Yazılar

Komşuda pişen bize de düşen albümlerSayı: 1274 - 08.09.2011

MÜZİK
Empirotechnes, Empirotechnes, Eterna Music

MÜZİK
Loxandra, Almost Like In The Past, Eterna Music

Müzik piyasasının solgun yüzüne renk getirmesini umduğum nurtopu gibi bir firmamız oldu, ismi Eterna Music. Sektörde farklı külahlarla uzun yıllardır yer alan Sertaç Topuksal ve Ali Doyran’ın kurduğu Eterna Music yurtdışında bağımsız yapımcılar tarafından yayınlanmış albümlerin izini sürüyor. Ancak bunu dağıtım değil lisanslama yoluyla yapmayı tercih ediyor, çünkü dağıtım pazarında alanı da satanı da çoğunlukla memnuniyetsiz kılan tuhaf bir ekonomik boyut var.
Örneklemek gayet basit. Gerek ‘major’ dediğimiz çokuluslular gerekse bağımsız firmalar ithal albüm olarak getirdiklerini ortalama 30-35 TL’den satıyor. Oysa geleneksel dünya müzikleri albümlerini bu fiyatlardan satmak mümkün değil. Dolayısıyla dağıtımcılar bunları rahatlıkla getiremediği için arşivciler de bunlara kolaylıkla ulaşamıyor. Eterna Music ise lisanslama yoluyla hem Türkiye’deki üretim çarkına katılıyor hem de lisansladığı albümleri dinleyiciye 12-15 TL civarındaki insanî fiyatlarla satarak sahip çıktığı müziklerin daha geniş bir kesime ulaşmasını sağlıyor.

Ketencoğlu’nun önsözüyle
Gelelim Eterna Music’in siftahlarına. Siftah sözcüğünü çoğul kullanıyorum, çünkü firmanın ‘Empirotechnes’ ve ‘Loxandra’ isimli Yunan gruplarına ait albümleri eşzamanlı olarak yayınlandı. ‘Komşudaki sesimiz’ altbaşlığıyla çıkan ve grupla aynı ismi taşıyan ‘Empirotechnes’ Yunanistan, Türkiye, Bulgaristan ve Makedonya’nın da coğrafi olarak içinde yer aldığı Trakya’dan müzikler içerirken ‘Loxandra’nın ‘Almost Like In The Past’ albümü Yunanistan ve Türkiye’den şehir müziği ve rembetiko kültürü üzerine yoğunlaşıyor.

Yüzü gibi kelamı da hep ışıldayan Muammer Ketencoğlu bu iki albüme önsözleriyle katkıda bulunmuş. Muammer abi, ‘Empirotechnes’in müziğinde İzmir, Tire, Makedonya ve Trakya’daki yolculuğunda yakaladığı eski-yeni tınılardan dem vururken ‘Loxandra’nın ise sıcacık yorumu içinde Anadolu’da Selanik’i, Selanik’te Anadolu’yu bulduğundan söz ediyor.

‘Empirotechnes’ ud, klarnet, kemençe gibi geleneksel enstrümanları içeren düzenlemeleriyle Drama şehrinden sıcak selamlar getiriyor. ‘Loxandra’ ise yine geleneksel enstrümanlarıyla eski İzmir ve İstanbul melodilerinden ödünç aldığı hüzün ve neşeyi ‘sanki hiç gitmemiş hep var gibi’ aktarıyor. Müziğin ılımanlaştırıcı ikliminde tarihsel belleğimizi tazeleyen bu iki albüm vesilesiyle bendeniz de Eterna Music’e iyi yolculuklar diliyorum.

Yazıyı Tavsiye Et ♫

Yorumlar

Bu yazıya henüz yorum yapılmadı.

Yorumları okumak yada yorum yazmak için sisteme giriniz.