Yazılar

Ciddi olmak!Sayı: 1655 - 12.05.2016

Kendilerini "ciddi". kendi dışında aynı ya da çok benzer işi yapanları "gayri ciddi" ya da "ciddiyetsiz" olarak görmek nasıl bir mantıktır?

Bu tepeden bakış bir nevi kibirli bir duruş mudur?

Ciddi olmak ekseriyetle asık suratlılık, şen olmamak, gibi tavırlarlarla birlikte niteleniyor algıda. Genelgeçer kabullerde hep böyledir bu.

Oysa ciddi olmak; keskin bir şekilde durumun kabullenilişi ve bunu dış dünyaya ifade ediş, "bu konudaki düşüncelerim kesinlikle bu yönde" algısını karşıya iletmedeki takınılan tavrın netliğidir.

Sonuç olarak baktığımızda ciddi olmak; nihayetinde bir keskinlik belirtecidir. Örneğin, ciddi olmanın eğlenceyle harmanlanmasının görüldüğü net yerlerden birisi, oyun oynamaktır. Hele oyun oynayan çocuklar biraz gözlemlendiğinde, ne kadar ciddiyetle oynadıklarını görebilirsiniz.

Saklambaç oynayan çocuklar elbette mutlu ve neşelidir. Ama oyunda ebe olan çocuktan saklanmak ve ebe olan çocuğun saklananları sobelemesi gayet ciddi bir iştir.

Saklanmaç oynayan cocuğun bile ciddiyetinde yaşadığı ortamı gözlemleyerek fikir sabihi olma dürtüsü vardır.

Ülkenin gerçeklerinden haberleri olmayanlar dururup dururken, hiç gerek de yokken, "irdeliyoruz" diye kendi sanat tacirlerinin dolduruşuna gelip onların borozancıbaşısı olması ciddiyetlerinin ne denli "ciddi" olduğunu görtermiyor mu?

Biz, hiç kimseye bulaşmadan, hiç kimse hakkında tek kelam etmeden, sadece tematik kavramımız içinde kalıp bu çerçevede çalışmalarımızı sürdürürken, hiç bir kişi ya da kuruluştan tek kuruş nakdi yardım almadan/alamadan, sadece bize gönül veren dostlarımızın ve dost kuruluşların lojistik yardımıyla ayakta durmaya çalışan, geride bıraktığımız 24 yıldan bu yana çağdaş müziğin temsilciliğini yaparken bu konuda ses olmayı kendine şiar edinmiş mütevazı bir kuruluşuz.

Haberlerimizi yaparken, asla ve asla bize gönderilecek olan davetiyelerin hesabını yapmadan yolumuza devam ediyoruz. Konser haberlerini yapıyoruz diye ülkemizin çok seçkin ve saygın kuruluşları elektronik davetiyelerini düzenli olarak gönderdikleri halde, Anadolu'nun çok uzak bir köşesinden önce Türkiye'ye sonra dünyaya ulaştığımızdan olsa gerek, bu nazik davetlere bile icabet edemiyoruz.

Hal böyleyken, şimdi bakiyoruz arkalarına aldıkları kamu desteğiyle, ülkemizde sanatı, Emmanuel Kant'ın tanımladığı "güzel" sanat kavramını metalaştırarak "kitch" hale getiren hakim siyasetin ve iktidarın borozancıbaşısı olan kişi ya da kuruluşlardan destek olarak hangi sanatı değerlendiriyorsunuz? Anlamak güç.

Vehasıl, bize dokunmayın, irdeleme maskesiyle dahi bize her ne manada olursa olsun yol göstermeyin. Bizim, yani Mavi Nota platformunun,  aklı başında çok değerli dostları, gerekirse yolumuzu çizer, yönümüzü tayin eder.

Siz kendinize bakın.

Unutmayın ki, bizim on, on beş yıl önce değerlendirdiğimiz çoğu ismi, siz son bir kaç yıldır değerlendiriyorsunuz!

Duruşumuzu, tipimizi ya da nedensiz yere bizi sevmeyebilirsiniz, bizden nefret de edebilirsiniz ama bize, yaptığımız işe ve 24 yıllık mazimize saygı duymak zorundasınız,

Müfit Semih Baylan
Editör

Yazıyı Tavsiye Et ♫

Yorumlar

Bu yazıya henüz yorum yapılmadı.

Yorumları okumak yada yorum yazmak için sisteme giriniz.