ISSN: 1301 - 3971
Yıl: 18      Sayı: 1953
Şu an 144 müzisyen gazete okuyor
Müzik ON OFF

Günün Mesajları


♪ Kültür bakanlığı sınavında. Ankara thm koro şefi kızını aldı. Urfa korusu şefi kayın biraderini aldı. İstanbul korosu şefi oğlu ve yeğenini aldı. ilginizi çekerse detay verebilirim
ttnet arena - 09.07.2024


♪ Cumhuriyetimizin kurucusu ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını saygı ve minnetle anarken, ülkemiz Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. yılını en coşkun ifadelerle kutluyoruz.
Mavi Nota - 28.10.2023


♪ Anadolu Güzel Sanatlar Liseleri Müzik Bölümlerinin Eğitim Programları Sorunları
Gülşah Sargın Kaptaş - 28.10.2023


♪ GEÇMİŞ OLSUN TÜRKİYE!
Mavi Nota - 07.02.2023


♪ 30 yıl sonra karşılaşmak çok güzel Kurtuluş, teveccüh etmişsin çok teşekkür ederim. Nerelerdesin? Bilgi verirsen sevinirim, selamlar, sevgiler.
M.Semih Baylan - 08.01.2023


♪ Değerli Müfit hocama en içten sevgi saygılarımı iletin lütfen .Üniversite yıllarımda özel radyo yayıncılığı yaptım.1994 yılında derginin bu daldaki ödülüne layık görülmüştüm evde yıllar sonra plaketi buldum hadi bir internetten arayayım dediğimde ikinci büyük şoku yaşadım 1994 de verdiği ödülü değerli hocam arşivinde fotoğraf larımız ile yayınlamaya devam ediyor.ne büyük bir emek emeği geçen herkese en derin saygılarımı sunarım.Ne olur hocamın ellerinden benim için öpün.
Kurtuluş Çelebi - 07.01.2023


♪ 18. yılımız kutlu olsun
Mavi Nota - 24.11.2022


♪ Biliyorum Cüneyt bey, yazımda da böyle bir şey demedim zaten.
editör - 20.11.2022


♪ sayın müfit bey bilgilerinizi kontrol edi 6440 sayılı cso kurulrş kanununda 4 b diye bir tanım yoktur
CÜNEYT BALKIZ - 15.11.2022


♪ Sayın Cüneyt Balkız, yazımda öncelikle bütün 4B’li sanatçıların kadroya alınmaları hususunu önemle belirtirken, bundan sonra orkestraları 6940 sayılı CSO kanunu kapsamında, DOB ve DT’de kendi kuruluş yasasına, diğer toplulukların da kendi yönetmeliklerine göre alımların gerçekleştirilmesi konusuna da önemle dikkat çektim!
editör - 13.11.2022


Tüm Mesajlar

Anket


DOB, DT ve GSGM'de 4B kadrosunda çalışanların 4A kadrosuna alınmaları için;

Sonuçları Gör

Geçmişteki Anketler

Tavsiye Et




Tavsiye etmek için sisteme girmeniz gerekmektedir.

Destekleyenlerimiz






 

Yazılar


Rus kızından peçeteye dökülenler ...Sayı: 906 - 17.12.2009


Şarkı bittiğinde şaşkınlık, mutluluk ve hayret karması tarifi imkansız duygular yaşanmaktaydı ortamda. Kısa süre sonra bizim Rus bayan misafirimiz, tercümanımız aracılığıyla nota okumayı bilip bilmediğimi sordu. Ben de “ az çok bilirim” deyince; masanın üzerindeki kağıt peçeteye alelacele bir porte çizdi, sol anahtarını kondurdu en başa ve başladı yazı yazar gibi nota yazmaya.

Üniversite yıllarımın arkadaş çevresinde; çok sevdiğim, değer verdiğim ve katıksız dostluklar kurduğum insanlar oldu. Birçoğu ile de halen irtibatım devam etmekte. İşte bu dostların içerisinde, üniversite yurdunda, aynı odayı iki sene paylaştığım, Bulgaristan göçmeni olan ve ekonomi okuyan çok sevdiğim bir arkadaşım vardı. Bulgaristan’ın Şumnu kentinde doğmuş-büyümüş, tipik bir Rumeli göçmeni idi.

Gerek yurt odasında gerekse bekâr evlerimizde çok sık musiki gecelerimiz oldu. Ben ud çalıyor, arkadaşlarım, dostlarım da bana eşlik ediyorlardı. Şarkılar, türküler, şiirler, sevinçler, hüzünler, kahkaha ve gözyaşları içinde geçen bu meşk saatlerimizin üzerinden yıllar geçmesine rağmen; söz konusu duygu patlamalarımız hiç birimizin belleklerinden ve yüreklerinden silinmedi, silinemedi.

İstanbul’da yaptığımız bir meşk akşamı idi. Bulgaristan göçmeni dostum meclisimize, Moskova’dan gelen, Moskova Üniversitesi’nde uluslararası hukuk okuyan ve Türkiye’ye kısa süreli bir tatil için gelmiş bulunan, bir Rus bayan arkadaşını da getirdi. Onlar aralarında Rusça konuşuyorlar, bizimki de bizlere gerektiğinde tercümanlık yapıyordu.

Söylenen şarkılar, türküler ve şiirler, tahmin edebileceğiniz üzere Rus misafirimizin çok fazla ilgisini çekmekte ve ilgiyle bizleri takip etmekteydi. Aklıma bir sürpriz yapmak geldi. Bulgaristan göçmeni arkadaşımdan, daha üniversite yurdunda kalırken, Rusça sözleri ile birlikte öğrendiğim bir Rus halk şarkısı vardı. Sovyet Kızıl Ordu Korosu’ndan da defalarca dinlemiştim. Katyuşa adlı şarkı, gerçekten de çok bilindik bir parçadır. Birden, kimseye bir şey demeden ud ile şarkıyı çalmaya başladım. Tabi son derece aşina olduğu ezgilerin, bir Türk’ün, ud gibi son derece yabancı olduğu sazının tellerinden dökülmesi ile Rus kızı ani bir şoka girdi. Daha ilk şoku atlatamadan, ben sözlerini söylemeye başlayıp, bizim meclisin müdavimi olan ve şarkıyı az çok ezberledikleri için bana eşlik eden arkadaşlar da meşke katılınca manzara görülmeye değerdi.

Şarkı bittiğinde şaşkınlık, mutluluk ve hayret karması tarifi imkânsız duygular yaşanmaktaydı ortamda. Kısa süre sonra bizim Rus bayan misafirimiz, tercümanımız aracılığıyla nota okumayı bilip bilmediğimi sordu. Ben de “az çok bilirim” deyince; masanın üzerindeki kâğıt peçeteye alelacele bir porte çizdi, sol anahtarını kondurdu en başa ve başladı yazı yazar gibi nota yazmaya. Misafirimiz sıkı bir piyano hayranı ve icracısı imiş, bunu da öğrendik o anda.
Önüme koyduğum, nota yazılı kâğıt peçeteye bakarak, şarkıyı çalmaya başladığımda bu sefer şoke olma sırası bizdeydi. Udumun tellerinden dökülen, süzülen nağmeler, birçoğumuzun yüreklerine nakış gibi işlenen, meşhur “Çalıkuşu” dizisinin, o duygu yüklü ve hüzünlü film müziği idi. “Feride” aramızdaydı, pır pır ediyordu o anda her birimizin yüreğinde. Ve çok daha enteresanı da bu notaların bir Rus kızının ellerinden ve yüreğinden taşmasıydı, peçete kâğıdına.

Rövanşı çok güzel aldı bizden, çok güzel ama. Katyuşa’ya karşı Çalıkuşu. Ne güzel ve de enteresan değil mi?

Yazıyı Tavsiye Et

Yorumlar


Bu yazıya henüz yorum yapılmadı.

Yorumları okumak yada yorum yazmak için sisteme giriniz.