Yazılar

‘Doğu’yu vaat ediyor’Sayı: 1595 - 31.07.2014

Siz bu satırları okurken ben dün gece Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası’nın şef Sacha Goetzel yönetiminde Londra’da Royal Albert Hall’daki BBC Proms konserini dinlemiş ve dönüş yolunda olacağım. Heyecanla beklediğimiz bu konserin izlenimlerini gelecek haftaki yazımda sizlerle paylaşacağım. BİFO’nun bu yıl BBC Proms’ın geleneksel yaz konserleri serisine davet edilmesi müzik dünyamız adına büyük bir aşamaydı.

BİFO, BBC Proms’dan (British Broadcasting Corporation Premenade) davet alan ilk Türk orkestrası olma özelliğini elde etti. Mevsim içinde konserlere gelip değerlendirme yapan müzik eleştirmenleri BİFO’nun bu festivale çağrılmasını uygun bulmuşlar. Dünyanın en büyük festivallerinden biri olan Proms bu yıl 120. yaşını kutluyor. Kurulduğu günden beri amaç, olabildiğince geniş kitleye en yüksek ölçütler içinde müzik sunmak.

“Proms”, “promenat konserleri”nin kısaltılmışı. 10 Ağustos 1894’teki ilk konseri düzenleyen Robert Newman, geniş dinleyici kitlesi çekmek için popüler programlar, ucuz biletler ve formal senfoni salonunun dışında, dinlerken gezilip dolaşılabilen açık hava konserleri öngörmüş. Bugün de hâlâ salonda ayakta izlenebilecek, ucuz biletli bir alan bulunmakta.

BBC 1927’de Proms’a sahip çıkmış. II. Dünya Savaşı’nda ünlü konser salonu Queen’s Hall bombalanınca festival bugüne kadar ona ev sahipliği yapan Royal Albert Hall’a taşınmış.

1960’tan sonra programlara operalar eklenmiş; Tayland, Hindistan, Japonya gibi ülkelerin orkestraları da çağrılmış. Derken caz, eletroakustik müzik ve özellikle çocuklar için programlar yapılmaya başlamış.

Bu arada BBC, yaşadığımız çağın yeni bestecilerini de gündeme getiriyor. Onların yapıtlarını çeşitli topluluklara ısmarlıyor. Bu festivalin özellikleri arasında geceyarısı konserleri ve Pre-Prom (konser öncesi) konuşmaları da var.

Egzotik-oryantal program

Şef Sacha Goetzel özene bezene,egzotik-oryantal bir program hazırlamış: “Oriental Promise” (Doğunun Vaadi). Aynı zamanda hemen konser sonrasında BİFO’nun yeni CD’sinin de tanıtımı yapılmış olacak.

Doğu baharatıyla örülmüş programda Balakirev’in Kafkas halk ezgilerinden esinleme “Islamey”i, Mozart’ın mehter vurmalı çalgılarından esinleme “Saraydan Kız Kaçırma” operası uvetürü, Respighi’nin “Saba Melikesi Belkıs” ve Haendel’in “Saba Melikesinin Gelişi” uvertürü yer alıyor.

Bu arada BBC’nin ısmarladığı, Gabriel Prokofiev’in “Keman Konçertosu” da günümüzün ünlü kemancılarından Daniel Hope solistliğinde çalınacak. Çağımızın büyük bestecisi Sergey Prokofiev’in torunu olan 39 yaşındaki Gabriel Prokofiev aslında elektronik müzik yapıyor ve DJ’liği ile ünlü. Kendine ait bir kayıt stüdyosu ve gece kulübü var. Her ikisinin de adı: “Nonclassical”. Anlaşılan kendi aile geleneği olmuş klasik müzik ve özellikle Prokofiev’in yeniden gündeme getirdiği Neo-klasik akım bu toruna herhalde çok anlatılmış. O da tepkisel bir başlık seçmiş. Şaka bir yana, besteci İstanbul’a gelip “Keman Konçertosu”nu çalıştırırken orkestra üyeleri kendisinden ve yapıttan çok olumlu söz ediyorlardı.

Yazıyı Tavsiye Et ♫

Yorumlar

Bu yazıya henüz yorum yapılmadı.

Yorumları okumak yada yorum yazmak için sisteme giriniz.