Yazılar
Müzik ve ToplumSayı: - 07.12.2005
Toplum sözlük anlamı olarak “Bir arada yaşayan, nitelikleri bakımından bir bütünü meydana getiren bireylerin topu, cemiyet” olarak tanımlanmaktadır.(1)
Dolaysıyla toplum yaşamında etkili olabilecek her etmen, doğal olarak toplumu ve o toplumda yaşayan bireyleri de etkisi altına alacaktır.
Toplumların kimliklerinin oluşmasında bilgi, görgü ve geleneklerin diğer kuşaklara aktarılmasında önemli rol oynayan kültür, müziği de içine almakta ve önemini bir kat daha arttırmaktadır. Bu bakımdan en ilkel toplumlardan en gelişmiş toplumlara kadar müziğin vazgeçilmez bir önemi ve işlevi vardır.
Müzik, kültür sistemi içinde bir öğedir ve diğer kültür kurumları ile iç içedir. Herhangi bir öğede meydana gelen değişiklik, sistemi oluşturan öğeleri ve müziği de etkiler.(2)
Öyle bir topluluk ki, kendi müziğini üretmiyor, yöresel, geleneksel, dinsel müzik geleneğini sürdürmüyor ve sadece başka toplumların ürettiği müzikleri dinliyorsa o toplumun müzik gelişimi artık durmuş demektir.(3)
Müzik ulusların uygarlık konumunu en iyi biçimde belirleyen bir göstergedir. Milli kültürün en önemli boyutlarından birini oluşturan müzik, toplumun ekonomik, bilimsel ve eğitsel düzeyini çok doğru şekilde yansıdır. Uygarlıkların gerileme ya da gelişmeye başlamalarının erken işaretlerini müziksel yaşantılarına bakarak görebilmek mümkündür.(4)
Müziğin toplum yaşamındaki bazı önemli işlevleri de şunlardır: Bireyler arasında bağ kurmak, bireylerin toplumsallaşmasına katkıda bulunmak, birlikte müzik yapma alışkanlığı kazandırmak, doğa, yurt, insan, toplum sevgisini yaygınlaştırmak, toplumlar arasındaki ilişkileri zenginleştirmek.(5)
Müzik-toplum etkileşiminde üç önemli unsur vardır. Bunlar: Algılayan kesim yani bireyler, iletişim araçları yani elektronik cihazlar, yayın kuruluşları (müzik pazarlamacıları) ve yaratıcı kesim yani besteciler.(6)
İşte bu üç önemli unsur, bir toplumda meydana gelecek müzik kültürünün oluşturucusu ve yerleştiricisidir. Eğer bu unsurlar arasında toplum kültürü ile çelişen ve yozlaştıran bir takım tutarsızlıklar ve dengesizlikler mevcut ise, o toplumun müziğinde sanatsal özden bahsedilemez. Ancak, bu üç unsurun bilinçli yöneticilerin ellerinde bir müzik sanatı anlayışı doğrultusunda yönlendirilmesi toplumun müzik kültürüne olumlu katkılar sağlayacaktır.
Yüzyıllar boyu birçok düşünür, sosyal yaşantı düzenine karşı olan kötü duygu, davranış ve düşüncelerin etkisini önleyecek en önemli çarenin, müzik bilmek ve bu eğitimle yetişmek olduğunu vurgulamıştır.
Örneğin İspanyol edebiyat yazarı Cervantes´in “Müziğin olduğu yerde kötülük barınmaz” deyişi, Çek eğitmen Jan Amos Romensky´nin müziğin eğitimdeki değerinin büyük olduğunu belirterek öğretim programına alışı, Konfüçyüs´ün “Bir ülkenin ahlaki biçimde yönetilip yönetilemediğini anlamak isterseniz o ülkenin müziğini inceleyiniz” demesi, müziğin toplum üzerindeki önemini ısrarla vurgulamaktadır.(7)
Bir toplumdaki düzensizlikten en çok etkilenen müzik olgusudur. Doğal olarak toplum içersinde cereyan eden olumlu veya olumsuz tüm yaşantılar doğrudan doğruya müziksel yaşantıları da etkiler.
Gelişmiş bir müzik yaşamı ancak tabanın yani halk kültürünün zenginleştirilmesi ve sosyo-ekonomik açıdan güçlendirilmesiyle gerçekleştirilebilir. Bu bakımdan tüm olanaklarla bütün yaş grupları için planlanmış yaygın eğitim, çağdaş anlayışla düzenlenmiş müzik dersleriyle ortaöğretim ve akılcı yüksek öğretim kurumları, müzik sanatının yerini ve önemini kavratacak ve çağdaşlaşma yolunda ışık tutacaktır.(8)
Bu konuda devlete de büyük görev düşmektedir. Müzik eğitimini yaygınlaştırmak üzere müzik meslek okulları açmak, konservatuarların sayını çoğaltmak ve mevcutları nitelik bakımından iyileştirmek, değişik şehirlerde orkestralar kurulmasını teşvik ederek desteklemek, arşivleme ve eğitim sistemini çağdaş seviyeye yükseltmek gibi.
Müziğin toplumun üzerindeki etkisi ve gücü, onun toplum yaşamındaki işlevi, yeri ve öneminden gelmektedir. Bu bakımdan müziğe, müzik eğitimine ve müzik sanatına önem verilmeli ve üzerinde hassasiyetle durulmalıdır.
Kaynaklar:
1-Gövsa, İ. Alaaddin- Resimli Yeni Lügat ve Ansiklopedi, “Ansiklopedik Sözlük”, İskit yayınları Cilt 5 İstanbul, 1954, S.2826
2-Güla, Coşkun – Hacettepe Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, Türkiye´de Sanatın Bugünü Yarını, “Günümüz Türkiye´sinde Müzik”, Güzel Sanatlar Fakültesi Yayınları Beytepe/Ankara, 1985, S.265
3-Ali, Filiz – Filarmoni, “Müzik ve Müziğimizin Sorunları, Toplum ve Müzik”, Oğuz Han Cem Yayınları, Başaran matbaası, Gümüş Basımevi, İstanbul, 1987, S.167
4-Günalp, Altan – Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Türkiye´de Sanatın Bugünü ve Yarını, “Müzik Eğitiminde Devletin Görev ve Sorumlulukları”, Güzel Sanatlar Fakültesi Yayınları: 1, Beytepe/Ankara, 1985, S.233
5-Uçan, Ali – İnsan ve Müzik, İnsan ve Sanat Eğitimi, “Müziğin Toplumsal İşgörüleri”, Müzik Ansiklopedisi Yayınları Ankara, 1994, S.21
6 – Önadlı, Şenel – 1. Müzik Kongresi Bildirileri, “Müzik – Toplum Etkileşimi”, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü, Ankara, 1988, S,23
7-Usmanbaş, İlhan – Filarmoni, “Dünya Müzik Tarihi” Oğuz Han Cem Yayınları, Başaran matbaası, Gümüş Basımevi, İstanbul, 1987, S.26–30
8-Güngör, Nazife – Sosyokültürel Açıdan Arabesk Müzik, Bilgi Yayınları, 1990, S.160
Yazıyı Tavsiye Et ♫
Yorumlar
Bu yazıya henüz yorum yapılmadı.
Yorumları okumak yada yorum yazmak için sisteme giriniz.