Yazılar

Genç solistler seçti!Sayı: 1631 - 03.06.2015

Bugüne kadar, İstanbul Müzik Festivali’ni “nasıl bilirsiniz” diye sorduğum sadık izleyicilerden farklı farklı yorumlar işittim. Fakat verilen cevapların mutlaka ortaklaştığı bir nokta oldu. O da festivalin herkes için bir okul olduğu. Festivalin en önemli özelliklerinden biri o güne kadar izlenmesi mümkün olmamış solist ve orkestralarla izleyiciyi buluşturabilmesi. İkinci nokta ise dinleyiciyi yeni seslerle tanıştırıp, onların ufuklarını derinleştirmesi. Özellikle maddi imkânların gelişmesiyle bu saydıklarımızın sadece festivallerin alametifarikaları olmaktan bir nebze çıktığını söyleyebiliriz. Ama gidenler görürler, İstanbul Müzik Festivali hâlâ dinleyici için aynı ruhu taşıyor.

İş bu sebeple 43. İstanbul Müzik Festivali’ne genç solistlerinin önerileriyle “merhaba” demek istedim. Bengisu Kömürcü ve Can Çakmur’a özellikle gençlere önerdikleri konserleri sordum.

Kaçırılmayacak konserlerden oluşan listeler hazırladılar…

Bengisu Kömürcü (Flüt)
Festivalin bu yıl 4.sünü gerçekleştirdiği ‘İstanbul Müzik Festivali Genç Solistini Arıyor’ projesinin bu yıl flüt dalındaki seçmelerini Bengisu Kömürcü kazanmıştı. İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı öğrencisi Kömürcü, festival kapsamında vereceği konserini şöyle anlatıyor: “Heyecanlı ve güzel bir dönemin içindeyim. C.P.E. Bach’ın re minör flüt konçertosunu Mimar Sinan Üniversitesi öğrencilerinden oluşan bir orkestrayla çalacağım ve şef Antonio Pirolli. Orkestra önünde çalacağım ilk konserim olacak. Farklı bir heyecan duyuyorum.” 20 Haziran Cumartesi, 21.00, Kadıköy’deki Süreyya Operası

Daha önce bu kadar çelloyu bir arada dinlemedim açıkçası. Hepsi Berlin Filarmoni’nin çellistlerinden oluşan güçlü bir grup! 1 Haziran Pazartesi, 20.30, Aya İrini Müzesi

2- Borodin Quartet ve Boris Berezovsky 70. Yıl Konseri
Boris Berezovsky daha önce Mezzo’dan ve internetten dinlediğim bir piyanist. Canlı dinlemek çok güzel olacak; özellikle hep Chopin, Liszt veya Rachmaninov dinledim. Dvorak yorumlarını bu konserde çok merak ediyorum. 4 Haziran Perşembe, 20.30, Aya İrini Müzesi

3- Moskova Solistleri Yuri Bashmet Daniil Trifonov
İnsanlara viyolayı tanıtan çok önemli bir isim Yuri Bashmet. Çok iyi bir muzisyen. Kaçırılmaması gereken bir konser. 22 Haziran Pazartesi, 21.00, Aya İrini Müzesi

4- Yıldızlarla Oda Müziği
Patricia Kopatchinskaja, Sol Gabetta ve Polina Leschenko Albert Long Hall’da olacaklar. Üçü de birbirinden değerli müzisyenler. Açıkçası Sol Gabetta benim son dönemlerde biraz müziğine takıntılı olduğum bir çellist. Son yıllarda İstanbul’a çok geldi. Kopatchinskaja ve Leschenko da çok etkileyici müzisyenler. Gerçekten inanılmaz bir konser olacak. 15 Haziran Pazartesi, 20.30, Boğaziçi Üniversitesi Albert Long Hall

5- Paris Dans Ediyor Alliage Quintet ve Jozsef Lendvay
Bestecilerin ve eserlerin hepsini farklı düzenlemelerden ve enstrümanlardan dinlemiştim. Dört saksafon piyano ve de keman düzenlemesini ilgi çekici buldum. 8 Haziran Pazartesi, 20.30, Süreyya Operası

Can Çakmur (Piyano)
Can Çakmur, festivalin açılış konserinin solistlerinden. Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası’nın eşlik edeceği konserin şefi ise Sascha Goetzel

Çakmur, yarın açılış konserinde seslendireceği eserin hikâyesini şöyle anlatıyor: “Şostakoviç’in 2. Konçertosu, bestecinin oğluna mezuniyet hediyesidir. Dolayısıyla kişisel ve özel bir eser. İlk bölümü, her ölçüsünde bizi başka bir ruh haline sürüklüyor. Dinlerken gülümsediğimiz temalar bir anda ciddileşebiliyor, korkunçlaşabiliyorlar. Şostakoviç 2. bölümü, oğlu doğduğu gece yazmış. Bu çok özel bir müzik. İçten ve derinlikli, öyle ki kendisini hiçbir süse ihtiyaç duymadan, bir avuç notayla ifade edebiliyor. Ara vermeden geçiliyor 3. bölüme. Şiir kitabı kapatılıyor ve palyaçolar geliyor...

Baba, oğlunun öğrenciliğinde piyano başında saatlerce çalıştığı egzersizleri bu kez ona adadığı konçertosunun içinde kendisine iade ediyor. İlk bölüm bizi gülümsetiyor, evet, ancak bu bölüm kahkahalarla güldürüyor...” 31 Mayıs Pazar, 19.00, Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı

Aslında bir konserin neredeyse yarısı boyunca Scarlatti Sonat dinlemek ilk tercihim olmasa da Angela Hewitt’i dinlemek için gitmeye değer. Çaldığı her şeye yeni bir soluk kazandırıyor Hewitt. Ayrıca De Falla’nın Fantasia Baetica’sı repertuvarın en heyecan verici eserlerinden… 5 Haziran Cuma, 20.30, Süreyya Operası

2- Fazıl Say ile Mozart Maratonu II. Konser
Mozart’ın sonatları döneminin stilistik baskısından en uzak yazığı eserleri. Konser programında yer alan ve evlendikten hemen sonraki mutluluğuyla yazdığı KV 330; enigmatik ve karanlık KV 332; gözyaşlarıyla gülümseyen KV 570 ve adeta orkestrasız konçerto olan KV 576 mükemmel bir birleşim oluşturuyor. 11 Haziran Perşembe, 20.30, Boğaziçi Üniversitesi Albert Long Hall

3- Kim Kashkashian & Péter Nagy ile Bir Dünya Prömiyeri
Müzik dinlemenin benim için en heyecan verici yanı yeni eserler keşfetmek olabilir. Bir dünya prömiyeri, hem de böyle sanatçılardan... Daha ne olsun! 10 Haziran Çarşamba, 21.00, Surp Vortvots Vorodman Kilisesi

4- Magdalena Kožená, Emmanuelle Haïm & Les Solıstes Du Concert D’astrée
Sadece Magdalena Kožená’nın sesini duymak için bile konsere gitmeye değer... 23 Haziran Salı, 21.00, Aya İrini Müzesi

5- DEUTSCHE KAMMERPHILHARMONIE BREMEN & CHRISTIAN TETZLAFF / LARS VOGT
Festivalin asla kaçmaması gereken iki konseri. İki tane Brahms senfoni (ki 4. Senfoni senfoni repertuarında en sevdiğim senfonilerdendir) ve muhteşem iki konçerto (ki 2. Piyano Konçertosu benim Grieg Konçerto ile beraber en sevdiğim konçerto)... Yorumcular da bu repertuvar için biçilmiş kaftan! 24 Haziran Çarşamba, 21.00, Aya İrini Müzesi/ 25 Haziran Perşembe, 20.00, Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı.

Yazıyı Tavsiye Et ♫

Yorumlar

Bu yazıya henüz yorum yapılmadı.

Yorumları okumak yada yorum yazmak için sisteme giriniz.