Yazılar

'Dubstep' metalcileri diriltti!Sayı: 1434 - 27.04.2012

Heavy metal ve elektronik müzik, epey mesafeli türler olarak bilinir. Takipçileri de birbirlerine pek sokulmazlar. İstisnalar elbet kaideyi bozmaz ancak isyankâr, karanlık ruh hallerini benimseyen ‘metalciler’, clubber’ları fazla steril hatta biraz şımarık bulur, onlara göre ise berikiler pek karamsar ve agresif tiplerdir. Heavy metal ve elektronik müzik böyle zıt kutuplardayken, son dönemde dünyada ve Türkiye’de hızla yayılan yeni bir tür, bu iki müzik tarzının takipçilerini etrafına toplayarak bir fenomene dönüştü: Dubstep.

İngiltere’den yayılan bu yeni tür, ismini reggae’nin bol ekolu ve efektli alt türü dub’dan alıyor. Ritim yürüyüşü benzemekle birlikte müziğin kendisi safkan elektronik synth’ler, melodik ve yoğun baslardan oluşuyor. Rock müziğin tersine neredeyse hiç gerçek enstrüman barındırmıyor. İsimdeki ‘step’ ise ritme işaret ediyor. Asıl ilginç olan, yaşı 30 civarında ve üniversite yıllarında rock dinleyen kesimin, şimdilerde dubstep türünün önemli takipçileri haline gelmesi. Mekânlardan elini eteğini çektiği düşünülen şimdinin iş güç sahibi eski rock tayfasını bu günlerde dubstep çalan mekânlarda dans ederken görmek mümkün.

İstanbul’da üç yıldır dubstep partileri düzenleyen Ceyhun Saracoğlu’na göre dubstep önceleri çok az çalındığı için pek kıymetliymiş, sadece sayılı bir kesim dinlermiş. Şimdi ise İstanbul’da ayda en az bir kere iyi bir dubstep dj’i dinlemek mümkün.

İstanbul’un tanınmış dubstep dj’lerinden ‘Traktör’(Oygar Erdalsson), 2009’dan bu yana kulüplerde çalıyor. Türün hızlı yayılmasını bas temelli ve kısa sürede alışılan, sade altyapılı bir müzik olmasına bağlıyor. Ritmin herkese çok tanıdık gelmesinin insan nabzıyla yakın hızda olmasından kaynaklandığını düşünüyor. Şehrin bir diğer önemli dubstep dj’i Datafobik (Elif Demirci) ise ‘testere’ tabir edilen basların heavy metal gitarlarına benzerliğinden bahsediyor. Ona göre dub, reggae ve drum’nbass dinleyen kitle dubstep’e hemen alışmış: “Dünyada duyulup yayılmaya başlaması son iki senede çok arttı. Britney Spears bile dubstep peşinde. Bizdeki durumsa biraz geçici hevesmiş gibi geliyor.”

Reklam yazarı İpek Şenol ise “Beni daha çok reggae üzerinden yakaladı. Çalışırken metal dinleyemiyorum çünkü sözlerini düşünüyorum ama dubstep’te tamamen içinde kaybolduğum bir müzik var. Düşündürmek yerine beni dış dünyadan koparıyor ve işime odaklanmamı sağlıyor” diyor.

Türkiye pop sahnesinde dubstep tınılarına yer veren ilk isim, şu sıralar ‘Bu Gece’ adlı şarkısıyla video müzik kanallarında sıkça karşılaştığımız Emir Yargın. Dünyada kabul gören dubstep prodüktörlerimiz de var. ‘Gantz’, yurtdışındaki kulüplerde parçaları çalınan İstanbul’daki yetenekli isimlerden. İngiltere’de yaşayan Utku S. ise dünya çapında dubstep prodüktörleri için ritim ve ses malzemesi üretiyor.

12 Mayıs Cumartesi
Pixie - Joe Nice ‘Dubstep Ambassador’. Sahnede kendisine bizden Golem ve Gantz eşlik edecek.

Yazıyı Tavsiye Et ♫

Yorumlar

Bu yazıya henüz yorum yapılmadı.

Yorumları okumak yada yorum yazmak için sisteme giriniz.