Yazılar

Bilge Özgen besteleri konseriSayı: 1533 - 01.04.2013

80'li yıllarda yaptığı besteleri ile tanınmış ve sevilmiş Türk Sanat Müziğinin değerli ve önemli bestecilerinden Bilge Özgen'in, konuk olarak katıldığı ve Şef Özdemir Hafızoğlu yönetimindeki Trabzon Liselerinden Yetişenler Kültür ve Dayanışma Vakfı - Derneği  Türk Sanat Müziği Korosu tarafından organize edilip sunulan konser ile ilgili değerlendirmede söyleyeceklerimin başında, tabii ki bu konserin neden (örneğin bana) iki dolmuş mesafesinde olan üniversite salonunda düzenlediği hususundaki merakımdır.

Yani demem o ki şehrin hemen merkezindeki salonların suyu mu çıktı da, bize o dolmuş işkencesini yaşatmayı reva görüyorsunuz  sayın yöneticiler? Dolmuş duraklarında iki yüz metreyi varan kuyrukta bir saat bekleyip, konsere yirmi dakika geç kalmak sıkıntı verici bir durum olsa gerek bende olduğu gibi geç kalan diğer dinleyicilerde de.

Eminim bu durumu bende önce de bir çok kişi yaşamıştır. O nedenle bu tür katılımı yüksek olan konserlerin kent merkezindeki salonlarda gerçekleştirilmesi dinleyici açısından daha kolay ve uygun olacaktır.

Gelelim konserin anatomisine:

Yukarıda beyan ettiğim nedenden dolayı 19.30'da başlamış olan konsere tam 20 dakika rötarla ulaştıktan sonra sahnedeki icraata ortak olmaya başlamak güzel tabii ki.

Değerli besteci Bilge Özgen'e saygı gecesi olarak düşünebileceğimiz konserin ardından söylenecekler ne kadar önemlidir bilemiyorum ancak emeğe saygı açısından önemli olduğunu düşünüyorum.

Sinerjisi düşük, restorasyonu yüksek bir konserdi.

Değerli bestecinin sahneye gelip iki eserini seslendirdiği konserde, 15 eseri koro ve solistler tarafından seslendirildi.

Finalde, koro şefi Özdemir Hafızoğlu'nun Bilge Özgen'e itaf ettiği Nihavent Longa'nın seslendirilmesi zarif bir duruştu.

Bilge Özgen'in sahnede yaptığı kısa konuşma onun 78 yaşına yakışan, ismiyle müsemma bilge bir konuşmaydı.

Geceden aklımda kalan tek solist Tuğçe Taç, davudi sesiyle okuduğu  Uşşak şarkının hakkını verirken saz ekibiyle yaşadığı Tom ve Jery ilişkisi müthişti.

Birinci bölümde peş peşe ajitasyonu yüksek eserlerin seçilmiş olması repertuarın, duygu yoğunluğuyla dinleyiciyi yakalamak arzusu üzerine kurulu olduğu izlemini uyandırdı bende. Oysa Bilge Özgen'in çok daha güzel, müzikalitesi yüksek şarkıları vardı. Onlardan araya serpiştirilebilirdi.O nedenle birinci bölümde çok sıkıldım.

Koronun sahnede duruşu genel açıdan bakılınca, görkemliydi.  Ancak sahnenin ışıklandırmasının son derece berbat hatta berbat ötesi olması kasvetli bir hava verdi. Bir de buna kadın solistlerin kıyafetlerinin erkekleştirilmiş hali eklenince daha sert bir görünüm oluştu. Koronun bu şekilde kreate edilmiş giyim kuşam tarzı Bilge Özgen'in o güzelim şarkılarını destekleyemedi ne yazık ki. Ve ben bu denli erkekleştirilmiş bir kadın kıyafeti görmedim şu güne kadar dinlediğim hiç bir koroda. Yani ülkenin geçtiği şu sürecide göz önünde bulundurarak söylemeden edemeyeceğim. Ülkedeki muhafazakarlaşmaya bir selam çakış mıydı acaba?

Ayrıca sazın kıyafeti korodan bir tık farklı olmalıydı. Ama olmadı. Olsaydı iyi olurdu.

Bilge Özgen'in şarkılarını seslendirdikten sonra tüm salon tarafından coşkuyla alkışlandığı sırada bir kısım dinleyicinin illa ki ayakta alkışlamak isteğini anlayamadım. Trabzon dinleyicisi ve izleyicisi olarak bu eylemi çok fazla seviyoruz galiba. Onlarca kişi gibi ben de oturduğum yerden Bilge Özgen'i doya doya alkışlayamadım. Bu eylemin zamanını doğru seçmek gerekir. Trabzon gibi salon aktivitesi yüksek olan bir şehirde ayakta alkışlama eyleminin yeri ve zamanını bir türlü öğrenemedik. Nedir bunun yeri ve zamanı derseniz, alkışın yeterli olmayacağını hissettiğinizde, gördüğünüzde bunu yaparsanız. Ama beş yüz kişi alkışlarken, ayağa kalkıp, hele hele ön sıradan ayağa kalıp arkadakilerin görmesine mani oluyorsanız, bu olmuyor işte.

Sonuçta bir konserdi geldi geçti. Şimdi yeni konserlere bakmak gerek. Bakarken de bu aktivitelerin amatörlüğe sığınarak sürsaj edilmesi, doğru değildir. 80'li ve 90'lı yıllarda koro faaliyetlerinin içinde bulunmuş birisi olarak, kentteki diğer koroların pürmelaline baktığımda, müzikalite açısından bir birlikteliğin olmadığını, popülist kültürün ön plana çıkarıldığını ve bunun şeflerin onayıyla yapıldığını görüyorum. Klasik duruşunda ajitasyon olmadığını ayrıca vurgulamak istiyorum. Bu çerçeveden bakıldığında TLYD TSM Korosu'nun gerçekleştirdiği Bilge Özgen konserini tabii ki başarılı ve anlamlı buluyorum.

Başta Şef Özdemir Hafızloğlu olmak üzere herkesin eline sağlık.

Şehrimize geldiği için, bizlerle birlikte olduğu için değerli besteci Bilge Özgen'e saygılarımı sunuyorum.

Yeniden buluşana değin esen kalın sevgili dostlar.

Müfit Semih Baylan
Editör

Yazıyı Tavsiye Et ♫

Yorumlar

Bu yazıya henüz yorum yapılmadı.

Yorumları okumak yada yorum yazmak için sisteme giriniz.