Yazılar

Hayata dair sözümüz var!Sayı: 822 - 08.07.2009

Darbelere ve zamana meydan okuyarak, halkların dostluğunu kazanan Şilili müzik grubu İnti İllimani, Habiye buluşmasında kitleleri coşturdu. Harbiye Açık Hava Tiyatrosu, önceki gece halkların kardeşliğine ev sahipliği yaptı. Toplumsal Dayanışma Dernegi tarafından düzenlenen etkinlikte, Latin Amerika’da protest müziğin önde gelen ismi nti-llimani, Moğollar, Agiri Jiyan ile Sesler ve Düşler birbirbiri ardına sahne alarak, kardeşlik mesajı verdi.

Açık havada ilk sahneyi Kürt halkının acısını, isyanını, kültürünü müziğiyle yaşatan Agiri Jiyan aldı. ‘Adare’ parçasıyla kitleleri hüzünlendiren; ‘Herne peş’ marşıyla salonu coşturan grup, ‘Yaşasın halkların kardeşliği’ sloganı ve zılgıtlar eşliğinde uğurlandı. İstanbul Üniversitesi’nden  genç bir ekip olan Sesler ve Düşler de Türkçe, Arapça, İspanyolca, Zazaca türküleriyle farklı kültürlerden ezgileri dillendirerek, büyük beğeni topladı.

CEM KARACA DA ORADAYDI

Genç, yaşlı herkesin severek dinlediği Anadolu rock grubu Moğollar için fazla söze gerek yoktu. Ritim ve enerjileriyle kitlelerin ilgisini toplayan grup, ‘Bir şey yapmalı!’ çığlığıyla gecenin karanlığını yırttı. Anadolu halkının hüznünü, acısını dillendiren grup, siyanürle mücadele eden Bergama halkını unutmadı. Ezgiler ‘Ölüler altın takar mı?’ diye sordu. Gruba yakın bir zamanda katılan Emrah Karaca ise,  baba Cem Karaca’yı, sahneye taşıdı. Dillerden düşmeyen ‘İşçisin işçi kal’, ‘Resimdeki Gözyaşları’ parçaları Cem Karacayı sevenleriyle adeta yeniden buluşturdu.

NOTALAR BU SEFER ŞİLİ İÇİN

Kitleler tarafından büyük bir heyecanla beklenilen nti llimani en son sahne alan grup oldu.Grup adına salondaki kitleye seslenen Jarge Coulon, İstanbul’da olmaktan mutluluk duyduklarını söyledi. Farklılıkların zenginlik olduğuna dikkat çeken Coulon “Farklı etnik kökenden dillerin yaşaması için notalarla savaş veriyoruz” dedi.

Victor Jara’nın  Che için yazdığı ‘Hasta Siempre’ adlı parçayı seslendiren grup izleycilerde hüzünlü anlar yaşatırken, hep bir ağızdan dillendirilen ‘Verceremos’ ise kitleleri coşturdu. Enstrümanlarının zenginliğiyle dikkat çeken grup, Kolombiya ritmindeki parçalarıyla salondakileri dansa kaldırdı. Biz de konseri fırsat bilip nti llimani ile konser öncesinde görüştük. Grubun vokallistlerinden Marcelo Coulon sorularımızı yanıtladı.

»Altı yıl sonra yine İstanbul'dasınız. Türkiye'nin sizin için özel bir anlamı var mı?

Bir önceki gelişimizde Türkiye'den bize çok güzel hatıralar kaldı. Aradan onca zaman geçti ama Türkiye'deki dostlar bizi unutmadı ve yeni bir Harbiye buluşması için grubumuzu davet etti. Bu davet üzerine bugün buradayız. İstanbul'dan önce de Santiago ve Malezya'daydık.

»Bir önceki büyük Harbiye buluşmasında kitlelerden beklenilen ilgiyi gördünüz mü? Bu akşamki konser için ne umut ediyorsunuz. Heyecanlı mısınız?

Harbiye buluşması ve gördüğümüz ilgi bizim için büyük bir süpriz olmuştu. Türkiyeli yurttaşlar  ‘Verceremos’ta Türkçe olarak eşlik ettiler bize. Bu akşam da aynı ilgiyi ve sıcaklığı umuyoruz. Ki öyle olacağını da tahmin edebiliyorum; çünkü buradaki dostlarımız, dinleyicilerimiz sıcak insanlar. Umarım Türkiyenin başka başka yerlerinde de  konserler verip insanlarla tanışırız. Elbetteki heyecanlıyız; kitlelerin önüne çıkıyoruz.

»Grubunuzu ve müziğinizi darbe öncesi ve darbe sonrası olarak değerlendirirseniz, bize neler söylersiniz?

Aslında dört döneme ayırıyorum sürecimizi. Darbe öncesi, sürgünün ilk dönemi, darbe dönemi sürgün ve şimdiki dönem. İlk dönemde Grup daha çok Şili halkına hitap edecek müzik yapıyordu, İtalya'daki ilk dönemlerimizde de kendi müziğimizle vardık; ancak sürgün döneminin ileriki dönemlerinde, başta İtalya olmak üzere çeşitli kültürlerden etkilendik. Bu farklılığın yansımasını müziğimizde görmek mümkün.

»Politik niteliğe sahip olan grubunuz, solun yükseliş gösterdiği dönemlerdeki gibi kitleler tarafından sahipleniliyor mu?

Aslında sadece politik yönlü bir grup değil. niti llimani hayata dair sözü olan bir grup. Aşkı da çok güzel dile getiriyor, hayatın başka güzelliklerini  de. Yani yaşama dair her şeyi bulabilirsiniz.  Şili darbesi çok sert olduğu için doğal olarak müzik  de politik  yanı ağır bastı. Sorunlar devam ettikçe biz de müziğimizde bu sorunları yansıtmaya devam edeceğiz.  Tek bir cümleyle özetleyecek olursak, nti llimani bir kültürel kimliğin arayışıdır.

»Türkiye de Şili gibi darbelere tanık oldu. Yaşanan bu süreçlerin müziğe yansıması da ortak mı?

Darbelerin  kaybettirdikleri, etkileri orada yaşayan halklara benzer etkiler bırakır. Bu etki şarkılara da yansıyor. Türkiye ve Şili arasındaki müzik de dolayısıyla bir benzerlik gösteriyor.

Yazıyı Tavsiye Et ♫

Yorumlar

Bu yazıya henüz yorum yapılmadı.

Yorumları okumak yada yorum yazmak için sisteme giriniz.