Yazılar

Hakan Ali Toker, messing arround, takipteyiz, hastayız!Sayı: 1712 - 29.01.2019

Albüme bayıldım resmen…

Hem çok güzel, müzikal açıdan…

Hem çok eğlenceli, resmen mizah var işin içinde…

Kutluyorum yürekten….

Sevgili Hakan Ali Toker “Messing Around …with the classic” adlı ablümünü imzalı olarak göndermiş. Bu ince davranışından dolayı kendinisine çok çok teşekkür ederim.

2019 yılının ilk albümü olarak diskoteğime düşen bu sıradışı albümde, piyanist Hakan Ali Toker klasikleri kurcalamak istemiş.  “İsteme”nin ötesinde, bayağı bir kurcalamış!

Albümün piyasaya çıkması nedeni ile 16. Ocak 2019 günü İstanbul Seyrantepe'de bulunan Summart Sanat Merkezi'nde albümün çıkış konserini solo piyano resitali şeklinde veren Hakan Ali Toker, albümde müziğin her türü ile bir oyuncak gibi oynamış ve bildiğimiz formların dışına çıkarak farklı formları bir form altında birleştirerek yapılması güç, yapıldığı takdirde tehlikeli sonuçlar doğurabilecek deneyler gerçekleştirmiş.

Ve bu deneylerde de başarılı olmuş.

Mesela, J. S. Bach'ın Toccata & Füg'ü 1700'lerin kilisesinden çıkıp 1920'lerin caz kulübüne girmiş, swing yapıyor. Çok eğlenceli bir yorum çıkmış ortaya…

Mesela, E. Satie'nin mistik ve ağır 1. Gnossiene'i Liszt'in elinden çıkmışçasına gösterişli bir çigan parçasına dönüşmüş.

Mesela Fransızların ünlü şansonu “Sous le Ciel de Paris” 1950'lerden üç yüz yıl geriye gitmiş, klavsenle çalınmış ve Fransız Barok tarzında bir süite dönüşmüş.

Meselaları bu şekilde artırabiliriz.

Ama ben “meselaları” yazmayayım, siz albümü merak edin ve alın dinleyin! Görün yaşayın “Mesela”ları….

Ben kendilerini, Gerard Hoffnung’un karikatürlerinden fırlamış bir müzik ikonu,  yine Gerard Hoffnung’un “Musik von A-Z” koleksiyonundaki  o muzip maestro olarak gördüğüm, sıradışı, sıradışı olduğu kadar sağlam ve ilkeli bir müzisyen, yorumcu, icracı olarak görüyorum.

Ve onun meslektaşı olan sanatçılar, genelde çaldıkları eserlerin bestekârlarını konserlerde anarken, bu Hakan Ali Toker abimiz genelde onları mezarlarında ters döndürür.

Ama iyiki de döndürüyor.

Bir çok enstrümanı çok iyi çaldığını bildiğimiz Hakan Ali Toker,  akordeonda da iyidir ve konserlerinde akordeon çaldığı da olmuştur.

Bir keresinde bir senfoni orkestrasıyla verdiği konserinde akordeonla sahneden inip dinleyicinin şaşkın bakışları arasında salonun bir kapısından çıkıp gitmiştir. Sonraki parçalara orkestra onsuz devam etmiştir.

Derken parçanın bir yerinde başka bir kapıdan pat diye salona girmiştir ve o kapıya yakın dinleyiciler arkalarından aniden gelen akordeon sesiyle sıçramışlardır. İşte bir dinleyici olarak albümü böyle bir sıçrama sonucunda  zevkle dinledim.

Bu başarılı albüm için en derin saygı ve sevgilerimle kutluyorum kendisini.

Ha unutmadan söyleyeyim: Severiz kendisini.

Yazıyı Tavsiye Et ♫

Yorumlar

Bu yazıya henüz yorum yapılmadı.

Yorumları okumak yada yorum yazmak için sisteme giriniz.