Yazılar

Akbank Caz'da beşi bir arada Sayı: 1508 - 08.10.2012

Bu yazıya felaket tellalı gibi başlamakta sakınca yok. Sonbaharla ilkbaharın kaybolup gittiği günlerdeyiz. Ama yine de sonbahar’ı hatırlatan keyifli şeyler olmuyor değil. Mesela bu yazının konusu olan Akbank Caz Festivali gibi... Kaçıncısı düzenleniyor, kaç gün sürecek, kimler gelecek, neler olacak gibi ayrıntılar zaten hemen her yerde karşınıza çıkıyor. O kısmına hiç girmeden işinizi kolaylaştıracak minik bir rehber hazırladım ve sizin için beş farklı mekândan beş tane peynirli kek kıvamında leziz konser seçtim! Afiyet olsun.


Jens Thomas
NE? A Tribute to AC/DC. Projenin tam adı bu. Açık ve net. NE ZAMAN? 6 Ekim Cumartesi NEREDE? Akbank Sanat NASIL? 6 yaşlarında küçücük bir çocuk. Piyanonun başına oturup çalmaya başlıyor. Ama onun esas derdi elektronik klavye ustası olmak. Daha bacak kadar çocukken aynı anda Wolfgang Rihm ve The Police, Ligeti ve AC/DC dinleyen birinden söz ediyoruz. Daha sonra mevzunun raydan çıkmasına bu yüzden pek şaşırmamak lazım. AC/DC’nin ilk solisti Bon Scott’un ölmeden önce onunla birlikte kaydettiği son albüm olan ‘Highway to Hell’e adını veren şarkıyı Jens’ten dinlemenizi şiddetle tavsiye ediyorum. O zaman ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız. NEDEN? Güzel soru. Muhtemelen rüyamda karşıma çıkan ak sakallı bir dede kulağıma onların isimlerini fısıldamış olmalı. Son zamanlarda feci şekilde AC/DC’ye sardım. Thomas’ın böyle bir performansla şehre geliyor olması da haliyle topuklarımı kalçalarıma vurdurdu. Müzikte deneyselliğe açıksanız mutlaka görün.


The Three Ladies of Blues
NE? Bessie, Billy ya da Diana için sahnede bir ruh çağırma seansı. NE ZAMAN? 3 Ekim Çarşamba NEREDE? Babylon NASIL? Tina Turner’ın hayatını anlatan ‘What’s Love Got To With It’i izlemişsinizdir. Filmin hemen başında kilise korosunu birbirine katan kabına sığmaz küçük Anna Mae, kulağından tutulup nazikçe(!) dışarı atılır. The Three Ladies of Blues’un üyesi olan bu birbirinden tatlı hanımların da benzeri çocukluk anıları olduğu kesin. Biri sahnede Carmen’i canlandırmış, diğeri Mariah Carey ve Michael Jackson ile aynı sahneyi paylaşmış, sonuncusu 17 yaşında stüdyodan elinde ilk kaydıyla çıkmış. Gerisini varın siz düşünün. NEDEN? Endişelenmeyin. Bu üç kadının sadece gösterişli giysileri var. Kırmızının en parlağı, tüylerin en gösterişlisi, neşe ve hüznün en güçlüsü onlarda. Joan, Joanne ve Harriet sizi yakanızdan tuttukları gibi bir zaman makinesine bindiriyor ve Harlem’de geziye çıkarıyor. Gecenin sonunda eve dönmek isteyen olursa dişimi kırarım.


Ketil Bjørnstad

NE? Ken Loach ve Jean-Luc Godard izlerken her an o çalabilir. NE ZAMAN? 11 Ekim Perşembe NEREDE? Caddebostan Kültür Merkezi NASIL? Şu günlerde benzin fiyatlarının ülkemizle (neden?) kıyaslanmasıyla gündemimize yerleşen Norveç’ten geliyor misafirimiz. 1960’ları ailesini fazlasıyla gururlandırarak ‘genç piyano ustası’ olarak tamamlamış. Mükemmel piyano tekniğini caz ve rock’la harmanlamak gibi zekice bir işe koyulan Bjørnstad’ın sinema yolculuğunu zaten az önce ‘ne’ sorusuyla özetlemiş olduk. Hayatı sadece müzik değil bizzat kendi yazdığı şiir kitapları ve romanlarla da dolu. NEDEN? Çok uzak değil. Yıl 2009. Aya İrini’de Terje Rypdal ile birlikte izlemiştik onu. Üstelik vesile olan yine Akbank Caz’dı. Herkes soluğunu tutmuş çıt çıkarmadan 10 yıllık deneyimlerini paylaşan bu ikiliye kaptırmıştı kendini. Ne geceydi ama! Bu kez yanında Rypdal yok. Ama Ketil Bjørnstad’ı bir kez daha canlı seyredebilecek olmak büyük şans. Gitmemek kayıp.



Ricardo Imperatore

NE? boTECOeletro’yu gururla sunar. NE ZAMAN? 6 Ekim Cumartesi NEREDE? Babylon Lounge NASIL? Rio deyince benim aklıma nedense Duran Duran gelir. Ama Ricardo’ya da haksızlık etmemek lazım. 80’lerin başlarında kendi ülkesinin davul ve perküsyon dünyasında hatırı sayılır bir isim haline gelen Imperatore, daha önce Suzanne Vega, Man at Work ve Midnight Oil gibi popüler müzikle dirsek temasındaki çok sayıda isim için de çalmış. boTECOeletro projesi 12. yılını geride bırakıyor. Zamanında kıymetli ödüller de kazandığını ekleyelim. NEDEN? Aslına bakarsanız en güzel nedenlerden biri Imperatore için aldığınız bilet sayesinde Babylon’daki Lura konserine de girebilecek olmanız! Lura hanımkızımız da capo-verde müziğini layıkıyla icra edenlerden.


Martina Topley Bird
NE? Massive Attack ve Tricky haremlerinin gözdelerinden. NE ZAMAN? 10 Ekim Çarşamba NEREDE? Garajistanbul NASIL? Clifton College’da tanıştığı Tricky aklını başından almış. Stüdyodan çıkmayıp birlikte inanılmaz şarkılar üretmişler. Derken Martina, Tricky’nin kanatları altında uçmaktan sıkılmış. İlk solo albümü Quixotic’i 2003’te yayımlamış. Sonra gelsin Mercury adaylığı, indie listelerinin zirvesi... Massive Attack ile ‘Heligoland’ albümü için el sıkışmış. Hatta konserlerini açmak için İstanbul’a gelmiş. NEDEN? Böylesine gizemli, seksi ve mükemmel bir hanımefendinin az önce bahsettiğimiz isimleri özel hayatlarında ya da stüdyoda baştan çıkarmış olması çok şaşırtıcı değil. Bu konsere katılacak olanları bekleyen en büyük tehlike, çıktıklarında kalplerini tamamen Martina’ya kaptırmış olacak olmaları. Hayran kulübüne hoşgeldiniz!

Yazıyı Tavsiye Et ♫

Yorumlar

Bu yazıya henüz yorum yapılmadı.

Yorumları okumak yada yorum yazmak için sisteme giriniz.