Yazılar

Müzik Eurovision'dan elendi. Sayı: 1225 - 13.05.2011

14 Mayıs gecesi Almanya’nın Düsseldorf kentinde düzenlenecek 56. Eurovision Şarkı Yarışması’nda ‘Live It Up’ adlı şarkıyla Türkiye’yi temsil edecek olan Yüksek Sadakat yarı finalde elendi. Eurovision tarihinin en kötü sonuçlarından birini alan Yüksek Sadakat’e, yüklenen de çok, destek olan da.

Finalde yarışma hakkını kaybeden ekibi desteklemeye giden “gurbetçiler” de büyük hayal kırıklığına uğradığını söyledi. 10 gündür gece gündüz provalar yapan ekip, hem performansı hem de sahne şovuyla büyük beğeni toplamasına rağmen elenmekten kurtulamadı.

Vokalde Kenan Vural, Gitarda Serkan Özgen, Basgitarda Kutlu Özmakinacı, Klavyede Uğur Onatkut ve davulda Alpay Şalt’tan oluşan ekip oylamalar devam ederken Twitter sayfalarından SMS oyu istemiş, umutların hâlâ sürdüğünü söylemişti. Ekip, sonuçlar açıklandıktan sonraysa “Sevgili kafile desteğiniz için teşekkürler. Yakında İstanbul’da görüşmek üzere” notuyla sessizliğe gömüldü.

Finale yükselen ülkeler Sırbistan, Rusya, İsviçre, Gürcistan, Finlandiya, İzlanda, Macaristan, Litvanya, Azerbaycan ve Yunanistan oldu. TRT, klasikleştiği üzere sonuçları Bülend Özveren’e telefonla bağlanarak aktardı. Özveren, “Bu grupta yer alan ülkelerden en az 8 tanesinin bize oy vermediğini biliyorduk. Perşembe günkü grupta yer alsaydık mutlaka finalde olurduk” diyerek bildik bir Özveren konuşması yaptı.

Yarı final sistemi son dört yıldır uygulamada ve bugüne kadar çok eleştiri aldı. Bu sistemden önce her ülke şansını finalde deniyor, görece eşit bir oylama oluyordu.

Eurovision şarkı yarışmasına katıldığımız günlerden bu yana, konu üzerinde binlerce kez tartışılmış, tabiri caiz ise, tartışanlar resmen birbirini yemişlerdir. O yıllardan bu yana meseleyi anlaşılmaz bir biçimde dallandırıp budaklandırıp, dar kalıplar içine sıkıştırıp, inanılmaz derecede sıkıcı ve anlaşılmaz bir hale getiriyoruz.

Ve sonuçta kültürümüzü kaybettiğimiz gibi komplo teorilerini çıkartacak kadar dar bakıyoruz olaya.

Kimisi de modern olmakla en iyi dereceyi elde edebileceğimizi, İngilizce'nin dünyanın dili olduğunu savını ileri sürüp bu şekilde yarışmamız gerektiğini dile getirdi.

Oysa bu tartışmaları yapanlar birbirlerini yerken, başkaları da bundan elde edilen rantı yani parasal hâsılatı kaldırmakla meşguldü.

Yıllardır dilimimin döndüğü kadarıyla, konuyla ilgili yazılarımda, bu yarışmanın başta siyasi sonra da ekonomik bir yönü olduğunu ve aslında öyle bir müzik yarışması olmadığını hep söylemişimdir.

Ve her sene yarışmayı izlediğimde de bu tezimin kanıtlandığını gördüm.

Nasıl mı?

Sen komşuna puan veriyorsun, komşun da sana puan veriyor da ondan.

Ayrıca ben Eurovision şarkı yarışmasının şikeli bir yarışma olduğunu dahi düşünmüşümdür. Bu tezimde çoğu kez ispatlanmıştır televizyon ekranlarında.

Bakın sevgili dostlar: “Eurovision formatı” demek, bugünün müzik dünyasında ve müzik eserleri piyasasında eskimiş ritm ve miadını doldurmuş melodi demektir. Eurovision’da son senelerde birinci olan yahut beğenilen parçaların hiçbirinin dünya müzik listelerinde yer bulamamalarının sebebi de bu eskiliktir.

ABBA’nın bir zamanlar müzik dünyasını yerinden oynatan “Waterloo” adlı şarkısı gibi besteler artık yoktur.

Eurovision Şarkı Yarışması’na genellikle yerel amatör gruplar katılmakta, kazanan bestelerin yarışmanın sınırlarını aşmaları mümkün bulunmadığı için hiçbiri dünya eseri olamamaktadır.

Eurovision şarkı yarışması, 1990’ların başından itibaren dünya coğrafyasına yeni devletlerin katılmasıyla özellikle 2000’lerin başında beste yarışması özelliğini de kaybetmiş ve en çok SMS gönderen ülke yarışması haline gelmiştir.

Yarışmanın 1990’lardan itibaren artık hiçbir ses getirmediğini fark eden organizasyon komitesi, eskidiklerini ve ortaya artık yeni bir şeyler sürmek gerektiğini düşünmüş ama devrini tamamlamış müzik anlayışını yenilemek yerine işin kolayına kaçıp modern teknolojiyi devreye sokmayı tercih etmiş ve dinleyicilerin oylamaya SMS göndererek katılmaları uygulamasını başlatmıştır.

Eurovision Şarkı Yarışması, dolayısı ile artık bir SMS yarışması kimliği kazanmıştır, yani vatandaşlarının en fazla telefon mesajı göndermelerini sağlayıp şirketleri rekor seviyede zengin eden ülke, birinci seçilir.

Sertab Erener‘in daha önce kazandığı birinciliğin sırrı da, Avrupa’da yaşayan Türkler arasında mükemmel bir SMS organizasyonu düzenlenmiş olmasıdır.

Yani, müzik diğer bir deyişle beste değildir kazanan.

Ancak bu sefer hesap tutmadı.

YÜKSEK MEDYAMIZIN YÜKSEK MAGAZİNCİLERİ DÜN GÜN BOYU YÜKSEK SADAKAT’İ TARTIŞTI. BİR ŞARKI YARIŞMASINDA MÜZİĞİ ES GEÇİP GURBETÇİLERİN OYLARINI ÇANTADA KEKLİK GÖREN ZİHNİYETİN ÇÖKÜŞÜDÜR BU.

Bir şarkı yarışmasından “Müziğin Elenişi”dir bu!

Pazartesi günün görüşene değin esen kalın sevgili dostlar.



Müfit Semih Baylan
Editör

Yazıyı Tavsiye Et ♫

Yorumlar

Bu yazıya henüz yorum yapılmadı.

Yorumları okumak yada yorum yazmak için sisteme giriniz.