net yanıt vererek aslında ülkemizin insan coğrafyası hakkında da bilgi vermiş oldu.

Benim demem de o ki, neden insanımızı küçük görürüz, neden insanımıza opera ya da yüksek sanatlardan herhangi birini uygun görmeyiz.

Bu nasıl bir anlayıştır?

Bilen biri varsa bana anlatsın lütfen.

Valla bu konuda bana anlatacağı ya da öğreteceği bir kelime için kırk yıl olmasa bile kırk dakika ya da kırk saat kölesi olacağımı buradan beyan ediyorum…

Çarşamba günün görüşene değin esen kalın.


Müfit Semih Baylan
Editör

Yazıyı Tavsiye Et ♫

Yorumlar

Bu yazıya henüz yorum yapılmadı.

Yorumları okumak yada yorum yazmak için sisteme giriniz.