ISSN: 1301 - 3971
Günün Mesajları
♪
Kültür bakanlığı sınavında. Ankara thm koro şefi kızını aldı. Urfa korusu şefi kayın biraderini aldı. İstanbul korosu şefi oğlu ve yeğenini aldı. ilginizi çekerse detay verebilirim
ttnet arena - 09.07.2024
♪
Cumhuriyetimizin kurucusu ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını saygı ve minnetle anarken, ülkemiz Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. yılını en coşkun ifadelerle kutluyoruz.
Mavi Nota - 28.10.2023
♪
Anadolu Güzel Sanatlar Liseleri Müzik Bölümlerinin Eğitim Programları Sorunları
Gülşah Sargın Kaptaş - 28.10.2023
♪
GEÇMİŞ OLSUN TÜRKİYE!
Mavi Nota - 07.02.2023
♪
30 yıl sonra karşılaşmak çok güzel Kurtuluş, teveccüh etmişsin çok teşekkür ederim. Nerelerdesin? Bilgi verirsen sevinirim, selamlar, sevgiler.
M.Semih Baylan - 08.01.2023
♪
Değerli Müfit hocama en içten sevgi saygılarımı iletin lütfen .Üniversite yıllarımda özel radyo yayıncılığı yaptım.1994 yılında derginin bu daldaki ödülüne layık görülmüştüm evde yıllar sonra plaketi buldum hadi bir internetten arayayım dediğimde ikinci büyük şoku yaşadım 1994 de verdiği ödülü değerli hocam arşivinde fotoğraf larımız ile yayınlamaya devam ediyor.ne büyük bir emek emeği geçen herkese en derin saygılarımı sunarım.Ne olur hocamın ellerinden benim için öpün.
Kurtuluş Çelebi - 07.01.2023
♪
18. yılımız kutlu olsun
Mavi Nota - 24.11.2022
♪
Biliyorum Cüneyt bey, yazımda da böyle bir şey demedim zaten.
editör - 20.11.2022
♪
sayın müfit bey bilgilerinizi kontrol edi 6440 sayılı cso kurulrş kanununda 4 b diye bir tanım yoktur
CÜNEYT BALKIZ - 15.11.2022
♪
Sayın Cüneyt Balkız, yazımda öncelikle bütün 4B’li sanatçıların kadroya alınmaları hususunu önemle belirtirken, bundan sonra orkestraları 6940 sayılı CSO kanunu kapsamında, DOB ve DT’de kendi kuruluş yasasına, diğer toplulukların da kendi yönetmeliklerine göre alımların gerçekleştirilmesi konusuna da önemle dikkat çektim!
editör - 13.11.2022
Tüm Mesajlar
Anket
Destekleyenlerimiz
Yazılar
Özür dilemenin böylesi…Sayı: 781 - 11.05.2009
Teknik nedenlerden dolayı bu haftabaşı sizlerle birkaç saat geç buluştuk sevgili müzisyen dostlarım. Bir anlamda beni de aşan bu gecikme için özür diliyorum.Her yeni gün ve yeni hafta yeni başlangıçtır diyerek iyi bir gün ve iyi bir hafta diliyorum siz sevgili müzik dostlarıma.
***
Önce:
12. Uçan Süperge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali’nin açılış törenine katılan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, 12 Eylül döneminde yaşanan acılardan bahsederken “Nice yalanlar gördük. Ben bir yıl hatırlıyorum, Zeki Müren Türkiye’nin en büyük erkek sanatçısı, Bülent Ersoy ise kadın sanatçısı seçilmişti. Böyle absürt, dramatik, toplumun aklının karıştırılmaya çalıştığı dönemlerden geçtik” demişti.
Sonra:
Bülent Ersoy cephesinden “derhal özür dilemeli” gibi sert bir ses yükseldi. Tabii Zeki Müren aramızda olmadığı için o kendini savunamadı. Hayatta olsaydı bu durum karşısında ne derdi bilemiyorum tabii.
Daha sonra:
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Zeki Müren ve Bülent Ersoy ile ilgili sözlerini düzelterek, “O gergin ortam içinde belki amacımı aşan bazı ifadeler oldu. Ya da iyi anlatamadım derdimi. Hiçbir sanatçı arkadaşımı kesinlikle incitmek istemem. Herhangi bir alandaki tercihleri de kimseyi ilgilendirmez. Arkadaşlarımı bilmeden üzmüşsem sözlerimi düzeltmek istiyorum” dedi.
Sonuç:
Bir Kültür Bakanı’nın duruşu bu kadar eğerti olmamalı diye düşünüyorum. Gergin ortam dediği yer kadın filmleri festivalinin açılış töreni. Bir festivalin açılış töreni neden gergin bir ortam yaratır? Neden gerginsinizdir? Tabii orada olmadığım için bu soruların yanıtını veremiyorum. Ama madem bu sözleri söylediniz bari arkasında durun. Kadın filmleri festivalinde kimleri okşamak için bu sözleri söylediniz? Hem bir ülkenin Kültür Bakanı, canı sıkıldığında bile çevresindekileri tehdit etmekten çekinmeyen, Mustafa Sağyaşar gibi klasik müzik üstadını bile “senin bacakların kırarım” diye tehdit edebilen bir modern cazgır karşısında bu kadar aciz bir duruş sergiler mi?
Yani çok şey var söylemek istediğim ama kurbağa gibi konuşamıyorum dersem de benim açımdan ayıp olacak. Emrindeki bürokratlarına aslan kesilip, yeri geldiğinden onları ezip büzerek perişan eden Kültür Bakanımız, yukarıda da söylediğim gibi bir modern cazgır karşısında özür diler gibi açıklama yapıp ezilip büzülüyor.
Bu zihniyet mi, bu duruşmu bu ülkenin kültürünü temsil edecek, gelecekteki kültür politikalarını düzenleyecek?
Kenan Evren’den ben de çok hazetmem.
Onun bir ressam olarak tanıtılmasından, öyle lanse edilmesinden ben de çok rahatsız ve mutsuzum. Evet, bir cuntacıya katil diyebilirsiniz. Ama bir katil nasıl resim yapabilir diyemezsiniz. Katiller dahi resim yapmak için kimseden izin almak durumunda değildir.
Kenan Evrin’in resim sergileri açılmaya başladığında, bir sürü galantor adam sırf cuntacıya yağcılık yapmak için o sergilere gittiğinde bu ülkenin anlı şanlı ressamları bunu protesto etmişti ama kimseden çıt çıkmadı.
İyi hatırlıyorum o dönemde, Kenan Evren’e ressam denildiği için resim yapmayı bırakan ressamlar oldu. .
Bilmiyorum hala resim yapmıyorlar mı o resim yapmayı bırakan ressamlar?
Bir katilin resim yapmasından bu kadar rahatsız ise sayın Kültür ve Turizm Bakanı, hemen bugünden tezi yok bir çağrıda bulunup o durumu protesto etmek için resim yapmayı bırakan ressamları bulup, onların gönlünü alıp tekrar resim yapmalarını sağlamalıdır.
Benim düşünceme göre bu özürünün ancak o zaman anlamı olacaktır.
Bu durum karşısında Kültür ve Turizm Bakanının, artık mafyalaşmış bir modern cazgırdan korktuğunu düşeneceğim.
Çarşamba günü görüşene değin esen kalın.
Müfit Semih Baylan
Editör
Tavsiye Et ♫
Yorumlar
Bu yazıya henüz yorum yapılmadı.
Yorumları okumak yada yorum yazmak için sisteme giriniz.
