Yazılar

Nato'nun 60.yılı: Kirli ve Kanlı bir TarihSayı: 765 - 14.04.2009

Ne zaman ki II. Paylaşım Savaşı bitti, sömürü yeni bir biçime büründü, yeni bir evresinde dişlemeye başladı insanlığı kapitalizm ve kendi sonuna bir adım daha yaklaştı, ne zaman ki Ekim'de çakan kıvılcım, yüzyılın göbeğinde büyüdü, 3'te birini sardı dünyanın, işte o zaman; elbette o zaman sömürgeciler; sonradan birbirilerinin kuyusunu kazacak olan sömürgeciler, birlik olmak zorunda kaldılar.

ABD, Sovyetler ve diğer ülkelerde yükselen devrimci hareketler karşısında Avrupa ile işbirliği yapmak zorunda kaldı.

ABD'nin bilmem kaç yıllık Monroe doktrini; Avrupa Devletlerine yüz vermez tavrı, Sovyetler Birliği'nin karşısında güçlü olabilmek uğruna rahatça yok sayılmış ve 12 emperyalist devlet NATO'yu kurmuştu. Başta bir devletler ittifakı gibi görünen NATO, kısa bir süre sonra silahlı bir güce dönüştü ve emperyalistlerin; ama özellikle ABD'nin, işgallerine ve talanlarına ortak oldu.

'Tehlike'nin propagandası

Hani popüler bir 'kendi varlığını meşrulaştırma' metodu vardır ya; karşıtını yaratırsın ya da onu güçlü gösterirsin, “Bu kış komünizm gelecek” balonlarıyla halkı uyutursun... İşte NATO da rakamları eğdi, büktü ve böylece 'tehlike'nin propagandasını yaptı. Aslında bu kendi propagandasıydı. Mesela Sovyetler'in elindeki silahları şişirdi, böylece nükleer çalışmalara rahatlıkla hız verebilecekti. (Ayrıntı ve karşılaştırmalı istatistikler için; 'Emperyalist Müdahale Doktrinleri' - Suat Parlar)

Dış politikası 'Çevir Kazı Yanmasın' üzerine kurulu olan Türkiye, tercihini sömürücü bloktan yana yaptı ve tam anlamıyla, 'ABD'ye yaranmak için' Marshall yardımlarının güvencesi (!) altında, 'Küçük Amerika' ve böylelikle 'Emperyalizmin maşası' olmayı kabul, dahası talep etti.

50'li yıllarda CHP ve DP, NATO'ya girmeyi bir seçim propagandası haline getirmişti. Türkiye'nin gerek ABD ile müttefik olma konusunda, gerekse de NATO'ya girme konusunda çok kere girişimleri oldu; fakat bunlar olumsuz sonuçlandı.(Türkiye'nin NATO'ya giriş sürecinin 'resmi' ayrıntısı için; 'Türkiye'nin Nato'ya girişi' - Kültür ve Turizm Yay.)

'Gladio'nun örgütüne girebilmek için Kore'ye asker gönderiliyor

BM'nin 'Kore Çıkartması'na, meclis tatil olmasına rağmen jet hızıyla karar alıp, pek çok emperyalist ülkenin de üzerinde bir sayıda (4500) asker yollayarak ABD'nin gözüne girmeyi beceren Türkiye, 1952 yılında NATO'ya alındı. (Ayrıntı için, TBMM tutanaklarına bakılabilir)

İtalya'daki 'Gladio'dan Türkiye'deki 'Özel Savaş Dairesi'ne pek çok kirli yapıyı organize etti, kimi yerde bizzat bu organizasyonların başına geçti, yönetti ve finanse etti.(Ayrıntı için; 'Halklara Karşı bir Örgütlenme:NATO', Semih HİÇYILMAZ)

NATO, açılımındaki (Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü) ifade kadar saf bir içeriğe sahip değil elbette. NATO, uluslarası bir suç örgütü. Bakmayın sağa sola 'Barış Gücü' gönderdiğine, bunlar 'barış' lafının içeriğini çoktan sömürü ile doldurmuşlar! 

Yazıyı Tavsiye Et ♫

Yorumlar

Bu yazıya henüz yorum yapılmadı.

Yorumları okumak yada yorum yazmak için sisteme giriniz.