Yazılar

Balıkesir 2.Türk Müziği Sempozyumu'nun ardından...Sayı: 1679 - 30.10.2017

Balıkesir Türk Müziği Korosu tarafından 2. Balıkesir Türk Müziği Sempozyumunun düzenleneceği haberini aldığımda heyecanlanmıştım. Zira bir Sivil Toplum Kuruluşu tarafından düzenlenen Türk Müziği Sempozyumuna ilk kez tanık oluyordum. 

Sempozyuma bir bildiri göndermeye karar verdim ve Mavi Nota e-Müzik Gazetesinin Danışma Kurulu Üyesi de olan İzmir Devlet Senfoni Orkestrası Solist Sanatçısı Piyanist Yeşim Gökalp'in Mayıs 2017'de piyasa çıkan "Mavi Anadolu" adlı Çağdaş Türk Müziği albümü üzerine yaptığım incelemeyi yeniden düzenleyerek 16 sayfalık bir bildiri halinde sempozyumun bilim kuruluna gönderdim.

Sempozyumun değerli bilim kurulu teveccüh göstererek, sempozyum için alanında tek olan bildirimi kabul ettiler ve benim Balıkesir'deki bu değerli sempozyumda bire bir bulunmamın  yolu açılmış oldu.

Bu nedenle 26, 27, 28, 29 Ekim 2017 tarihlerinde, dört gün süreyle Balıkesir Türk Müziği Korosu şefi, besteci ve sanatçı, değerli dost Sıtkı Sahil'in düzenleme komitesi başkanlığını yaptığı 2. Balıkesir Türk Müziği Sempozyumu'nun Trabzon'dan tek katılımcısı olarak Balıkesir'de idim.

Balıkesir'in ve ülkemizin tarihi okullarından Balıkesir Üniversitesi  NecatiBey Eğitim Fakültesinin konferans salonunda 27 ve 28 Ekim 2017 tarihlerinde dört oturum olarak gerçekleşen, 28 Ekim 2017 tarihinde son oturumun ardından düzenlenen değerlendirme toplantısıyla son bulan sempozyumun, Türk Müziğinin geleceği ve gelişmesi açısından son derece faydalı olduğu düşüncesindeyim.

Sempozyumun gerçekleşmesinde dikkatimi çeken unsurların başında, böyle bir toplantıyı Balıkesir Türk Müziği Korosu tarafından yani bir sivil toplum kuruluşu tarafından gerçekleştirilmesi geliyordu. Tabi bu girişimi destekleyen diğer unsur ise, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi ile Balıkesir'in merkez ilçe belediyesi olan Altı Eylül Belediyesi ile birlikte Balıkesir Üniversitesi'nin bu sempozyumu maddi ve lojistik anlamda desteklemesiydi. 

Sempozyumun açılışında belediye başkanları ve üniversite rektörünün bulunması birinci oturumu izlemesi önemliydi.

Sempozyuma ülkenin dört bir yanından konusuna hakim uzman ve akademisyenler, sanatçılar katıldı.

İki gün süren sempozyumda ilk gün Udi Osman Nuri Özpekel, ikinci gün kanun sanatçısı Göksel Baktagir'in uygulamalı workshopları sempozyuma değer kattı.

Udi Osman Nuri Özpekel'in, Şerif Muhittin Targan ve Udi Nevres Bey'den sunduğu örnekler önemliydi. Hele rahmetli Şerif Muhittin Targan'ın, eşi rahmetli Safiye Ayla tarafından Osman Nuri Özpekel'e verilen udu ile tanışmak unutulmazdı. Göksel Baktagir'in kanun çalış teknikleri ile verdiği basit örnekler önemliydi.

Bu arada dikkatimi çeken diğer bir husus ise, sempozyumun gerçekleştiği salonun bir adım ötesindeki müzik öğretmenliği bölümünden öğrenci ya da akademisyen, öğretim görevlisi, bir kişinin dahi sempozyumu gelip izlememesi idi.

Sempozyum süresince sevgili Nilgün Bulca hanım, tüm konuklarla ayrı ayrı ilgilendi ve tabii çok yoruldu. 

Sevgili Sıtkı Sahil Bey'de aynı şekilde tüm misafirlerle birebir ilgilendi. Ve tabii o da çok yoruldu. 

Sempozyumda geleneksel müziğimizin hemen her konusuna değinilerek, müziğimizin tüm dünyada nasıl dinlenilir hale getirilmesi hususunda sorular sorularak cevapları arandı. Erzurum Atatürk Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nesrin Feyzioğlu'nun Hamamizade Dede Efendi ile ilgili bildirisi önemliydi. Ayrıca Prof. Dr. Feyzioğlu'nun "eleştirmek ve eleştiriye açık olmak" başlığı üzerine sempozyum açış konumasında değindiği husus takdire şayandı.

İzmir Devlet Klasik Türk Müziği Korosu sanatçısı Ümit Yazıcı'nın arşiv ve arşivcilik üzerine sunduğu bildiri yine sempozyumun önemli sunumlarındandı. Besteci-Bestekâr kavramı ile Güfteci-Güftekâr kavramları üzerine yapılan açıklamalar ve getirilen soru-cevaplı tartışmalar sempozyumun bir başka penceresiydi.

İTÜ TMDK öğetim üyelerinden Yrd. Doç. Dr. Göktan Ay'ın geçtiğimiz günlerde yayımlanan Müzik Eğitimcileri Derneği raporu ile ilgili sunduğu bildirisi, sempozyumun müzik eğitimine açılan penceresiydi. 

TRT Denetleme Kurulu üzerine söz alan katılımcılar, bu kurulun GTM'ne verdiği yarar ve zararlar üzerine konuştu, örnekleyerek tezlerini savundular.

Atatürk'ün silah arkadaşlarından ve Doğu Cephesi Komutanı Musa Kazım Karabekir'in sanat dolaysıyla müzik yönünü anlatan Kaya Ulaş-Özlem Karağaç ortak bildirisi sempozyuma bu yönleri pek öne çıkmamış tarihsel bir kimlik hakkında nazarımızda bir başka boyut kazandırdı.

Sempozyumun bitişinin ardından ilk etapta bildirilerin yer aldığı kitabının basılması amaçlanıyor ve bu hususta sempozyuma katılanların 3 Kasım 2017 tarihine kadar bildirilerini bilim-düzenleme kuruluna gönderilmesi istendi. Ki bu acele tutumu haklı görüyorum, ülkemizin bu siyasi yapısı içinde nelerin olup biteceğini kestirmek zor. Sempozyumu destekleyen Balıkesir Altı Eylül Belediyesi'nde olası bir yönetim değişikliği söz konusu yayının gerçekleşmemesinin yolunu açabilir.

Balıkesir Türk Müziği Korosu, şefleri Sıtkı Sahil yönetiminde, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi tarafından yapımı tamamlanan Avlu Kongre Merkezi'nde muhteşem bir konserle sempozyumu taçlandırdı. 27 Ekim 2017 Cuma günü akşamı salonu dolduran beşyüzü aşkın dinleyici ve tabii sempozyum katılımcıları olan bizler çok güzel bir konsere tanık olduk.  Koro güzel, solistler güzel, eserler güzel, dinleyici güzel, hülasa herşey yolunda olunca şahane bir konser programı ortaya çıktı. 

Kendilerini sadece videodan dinleme imkanı bulduğum solistler Figen Sümer, Gülay Etçioğlu, Derya Sahil Eroğlu, Oğuzhan Kargun ve Levent Güler'i canlı dinleme imkanı buldum. Şef Sıtkı Sahil'in eserlerinin de seslendirdiği konserde, bu eserlerin söz yazarları da dinleyiciler arasındaydı. 

Bugün istifa eden Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Edip Uğur'da protokol koltuğunda yerini aldı.

Sonuç olarak beklediğimin üzerinde yüksek düzeyde bir sempozyum gerçekleşti. Türk Müziğinin geleceği için önemli kararlar ortaya konuldu. Bildirimi sunarken sözümün başında söylediğim gibi, pek tanık olmadığım yüksek düzeyde, konuların ve sorunların nesnel bir biçimde orataya konulduğu bir sempozyuma imza atıldı.

Emeği geçenleri değerli dost Sevgili Sıtkı Sahil'in şahsında tebrik ediyor, gösterdikleri misafirperverlikten dolayı teşekkür ediyorum.

Son sözüm Balıkesir üzerine: 

Daha önce mesleğim nedeniyle turne gereği gittiğim Balıkesir, tam bir kırsal orta Anadolu kenti hüviyetinde. Yıllar önce tarla-tarım alanı olarak gördüğüm araziler şimdi beton binalarla dolmuş. Beni otogardan kalacağımız otele getiren taksici "Balıkesir bitmiş abi, Balıkesir yitmiş" dedi başka bir şey demedi. Haklıydı belki, zira beton kozmetiği Balıkesir'in her yanını sarmış. Tarihi yapılar çok hor kullanılmış ya da yıkılmış, yerine beton binalar yapılmış. Sevgili Nilgül Hanım, şurası Zağnos Paşa Camii diye bir camiyi gösterince ben de Trabzon'da da Zağnos Paşa Köprüsü ve Zağnos Vadisi var diye ekledim. Beni en çok etkileyen yapı ise Balıkesir Tren Gar'ının karışısında bir yerlerde kalan tarihi elektirik santralı binası oldu. Onun da şimdi başka bir amaçla kullanıldığını Kahraman bey şehri birlikte gezerken söyledi. İçim sızladı. Cumhuriyetin bu modern yapıları şimdi amacına uygun olmayan amaçlar için hovardaca harcanıyor.

Balıkesir'e selam ve sevgiler...

Müfit Semih Baylan

Editör

Yazıyı Tavsiye Et ♫

Yorumlar

Bu yazıya henüz yorum yapılmadı.

Yorumları okumak yada yorum yazmak için sisteme giriniz.