Yazılar

Zoru başarmak istemenin engellenemez yükselişi…Sayı: 675 - 01.12.2008

Sorularıma başlayayım diyordu yazdığı elektronik mektubunda. Önce hayat hikâyemi merak etmiş, öyle ya kimim, ne yapıyorum, nereden aklıma gelmiş müzik dergisi çıkarmak, başka işim yok muydu benim, daha popüler bir şey yapabilirdim, mesela “talih kuzunuz Milli Piyango” pardon “talih kuşunuz Milli Piyango” diye bağırarak, deli miydim neydim ben?

Sonra diğer sorularını peş peşe sormuştu aynı mektubunda, yani bu işin bir macera mı yoksa bilimsel anlamda ciddi bir çalışma mı olduğunu anlamak istiyordu anladığım kadarıyla.

Ben de yazdım tabii, bütün soruların yanıtlarını verebildiğim en ayrıntılı biçimiyle yazdım. Meğerse daha önce deyim yerindeyse didik didik etmiş Mavi Nota ile ilgili bilgileri.

Eskişehir Anadolu Üniversitesi, Devlet Konservatuarı Trompet bölümü mezunu olup şimdi Afyon Kocatepe Üniversitesi Devlet Konservatuarı Müzik Bölümü’nde yüksek lisansını yapmakta olan Sevgili İpek Ede’den söz ediyorum.

O kadar arkadaşının içinde bir tek Sevgili İpek Ede, Mavi Nota’yı merak etmiş. Önce ilk elektronik postası ulaştı bana, kısaca kendini tanıtıyordu mektubunda ve ekliyordu: ”Mavi Nota Müzik ve Sanat Dergisi’ni araştırmak istiyorum, bunun için bana en çok sizin yardımınız olur. Ne dersiniz?”

Yahu sevgili İpek ne derim bu durumda, tabii ki sana yardımcı olurum, zaten Mavi Nota ile yola çıkmamın amaçlarında birisi de bu değil mi?

Hemen telefonla aradım kendisini, ne yapmam gerekiyorsa yapacağımı söyledim. Ancak dergi şu anda yayında değil, arşivimizdeki sayıların bir kısmı tükendi, elimde olanlardan kendisine gönderebileceğimi belirttim. Ancak isterse gazetenin ilgili ikonunda yayımlanmış tüm sayıların pdf formatında yüklü olduğunu oradan da yararlanabileceğini belirttim.

Bu süreç son olarak bana sorduğu sorular çerçevesinde nihayet buldu.

Hemen yanıtladım.

Ve Perşembe günü gelen elektronik postada sevgili İpek Ede, Mavi Nota üzerine yaptığı araştırmasını 100 puanla ödüllendirildiğini ve çalışmasının bir nüshasını bana göndereceğini belirtiyordu.

Ocak 1993’de “arkadaşlar sorunları çözmek benim meselem olacak” diyerek on beş arkadaşım ile başladığım ve daha sonra bir, iki ay içinde arkadaşlarımın terk etmesiyle tek başıma kaldığım ve inatla ve inançla sürdürdüğüm bu yolculuğun artık, geçmişinde olduğu gibi bugün de elini uzatan başta gençlere ve merak edenlere, okumak isteyenlere, gelişmek isteyenlere olgun meyvesini sunan Mavi Nota, İpek Ede arkadaşıma, kardeşime yürüdüğü dikenli yolun dikenlerini gül yaprağı haline getiriyor ise emeklerimin boşa gitmediğini görmenin inanılmaz mutluluğunu yaşıyorum.

Bilimsel Araştırma Teknik ve Yöntemleri dersi çerçevesinde yaptığı bu araştırmayı ABD hocası Yrd. Doç. Uğur Türkmen’in gözetiminde gerçekleştirmiş Sevgili İpek Ede.

Şimdi ise Mavi Nota’yı araştırdığı bu çalışmasını daha derinleştirip, daha genişletip hakemli bir bilimsel dergide yayımlatmayı amaçlıyor.

Bana düşen bir şey var ise ben buradayım biliyorsun!

Bu arada merak edenler için yazıyorum, dergimin adı neden Mavi Nota? Bilindiği üzere caz armonisinde Si bemol notası ile Sol diyez notası yani sesleri arasındaki uyumsuz sese Mavi Nota (Blue Point) denir. Cumhuriyet kurulduğundan bu yana anlamsız bir şekilde devam eden Ala turca ile Ala franga kavgasına bir nebze olsun barış getirebilmek için dergimin adını Mavi Nota olarak düşündüm. Dergimin doğum yeri Trabzon olduğundan, bu adın Karadeniz’in o eşsiz maviliği ile hiçbir ilgisi yok.

Sonuç olarak Sevgili İpek Ede’yi tebrik ediyorum. Emeğime sahip çıktığı için kendisine sonsuz kez teşekkür ediyorum. Sevgilerimi sunuyorum. Müzik çalışmalarında başarılar diliyorum. Sayın Yrd. Doç. Uğur Türkmen beye (kendisini tanımıyorum henüz) böyle kaliteli, değer bilir öğrenciler yetiştirdiği için de ayrıca teşekkür ediyorum.

Ve İpekçim, eğer zamanı konusunda haberdar olursam Eskişehir’e konserine geleceğim. Sana kocaman bir Mavi Nota sözü. Tamam mı? Artık benim için trompetinle bir Cherry Pink çalarsın değil mi?

Aralık ayını benim için önemli Mavi Nota’m için son derece güzel bir yazıyla karşıladım. Umarım hep böyle gider. 2009 yılına tam 31 gün kaldı. Ülkemizin her geçen gün ağırlaşan yaşam koşulları içinde Mavi Nota’yı elimden geldiğince iyi noktalara taşıyabilmenin sorumluğu ile selam ve sevgiler tüm müzik dostlarına.

Çarşamba günü görüşene değin esen kalın…



Müfit Semih Baylan
Editör








*Fotoğraf: İpek Ede

Yazıyı Tavsiye Et ♫

Yorumlar

Bu yazıya henüz yorum yapılmadı.

Yorumları okumak yada yorum yazmak için sisteme giriniz.