Yazılar

Bir Festival Böyle Geçti.Sayı: 1348 - 28.12.2011

Açılış Konseri sonrası ilk olarak “Genç Yetenekler” çıktılar sanatseverlerin karşısına.  Pazar öğleden sonrasına denk gelen bu “Genç Yetenekler Konseri”,  amacına uygun şekilde genç kitleye ulaşmayı da başardı. Kamuran Gündemir anısına düzenlenen bu özel konserde, genç yetenekleri, her zaman olduğu gibi Selçuk Gündemir de yalnız bırakmadı. 10,5 Yaşındaki Bilkent Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi Müzik Hazırlık İlköğretim Okulu 7. Sınıf öğrencisi ve dünyaca ünlü piyanistimiz İdil Biret’in özel olarak ilgilendiği Eylül Esme Bölücek’le başladı konser. Bölücek, W.A.Mozart ve F.Chopin eserlerinin seslendirilişini çok başarılı gerçekleştirdi.

Suzanna RudanovskayaRusya’dan konuk genç piyanistti. Konuğumuz, S. Rachmaninoff  ‘Altı Müzikal  An Op. 16’ adlı eserini  seslendirdi.

Eğitimini ve yaşamını İngiltere’de sürdüren bir başka genç yeteneğimiz , İngiltere’nin en prestijli müzik ödüllerinden ‘BBC Yılın Genç Müzisyeni  2010 Yarışması‘nı  kazanan Lara Melda (Ömeroğlu)ise, L.v. Beethoven, C.Debussy ve S. Rachmaninoff eserleri yorumladı. Birçok uluslar arası yarışmada dereceler kazanan Lara Melda, önümüzdeki yılda çok sayıda konser gerçekleştirecek. Genç sanatçımız da çok başarılı bir performans sergiledi konserinde.

Antalya’dan bir tanıdık, Ayşegül Yörükoğlu son solistti. S.Rachmaninoff ve N.Paganini-Liszt eserleri seslendiren Yörükoğlu, kaydettiği aşama(pozitif anlamda) ile tanıyan herkesi şaşırttı.

Üçü ülkemizden, birisi Rusya’dan dört yetenekli genç piyanist hak ettiği alkışları, AKM Aspendos Salonu’nu dolduran sanatseverlerden aldılar.

Andante Gecesi
Ülkemizin en uzun soluklu ve yaygın dağıtımı yapılan klasik müzik dergisiAndante adına düzenlenen geceye, iki önemli piyanistimiz ve bir Polonyalı ‘bas’ katıldı. Gecenin sürprizi de, program öncesi, sahneye Fazıl Say’ın çıkmasıydı. Say, Andante’yi anlattı önce. Dergiciliğin ne kadar zor bir iş olduğunu, hele bunu 10 yıla yakın zamandır yaşatmanın ne kadar önemli olduğunu vurguladı. Andante’nin Genel Yayın Yönetmeni Serhan Bali ve çalışma arkadaşlarına da teşekkür etti.

Sonra, konser programını anlattı detaylıca Fazıl say; İlk yarı solisti Birsen Ulucan’ın çalacağı eserleri; N.Medtner’i, F.Liszt’i ve kendi yaratısı Nasrettin Hoca Dansları’nı. Konuk piyanist Birsen Ulucan programındaki eserleri çok iyi çaldı.

Aradan sonra yine Fazıl Say sahneye geldi ve programın ikinci yarısını anlattı. Piyanist Elif Şahin ve PolonyalıSzymon Chojnacki’nin seslendireceği eserler, liedlerden oluşuyordu. A.Hüttenbrenner, F.Schubert ve Fazıl Say’ın bestelerini, uyumlu ikili çok güzel seslendirdiler. Zaten, Elif Şahin yurtdışında çok önemli lied eşlikçisi olarak tanınmakta. Fazıl Say’ın ‘Dört Şarkı Op.37’ si ülkemizde de ilk kez seslendirilmiş oldu Andante Gecesi’nde.

Olli Mustonen
Finlandiyalı besteci, şef ve piyanist Olli Mustonen 11 aralık akşamında, J.S.Bach, D. Shostakovich ve S.Rachmaninoff eseleri seslendirdi. İlk olarak J.S.Bach “5. Partita BWV 829” sonra da D.Shostakovich’in “Piyano için 2. Sonat”ını, ara sonrası S.Rachmaninoff “Prelüdler Op.32”sini çaldı.  Ellerini izlerken yorulduğum Finlandiyalı konuğumuz ilginç ve farklı tekniğiyle de beğeni kazandı.  

Michel Camilo Trio
Üç veya dört oldu sanıyorum festivale konukluğunun sayısı Camilo’nun. Her geliş gidişinde arkasında hayranlıklar bırakarak ayrıldı Antalya’dan. Bu yıl da öyle oldu. Kontrbasçısı Lincoln Goines ve Vurmalılarda Cliff Almond’la birlikte yine muhteşem bir performans sergiledi Michel Camilo. AKM Aspendos salonu’na gelen müzikseverler caz müziğine doyarak ayrıldılar salondan.

Nobuyuki Tsujii
Doğuştan görme engelli sempatik Japon piyanist Nobuyuki Tsujii güçlü perfomansı ve müzikal yeteneğiyle müzikseverleri büyüledi adeta. Konuk sanatçı konserini, Van depreminde yaşamını yitirenlere ve Türk-Japon dostluğuna adadı.

Genç piyanist, W.A. Mozart “K.331 Sonat” ve L.v.Beethoven “Waldstein” başlıklı sonatlarla konserinin ilk yarısını tamamladı. Ara sonrası, M.Mussorgsky’den “Bir Sergiden tablolar” ı seslendirdi.

Labeque Kardeşler
Önceki yıllarda festivale katılması öngörülen, ancak sağlık sorunları nedeniyle gelemeyen Labeque Kardeşleri bu yıl konuk etti Antalya. Katia ve Marielle Labeque, M.Ravel’le başladılar programlarına, “İspanyol Rapsodisi”ni  ve P.Glass “İki Piyano için Dört Bölüm” ünTürkiye’de ilk seslendirilişini gerçekleştirdiler. İkinci bölümde, M.Ravel’in Kaz Ana (dört el için) yı ve G. Gershwin “Mavi Rapsodi” sini çaldılar. En önemli özellikleri çok uyumlu olmalarıydı sanıyorum. Güzel bir konserdi.

Igudesman ve Joo
Klasik müziğin parodisi denilebilir, yaptıkları tarza herhalde. Dünyada Danny Kaye’in, ve ülkemizde de kısa bir süre Altan Erbulak’ın denedikleri bir tür! İzleyiciye keyifli dakikalar geçirten ikilinin bende bıraktıkları, güzel şovları ve müzikseverlerin çılgın alkışları oldu. Araya serpiştirdikleri Türkçe sözcüklerle de sempati topladılar. Müzikal anlamda doyurucu olduğunu söyleyemem.

Liszt Gecesi
Macar besteci Franz Liszt’in 200. Doğum yılının da kutlandığı bir gece oldu, 1 Aralık akşamı. Yurttaşları Dezsö Ranki ve Edit Klukon, Liszt’in “Bir Faust Senfonisi”nin(iki piyano için) Türkiye’de ilk seslendirilişini de gerçekleştirmiş oldular.  Aradan sonra  ise, yine Macar bestecinin “Noel Ağacı” (dört el için uyarlaması) adlı eserini yorumladılar. Benim için ağır bir programdı.

Makrokosmos-Ufuk ve Bahar Dördüncü Kardeşler
En ilginç konserlerden biriydi sanırım bu akşamki dinleti. S.Prokofiev “Kül Kedisi Süiti” ve Fazıl Say “Varyasyonlar”ını dinledik ilk bölümde, Dördüncü kardeşlerden. Önemli bir ayrıntı: Varyasyonlar’ın Türkiye’de ilk seslendirilişiydi. Ara sonrası çağdaş müziğin önemli örneklerinden birisini iki ‘vurmalı çalgılar’ eşliğinde seslendirdiler. G.Crumb’un Yaz Akşamı için Müzik (Makrokosmos) adlı eseriydi sözünü ettiğim. Dördüncüler,  François Volpe ve Sebastien Cordier  eşliğinde piyanolarıyla pizzicato ve glissando çaldılar. Açıkçası, benim bir türlü ısınamadığım  kategoriydi aslında.

A Piano Abierto “Dorante with Manuela Rios&Joaquin Grilo”

Rahatsızlığım nedeniyle izleyemediğim bu ‘flamenko gecesi’nden sonraki etkinlik, ‘kapanış konseri” olarak
gerçekleşti.

***

Antalya Piyano Festivalleri artık konser salonlarıyla sınırlı kalmıyor, “Halk Konserleri” ile klasik müziğin, varoşlara kadar taşınması gerçekleştirilmekte ve ücretsiz sunulmakta.

Ufuk ve Bahar Dördüncü Kepez’de Yenimahalle Semtevi’nde,
Fazıl Say, Döşemealtı’nda,
Igudesman ve JooAkdeniz Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi’nde,
Dieter KöhnleinAKM Perge Salonu’nda konserlerini gerçekleştridiler.

***

Bu etkinliklerin dışında atölye çalışmalarıyla da, konuk sanatçı ve gruplar, ayrı tarihlerde genç müzisyenlere destek olmaktadırlar;

Lara Melda ve Gürer Aykal, Antalya Koleji
Dorantes, Oli Mustonen ve Gabor Boldoczki, A.Ü. Devlet Konservatuvarı
Elif Şahin ve Szymon Chojnacki, Güzel Sanatlar Lisesi
Birsen Ulucan A.Ü. Güzel Sanatlar Fakültesi
Vladimir Spivakov, Antalya Büyükşehir Belediyesi İsmail Baha Sürelsan Konservatuvarı

***

Macar besteci Franz Liszt’in 200. Doğum yılı nedeniyle, festival açılışıyla birlikte sergilenmeye başlayan, “Liszt Sergisi” de festival sonuna kadar AKM alt fuayede sanatseverlere açık tutuldu.

Liszt Sergisi ile küçük bir sitemimi iletmem gerek: Hiçbir objede Türkçe açıklama olmaması, benim gibi ‘dil sorunu’ olanlara, gerektiği gibi ulaşamadı sergi ve amacı!

***

Festival etkinlikleri için; Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Başkan Mustafa Akaydın’a, Genel Sanat Yönetmeni Fazıl Say’a ve Forte Production çalışanları ile festivalin emektarı/her şeyi sevgili Kadir Dursun’a bir kez daha teşekkür ederim.


Fotoğraf: Festivalin 13.sü gelecek yıl Fazıl Say'ın Mezopotamya adlı senfonisiyle açılacak.

Yazıyı Tavsiye Et ♫

Yorumlar

Bu yazıya henüz yorum yapılmadı.

Yorumları okumak yada yorum yazmak için sisteme giriniz.