ISSN: 1301 - 3971
Yıl: 18      Sayı: 1956
Şu an 58 müzisyen gazete okuyor
Müzik ON OFF

Günün Mesajları


♪ Kültür bakanlığı sınavında. Ankara thm koro şefi kızını aldı. Urfa korusu şefi kayın biraderini aldı. İstanbul korosu şefi oğlu ve yeğenini aldı. ilginizi çekerse detay verebilirim
ttnet arena - 09.07.2024


♪ Cumhuriyetimizin kurucusu ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını saygı ve minnetle anarken, ülkemiz Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. yılını en coşkun ifadelerle kutluyoruz.
Mavi Nota - 28.10.2023


♪ Anadolu Güzel Sanatlar Liseleri Müzik Bölümlerinin Eğitim Programları Sorunları
Gülşah Sargın Kaptaş - 28.10.2023


♪ GEÇMİŞ OLSUN TÜRKİYE!
Mavi Nota - 07.02.2023


♪ 30 yıl sonra karşılaşmak çok güzel Kurtuluş, teveccüh etmişsin çok teşekkür ederim. Nerelerdesin? Bilgi verirsen sevinirim, selamlar, sevgiler.
M.Semih Baylan - 08.01.2023


♪ Değerli Müfit hocama en içten sevgi saygılarımı iletin lütfen .Üniversite yıllarımda özel radyo yayıncılığı yaptım.1994 yılında derginin bu daldaki ödülüne layık görülmüştüm evde yıllar sonra plaketi buldum hadi bir internetten arayayım dediğimde ikinci büyük şoku yaşadım 1994 de verdiği ödülü değerli hocam arşivinde fotoğraf larımız ile yayınlamaya devam ediyor.ne büyük bir emek emeği geçen herkese en derin saygılarımı sunarım.Ne olur hocamın ellerinden benim için öpün.
Kurtuluş Çelebi - 07.01.2023


♪ 18. yılımız kutlu olsun
Mavi Nota - 24.11.2022


♪ Biliyorum Cüneyt bey, yazımda da böyle bir şey demedim zaten.
editör - 20.11.2022


♪ sayın müfit bey bilgilerinizi kontrol edi 6440 sayılı cso kurulrş kanununda 4 b diye bir tanım yoktur
CÜNEYT BALKIZ - 15.11.2022


♪ Sayın Cüneyt Balkız, yazımda öncelikle bütün 4B’li sanatçıların kadroya alınmaları hususunu önemle belirtirken, bundan sonra orkestraları 6940 sayılı CSO kanunu kapsamında, DOB ve DT’de kendi kuruluş yasasına, diğer toplulukların da kendi yönetmeliklerine göre alımların gerçekleştirilmesi konusuna da önemle dikkat çektim!
editör - 13.11.2022


Tüm Mesajlar

Anket


DOB, DT ve GSGM'de 4B kadrosunda çalışanların 4A kadrosuna alınmaları için;

Sonuçları Gör

Geçmişteki Anketler

Tavsiye Et




Tavsiye etmek için sisteme girmeniz gerekmektedir.

Destekleyenlerimiz






 

Yazılar


Jane BirkinSayı: - 17.03.2006


Jane, Binbaşı David Birkin ve aktris/şarkıcı Judy Campell'ın ikinci çocuğu olarak Londra'da 14 Aralık 1946'da doğdu. Mutlu bir aile, şehir dışında geçirilen çocukluk dönemi, Isle of Wight'ta geçirilen tatiller ve yatılı okuldaki derslerle, altmışlardaki ayaklanmalara kadar sakin ve terbiyeliydi?

Bu mini etekli Chelsea'li genç kız "Swinging London"ın pop heyecanına sarıldı. Annesinin izinden giden Jane, sahne denemelerine başladı. Binky Beaumont tarafından farkedildikten sonra, ilk kez sahneye onyedi yaşında Haymarket Tiyatrosu'da, Graham Greene'in "Carving a Statue" oyunundaki genç bir sağır-dilsiz rolünde çıktı. Ancak ilk kez sahnede şarkı söylemesi Prince of Wales Tiyatrosu'nda "Passion Flower Hotel" adlı bir müzikaldedir. James Bond 007 serisinin yazarı, besteci John Barry'nin teşviki ile denemelere katılmış, sonunda da on dokuz yaşında onunla evlenmiştir. Richard Lester'in "The Knack" adlı filmindeki ilk sinema deneyiminden sonra, "Blow Up" filmini çekmekte olan Antonioni tarafından işe alındı. Daha sonra Cannes Film Festivali'nde "Palme D'or"ödülünü alan bu filmde Jane'in çıplak göründüğü tartışma yaratan kısa sahne, Londra'nın konusu olmuştu.

Çok genç yaşta olan evliliğin bitmesi ve 1967'de kızı Kate'in doğumundan sonra, Fransa'ya yerleşmeye karar verdi. Film yapımcısı Pierre Grimblat tarafından "Slogan" adlı filminde başrol verildiğinde, Jane ve rol arkadaşı   tanınmış şarkıcı ve müzisyen Serge Gainsbourg'la arasında ilk görüşte aşk başlamıştı.

Paris sahnelerindeki revaçta çift, 1969'da ki " Je t'aime moi non plus" adlı şarkılarıyla gazetelrde başlıklara çıktılar. Bazılarını rahatsız eden, bazılarının ise büyük beğenisini kazanan, Jane'in şehvet dolu sevişme inlemeleri, tüm dünyada liste başı olmuştu.

Kırılgan, ince sesi    her zaman onun markası olarak kaldı ve şarkı yazarlığını Jane'in sesine uyarlayan Gainsbourg tarafından akıllıca kullanıldı. Özellikle Jane için besteler yaptı ve onu istediği gibi şekillendirdi. Medya ve halkın büyük ilgi ve sevgisiyle popüler bir çift olarak 12 yıl birlikte yaşadılar.1971'de şu anda aktris olan kızları Charlotte doğdu.

Bu mutlu dönemde Jane, birçok komediyle birkaç polisiye filmin ve   1975'de Serge'nin yönettiği ilk film olan "Je t'aime moi non plus" de içinde olduğu otuzdan fazla filmde rol aldı. Aynı anda bazen seksi bazen hüzünlü Lolita imajını yarattığı dört albüm doldurarak şarkıcılık kariyerine de devam etti. 1978'deki LP "Ex-fan des sixties" ile iyice öne çıktı. Seksenlerin başında Serge Gainsbourg'dan ayrılmasıyla özel hayatı da iş hayatı da ciddi darbe yedi. "Komik İngiliz Kız" imajından uzaklaşmak istedi. O gülen saflığının, Fransız kulağına hoş ve seksi gelen İngiliz aksanının arkasında, dışarı çıkmaya uğraşan endişeli, stres içinde, uykusuzluktan şikayet eden bir kadın vardı.

Kişiliğinin bu yönü, "Fille Prodigue" den " La Pirate"a, bir çok filmde, özellikle de Jacques Doillon'un filmlerinde perdeye yansıyordu. Doillon'dan üçüncü kızı, Lou 1982'de doğdu.

Serge Gainsbourg, onun için şarkı bestelemeyi sürdürdü, ancak şarkıları üzüntlü, karmaşık ve zor anlaşır bir hal almıştı. Albümleri "Baby alone in Babylone" 1983'de liste başıydı. Bu arada Jane sinemadaki kariyerini sürdürdü, fakat filmleri nadiren ve aralarında uzun zaman verilerek çekiliyordu. Farklı arayışlar içine girmişti. Bir TV filmi yönetti ve resitallerde sahneye çıktı.

1987'de ilk kez, daha önceleri Paris müzikholü olan La Batclan'da sahneye çıktı. Seyirciyle olan ilişkisini yavaş yavaş kurarak, sahneye alışmaya başladı.. bir müzikalde rol alıp şarkı söylemeyi hayal ediyordu. 1991'de Le Casino de Paris'de, Gainsbourg'un ölümünden iki ay sonra sahneye çıkıp, konseri ona ithaf etti. Ayrıca, Londra Savoy Tiyatrosu'nda Eylül 1994'de bir yardım konserinde, kendi ülkesinde de kabul görmesini sağlamak için, Gainsbbourg'a takdirlerini sundu.

Kötü bir üne sahip ilk sahneye çıkışından bu yana İngiltere'de sahip olduğu "skandal Jane" imajından kurtulmak istiyordu. 1995'de, Devlet Tiyatrosu'nda Euripides'in "Truvalı Kadınlar"ında Andromache'i oynadı.

1996'da çıkardığı "Version Jane" , Paris müzik tapınağı Olimpiya'da Jane'in söylediği Gainsbourg şarkılarından bir potböriyi içine alan, Gainsbourg'a son ithaftı. Jane bu şarkıları,   1997 Baharında, Londra Kraliyet Festival Sahnesi'ne de uğrayarak, dünya turuna çıkardı.

1998'de Gainsbourg olmadan ilk albümünü çıkardı: Daho, Art Mengo, Chamfort, Lavoine, Zazie, Souchon/Voulzy, François Hardy gibi günümüzün 12 Fransız   şarkı yazarının şarkılarından oluşan "A la legere".   Bu albümü 1999'da "The Best of Jane Birkin" takip etti.

1999'da Jane Birkin, Gainsbourg'un "Elisa", "Couleur Cafe" ya da " Comment te dire adieu"gibi şarkılarını "oryantalleştiren" müzisyen Djamel Benyelles ile tanıştı. Bu proje ilk kez Avignon Festival'inde 1999'da ünlü Odeon Tiyatrosu'nda sunuldu. Tepkiler inanılmazdı. Şu anda Fransa, Japonya, İtalya, İspanya, Almanya, İngiltere, İskandinavya, New York, Kanada ve Asya içinden Arabesque'in getirildiği uluslararası bir tur devam etmektedir.

ARABESQUE

ARABESQUE düşüncesi 1999'da Avignon Festival'inde Fransız Kültürü için verilen kendine özgü bir konserde doğdu.

Jane, sanat yönetmeni olan eski arkadaşı Philippe Lerichomme, ve Gaingsbourg'un şarkılarını adapte eden Cezayirli kemancı Djamel Benyelles ile birlikte Arap ruhunu, Endülüs'ün gölgelerini ve doğunun dokunuşunu müziğe tanıttı.

Jane, bu gelişimin Serge'nin ruhuyla tam bir uyum içinde olduğunu düşünür. Serge'nin müziği, Djamel'in dinleyici yakalayan kemanıyla, müzisyen arkadaşlarının danseden çingene ruh halleriyle ve Jane'in en büyüleyici haliyle   kontrast oluşturarak şaşırtıcı şekilde yeniden yorumlanmıştır. Jane'in sesi ritim ve tınılara mükemmel şekilde uyum sağlar?.akıldan çıkmayacak Amour de Moi , klasik Baby alone in Babylon , melankolik Eliza ve Couleur Café 'de   gerçek party?

Bab El Qued selinin kurbanları için bir konserin verildiği, Cezayir'de bir resepsiyon, gecenin taşıdığı tutkunun kanıtı oldu. Fransa'da üç devlet tiyatrosunda verilen konserler, büyük bir beğeniyle karşılandı ve bu başarı onlara Paris Odeon Devlet Tiyatrosu'nda beş gece konser davetini getirdi. Jane'nin fotoğrafçı arkadaşının olayı filme çekme fırsatı elde ettiği yer burasıdır.

Jane bu sanatsal fırsatları sevgiyle kucaklamakta, seyirciyi yakalayan mükemmel bir konser icra etmektedir.

 

Yorumlar

Jane: Avignon Festival'inde bir akşam için Laura Adler bana "carte blanche" verdiğinde bu düşünce geldi aklıma. Gururum okşandı ama sadece piyano ve şiir   olmasından heyecanlandım. Philippe Lerichomme iki üç şarkıyı, birkaç şiirle söylememi önerdi. Ancak, eğer aynı şarkılar olursa   sıkıcı olabilirdi. Djamel ve grubu Djam&Fam'in kasetini dinlememi söyledi. Olağanüstüydü, hatta ilk provadan sonra daha da muhteşemdi. Eliza'yı duydum ve bir anda Arabistan'ın tüm güzelliği ve melankolosi oradaydı? Serge "korkunun gözyaşları için gülmek daha iyidir" derdi. İşte Arabesque buydu?.biraz Arap, ..yahudi? Slav bir şey? Serge'nin ruhunda taşıdığı bir şey.

Bir gezginden, çingenden birşeyler vardı. Serge'nin müziğini her şekilde yapabileceğinizi düşünüyoruz? Samba, Afrika ritimleri. Emin olduğum tek şey Arabesque onun ruhuna ihanet etmiyor.   Tamaen Sege olan bir şey bu, tüm kültürlerle konuşuyor. Djamel bana HIS kültürü verdi. Beni Fred'le eğitti; bana güven verdi. Ben onun yayını takip ettim. Yay kemana deydiğinde, artık başlama zamanının geldiğini anladım.. Arabesque'e girme zamanının..

New York, Güney Amerika, Londra'ya gideceğiz. Onlarla Londra'ya geri döneceğim. İki sene önce Londra'yı düşünmüştüm ama o zaman hazır değildi. Yeğenim Anno'nun şiirleri dahil edilmemişti. O da şairdi ve onun sözlerinin duyulmasını isterim. Gerçek bir gösteriye dönüştü, daha zengin.. Djamel'e sırtımı dayayabilirim. Biliyorum o beni tutacaktır.

Djamel: Radyoda Serge ve Jane'i dinleyerek büyüdüm. Bu şarkıları gençliğimden beri biliyordum ama hiçbir zaman bir aranjörün kulaklarıyla dinlemek zorunda kalacağımı, müzisyeni farklı bir şekilde inceleyeceğgimi   düşünmemiştim?

Bu sihirli bir öykü. Phillppe Lerichomme'dan bir telefon aldım.   Onun, benimle birlikte,   Gainsbourg'un ve Jane'nin müzik yönetmeni de olduğunu bilmiyordum. Her şey çok doğal gelişti. Tabii ki, Philippe her zaman arkamızdaydı.

Eliza'yı seviyorum? o sanki birşeyi yaktığınızda, bize ışığı veren oymuş gibidir. Gerçekten özeldir. Eliza, Gainsboug'dur, Jane'dir, onların yaşamlardır.

Eylül 24, 2003-New York Times

Pop Üzerine - Jane Birkin

Hassas Şarkıcının, Sevgili Belalıya Vedası

JON PARELES

Jane Birkin'in, Alliance Française'nin Florence Gould Sahnesi'ndeki konserleri hem ilk sunuşları hem de bir vedaydı. Bu konserler Avrupa'da, özellikle   ikinci vatanı Fransa'da, yıllardır çok tanınan bir İngiliz şarkıcı ve aktris'in ilk Amerika gösterileriydi. Ve Bayan Birkin'in, bu şarkıları onun için yazan, 1969'dan 1981'e kadar onunla olan ve 1991'de ölen Serge Gainsbourg'a vedasıydı. O popta tekil bir figürdü: ters, sigara müptelası, aşk, şüphe, ve gizemli sözcük oyunlarıyla dolu şarkı sözlerinin zarif melodilerini yazan belalı bir şarkı yazarı ve icracı.

Amerika'da Birkin   belki de en fazla   "Blow-up" filmindeki çıplak sahneleriyle ve 1969'da Gainsbourg'la yaptığı düet "Je T'Aime Moi Non Plus"daki derin nefes alışları,   erotik   inlemeleriyle tanınır. Ancak Gainsbourg onun berrak, kırılgan sesi için daha düzünelerce şarkı yazmıştır.

1990'ların sonundan bu yana, Birkin Gainsbourg şarkılarından oluşan bir programla dünyayı dolaşmaktadır. Bir Cuma akşamı sahnede " Artık bana ihtiyacı kalmadı"" Belki de bu sadece benim içindir." Birkin ve müzik yönetmeni Cezayirli kemancı Djamel Benyelles, eski rock ve kabare düzenlemelerini Orta Doğu eklemeleriyle değiştirerek radikal bir şekilde şarkılar üzerinde yeniden çalıştı. 2002'de canlı olarak"oldurulan a"üm,   ?Arabesque? (Narada World/EMI) burada piyasaya sürüldü ve Birkin'in Cuma akşamı konseri, iki tane daha Gainsbourg şarkısı ve Zazie'nin Gainsbourg'a itafen yazdığı? C’est Comme Ça? ile birlikte daha önceki albümün yeniden düzenlemesiydi.

Birkin, Gainsbourg'u sadece bir provakotör olarak değil filozof bir şair olarak da sunmuştur. Onun melodik hünerini ve melankolik yanını,   aşk ve tutkunun bitmez uyumsuzluğu, zamanın yaraları ve mutluluğu takip eden üzüntü hakkındaki şarkılarında ortaya çıkarmıştır. Onun küçük sesi bitmek bilmez bir kırılganlık, yumuşacık bir kabullenmişlikle doludur. Müzik Gainsbourg hayattayken de hüzün doluydu. Şimdi ?How to Say Goodbye? gibi şarkılar yazarları için taziyeler gibidir. Yine de, Jane Birkin,   anahtarlara sahip olup kapıyı bir türlü bulamamak üzerine yazılan ?The Keys to Paradise?da, parlak kırmızı elbisesi içinde sahnede yalınayak dansetmiştir.

Fransız popu her ne kadar   Fransa'nın Arap ve Kuzey Afrika azınlığını yeni farkettiyse de, Benyelles'in geniş düzenlemelerinde egzotik tınılar nadiren duyulur. Keman, klavye( Fred Maggi), ud ( Amel Riahi El Mansouri) ve darbuka ( Aziz Boularoug)   için düzenlenmiş şarkılar, Gainsbourg'un minör-anahtardaki melodilerini Arap ve Çingene modlarına bağlar. Bu şarkılar tam anlamıyla   Fransız olan repertuarın daha geniş bir dünyayı selamlamasına yardımcı olurlar.

Jane Birkin, kendisini Gainsbourg'un hatırasına ve kendi seyircisine içten bir yakarış olarak sunmuştur. Taksi şoföründen kendisini giydiren bayana kadar herkese teşekkür etti. Ancak bu kırılgan sesin arkasında açıkça bir misyonun varlığı seziliyordu.

 

Kaynak: http://www.iksev.org






Yazıyı Tavsiye Et

Yorumlar


Bu yazıya henüz yorum yapılmadı.

Yorumları okumak yada yorum yazmak için sisteme giriniz.