Yazılar

Sosyal yaşamımızda ve kültürümüzde alarm!Sayı: - 12.06.2006

Sevgili dostlar, gecenin şu saatinde gazetemdeki köşemi yazmak için bilgisayarımın başına oturduğumda ne yazacağım konusunda bazen öyle sıkıntıya düşerim ki size anlatamam. Bu sıkıntı konu bulamamdan değil, maşallah ülkemiz gündem oluşturmada dünyada tektir herhalde, aksine o kadar çok şey var ki gündemimizde, yazmamız ve üzerine konuşmamız gereken o kadar çok olay oluyor ki etrafımızda, hangisini yazayım diye zorlanıyorum.

Sonuçta şunu görüyorum, ülkemiz her taraftan alarm vermeye başladı.

Selçuk Üniversitesi'nde yaşanan olay Türkiye'nin kafa olarak AB'ye uyum sağlama konusunda daha çok fırın ekmek yemesi gerektiğini ortaya koydu.
Bazı bağnaz kafalar, elini kız arkadaşının omzuna koyan bir genci "Bu üniversitede kızlara yanaşmak yasak" diyerek bir güzel dövdüler.

Dekanlık da dövenler için değil de öğrenciler için soruşturma başlattı.

Görevli yardımcı doçent gençleri çağırarak uygunsuz davrandıkları için ifadelerini aldı.

Gençler şaşkın, "Biz kötü bir şey yapmadık ki" diye tepki gösterdi.

Olayı öğrenen rektör soruşturmayı saptırarak mağdurların ifadelerini alan yardımcı doçent hakkında soruşturma açtırdı.

Anlaşılan ülkücü bazı öğrenciler kendilerini üniversitenin "zaptiye zabiti" ilan edip terör estiriyorlar.

MHP bu olayı ciddi olarak ele almalı.

* * *

Bir ülkede saçmalıklar başlayınca bunun önüne geçmek zordur.

Müzelerimize bakın, yolgeçen hanına döndü. Nasrettin Hoca'nın türbesi gibi kapıları kilitli ama arkası açık.

Ayrıca müzelerimizin yetkilileri, müzelerimizi korumak için gerekli ödeneğin olmadığı konusunda feryat ediyorlar. Çünkü devleti yönetenler ödenek aktarmıyor bu konuda müzelerimize.

Dünkü gazetelerde İstanbul Topkapı Müzesi Müdürü İlber Ortaylı’nın konuyla ilgili feryat figan açıklamalarını okumuşsunuzdur herhalde.

Ve böylece içerden, dışardan uzanan bir sürü görünmez el tarihi mirasımızı büyük bir iştahla silip süpürüyor.

Uşak Müzesi'nde patlayan talan Kahramanmaraş Müzesi'ne de uzandı.

Son gelen haberlere göre Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi'nde de çok değerli eserlerin sahteleriyle değiştirildiği kuşkusuyla sayım başlatıldı.

Müzeyi korumak için kangal köpekleri geceleri bahçeye salınmaya başladı.
Avrupa Birliği'ne girmek için müzakerelere başlayan Türkiye müze soygunlarını önlemek için köpeklerden medet ummak zorunda kaldı.

Baksanıza Topkapı'da da ciddi bir sayıma başlanmış. Bakalım tarihi mirasımızın en büyük payını barındıran bu dünya çapındaki müzede ne skandallar patlayacak?

Hele Uğur Dündar'ın "Kaşıkçı Elması" ile ilgili duyumları doğru çıkarsa facia.

Yazık... Bir ülke düşünün ki eşsiz tarih mirasını onun sahibi olan insanlar yağmalıyor.

Arkeologlar, bilim adamları feryat edercesine Anadolu yarımadasının yani ülkemizin tamamının dünyanın korunması gereken çok önemli bir coğrafi bölgesi olduğunu anlatıyorlar. Tamı tamamına beş bin civarında antik kent olduğunu vurguluyorlar bu bölgede.

Oysa uygar coğrafyalarda örneğin Avrupa’da adamlar zorla tarihsel mekânlar yaratıyorlar. Hiç unutmam bir Fransa gezimizde Paris yakınlarında bir bölgede, sonradan dikildiği belli olan iki kocaman taşı göstererek, İmparator Şarlken’in atlarının bu iki taşın arasından geçtiğini bu nedenle koruma altında olduğunu söylemişti rehberimiz bize.

Yine tatsız bir yazı oldu haftaya başlarken…

Hepinize iyi haftalar


Müfit Semih Baylan
Editör

Yazıyı Tavsiye Et ♫

Yorumlar

Bu yazıya henüz yorum yapılmadı.

Yorumları okumak yada yorum yazmak için sisteme giriniz.