Yazılar

Yersin Üniversitesi, Bilmem Kaçıncı Soruşturma Günleri'ni gururla sunar...Sayı: 1019 - 01.06.2010

(Perde Açılır)

Çıkıçıkıçıkıçıkı…

Evet, sevgili ‘izleyenler’, Yersin Üniversitesi Geleneksel Bilmem Kaçıncı Soruşturma Günleri’ne hoş geldiniz…

Çıkıçıkıçıkıçıkı…

İlk olarak açılış konuşmasını yapmak üzere trektörümüz Oha Baydın’ı kürsüye çağırıyorum.

Çıkıçıkıçıkıçıkı…

Merhaba sevgili soruşturma severler. Her sene akademik çabamızın çok çok üzerinde bir gayretle bu etkinliği gerçekleştiriyoruz. Her sene yüzlerce öğrenciye soruşturma açıyor, öte yandan yeni soruşturmacı akademisyenler yetiştirerek de aydınlık bir geleceği yaratma gayreti içindeyiz.

Sevgili polis arkadaşlarla birlikte size dopdolu bir program hazırladık. Soruşturma kotamızı her sene arttırma gayreti içindeyiz. Sizin de desteğinizle bu gayret ülkeye, dünyaya örnek olacak bir konuma gelecektir.

Çıkıçıkıçıkıçıkı…

Bu hızla gidersek 2040’ta bütün öğrencilerimiz soruşturuluyor olacaklar. Bu da öğrencilerin YÖK kanunlarına kayıtsız şartsız uyması demektir.

Size müjdeli bir haber daha vermek istiyorum sevgili soruşturma severler; önümüzdeki sene üniversitemizde “Soruşturmacılık” bölümü açılıyor. Bu bölümden yetişecek kadrolarla geleneksel olarak düzenlediğimiz soruşturma günlerini, daha güçlü bir şekilde, yine Atatürk’ün açtığı yolda ve demokrasi hedefi doğrultusunda yapacağız.

Çıkıçıkıçıkıçıkı...

Geçen emniyetten gelen bir arkadaşla konuşuyoruz, bana çok doğru bir laf etti: “Hocam bunların hepsi terörist”. Bu yaklaşımdan taviz vermemeliyiz.

Bazı akademisyen arkadaşlar, etkinliği yanlış buluyorlarmış. “Yahu hocam” diyorum, arkadaş gibi de davranıyorum ite, elimi atıyorum omzuna şöyle, bunların hepsi terörist. Kapkara çirkin çocuklar birçoğu, bir kere ben sakalını kesmeyen öğrenciye öğrenci demem, hatta mesela bizim Gürül, sınava da almaz sakalla. Üstüne üstlük halay çekiyorlar okulun ortasında, ateş yakıyorlar. İyi o zaman ben de zurna çalayım odamda!

Çıkıçıkıçıkıçıkçıkı…

Öğrenci çıkıyor yumurta atıyor, neymiş, protestoymuş! Biz de gençken protesto yaptık, biz de fruko dedik polislere ama bu şekilde değil, bu şekilde olmaz!

Önceki seneki etkinliğimizde, artık para cezasının da uygulanmaya başlayacağını, yani üniversitemizde artık Kabahatler Kanunu’nun geçerli olacağını söylemiştik, sözümüzü tuttuk, ha bu arada Kasım’da seçim var, oylar bana tamam mı?

Afiş asanlardan aldığımız paralarla kızıma düğün yapmayı düşünüyorum!

Şaka şaka!

Bu paralarla okulun her yerine Atatürk büstü yaptıracağım. Kalan parayla da kızımın kına gecesini yaparım!

Hahahahaha…

Şaka yahu şaka! Biraz neşelendireyim dedim!

Neyse konuya dönelim. Daha önceki senelerde ulaşım ücretleri eylemlerinden yemekhane eylemlerine, Deniz Gezmiş, Mahir Çayan gibilerinin anmalarından halay çekmeye, şarkı söylemeye, afiş asmaya, bildiri dağıtmaya kadar birçok sebeple soruşturma açıldı.

Akıllarını başına alanlar oldu. Önemli bir çoğunluğu ise aynı tas aynı hamam. Hatta bazen bizim şair ruhlu Yüskel’le konuşurken soruşturmanın hafif kaldığından, öğrenciyi korkutmak için başka yöntemlerin gerekliliğinden dem vuruyoruz. Bütün bunlar dünya standartlarında çağdaş bir üniversite yaratabilmek için.

Bu sene de Nevruz kutlamaları sebebiyle polis-üniversite işbirliği içinde bir adli soruşturma başlattık, nevruzu ‘w’ ile kutlayanlar hakkında işlem yapılacak.

Onun dışında sene içerisinde, rutin soruşturmalarımıza devam ettik. Afişti, bildiriydi falan… Her zaman yaptığımız gibi final dönemlerinde bombayı patlattık, 200’e yakın öğrenci hakkında soruşturma açtık. Savunma metinlerini görseniz şaşakalırsınız! Sayfalarca yazmış, yazmış, yazmış. Yok, akademisyen onuruymuş, yok sermaye giriyormuş da üniversiteye, yok anadilmiş, kimlikmiş, fiyatlarmış, yok bu kağıtları okuyacağımıza gidip kitap okusaymışız, yok asıl suçlu biz mişiz falan… Hah, Demagojiden başka Bir şey bilmiyorlar. Kitapları yalnızca koltukaltlarında gezdirir bunlar. Açıp okusalar anlayacaklar!

Sevgili gıkıçıkmazlar, bu soruşturmalar, üniversite yönetiminin ve polislerle işbirliğinin başarısı olmasının yanı sıra, öte taraftan, burada bulunan siz değerli gıkıçıkmaz akademisyenlerin ve de bizi can-ı gönülden desteklediklerine emin olduğum ‘vur eline al ekmeğini’ öğrencinin başarısıdır. Bu başarı hepimizin!

(…)

Yazıyı Tavsiye Et ♫

Yorumlar

Bu yazıya henüz yorum yapılmadı.

Yorumları okumak yada yorum yazmak için sisteme giriniz.