Yazılar

Bilet fiyatları...Sayı: 1784 - 29.11.2020

Gelecek hafta sonu, yani 3 ve 4 Aralık günleri ülkenin birinci orkestrası Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın gala konserleri var. Bu konserler aynı zamanda 23 yıl üzerine bitirilen ve 730 milyon liraya mal olan, Ankara’nın Sıhhiye semtindeki CSO’nun yeni binasının açılış konserleri olacak.

Ve Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Ağustos ayında alınan 30 sanatçısı ile birlikte ilk kez dinleyici ve yüksek protokol karışsına çıkacak.

Ülkemize hayırlı ve uğurlu olsun.

Şimdi sözümü söyleyeyim:

Geçtiğimiz hafta gala konserler için CSO’nun resmi sitesinde bilet fiyatları açıklanmıştı. Üç kategoriye ayrılan salonda 1. Kategori: 250 TL, 2. Kategori: 150 TL ve 3. Kategori: 100 TL olarak belirlenmişti.

Ancak bu fiyatlar kamuoyundan ciddi oranda tepki alınca (ki haberini yapmıştık gazetemizde) bilet fiyatları yeniden düzenlendi ve indirime gidilerek 1. Kategori: 100 TL, 2 Kategori: 70 TL ve 3. Kategori: 50 TL olarak yeniden düzenlendi.  Açıklamanın altına bir not düşülerek “3. Kategori fiyatlarında öğrenci ve emekli, tüm kategorilerde ise engelli, gazi ve şehit yakını indirimi %50 oranında uygulanır.” şeklinde bir indirim açıklaması getirildi. Ayrıca Mavi Salon bilet fiyatı da 50 TL olarak açıklandı. Buna da açıklama getirilerek, “Gala ve özel konser bilet fiyatları farklılık gösterebilir.” notu eklendi.

CSO’nun bilet fiyatları yeniden düzenlenince, özellikle bazı liberal kafalı yandan çarklı müzik yazarlarından CSO bilet fiyatı ile sinema bilet fiyatlarının karşılaştırılması yapılarak bu fiyatların normal olduğu belirtildi. Yani günümüzde ortalama “40 TL olan sinema biletlerini düşünürsek”(miş) “CSO gibi birinci sınıf bir orkestranın bilet fiyatının 100, 70 ve 50 TL olması normal”(miş).

Ülkenin ciddi sorunlarından birisi de halka yol göstericilik yapan bu kendinden menkul liberal kafalardır.

Yani, CSO ya da bir başka devlet orkestrasının ve müzik topluluğunu özel sektörün eğlence kurumu sinemalarla nasıl kıyaslayabiliyorsunuz?  Her biri bir özel teşebbüs (ya da sermaye) olan sinema işletmeleri sattıkları her bilet üzerinden yasa gereği devlete %10 (belediyelere) rüsum (vergi) yani eğlence vergisi ödemektedirler. Ayrıca gelir vergisi de ödemektedirler. Yani CSO’nun sattığı biletlerden rüsum (eğlence vergisi) ödemesi söz konusu mudur?

Sonra, CSO bir kamu kuruluşudur. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 2 maddesi, ülkenin bir sosyal devlet yapısı olduğunu belirtir. Sosyal devlet ise halkına en kaliteli müziği ya da sanat etkinliğini en ucuza hatta parasız götürmekle mükellef olması demektir. CSO’nun açıklanan bu bilet fiyatları ile Anayasanın 2. Maddesindeki sosyal devlet ilkesi yok sayılmıştır. Kamu kurumları kâr amacı güdemez. Çünkü onlar (özel) ticari işletme değildir. CSO’nun ya da diğer orkestraların bilet fiyatlarından kâr amacı güden zihniyet, ülkenin anayasasında yazılı sosyal devlet ilkesi gereği devletin yapması zorunlu olan parasız eğitimi paralı yapma yolunun kapısını da açabilir! Hatta açar!

Tabii bilet fiyatları ucuz olsun derken, şimdilerde emeklilik hayatını sürdüren şanı kendinden ünlü bir genel müdürün yaptığı da değildir işin özünde yatan.

Antalya’daki antik Aspendos tiyatrosu (ortalama) 25 bin kişiliktir. O tarihi mekânda ben de birkaç kez sahne aldım, 2000’lerin hemen başında DT’nin gerçekleştirdiği Türk Müzikalleri Festivali’nde. O antik mekanı asla dolduramadık o ucuz fiyatlara rağmen.

Aspendos Opera ve Bale Festivalleri’nde kurum normal bilet satışı yaptığı zaman Aspendos’ta ortalama 5 bin seyirci yer alırken, yukarıda sözünü ettiğim kendinden menkul ünlü genel müdürün organizasyonlarında,  3 - 5 liraya bilet satıp Rus turistlerin kaldığın turistik otellerin önünden otobüs kaldırarak Antalya’ya tatile eğlenceye gelmiş Rus turistleri toplayıp Aspendos’u 20 bin kişi doldurarak yapılan gösterinin amacı da tabii ki benim demek istediğim değildir.

Çünkü Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin halktan topladığı vergilerden personel maaşını ve sair masraflarını ödediği kamu kurumunun etkinliği sadece Rus turistler izliyor. Nerede sosyal devlet ilkesi? Ya da bu sosyal devlet ilkesi kime yarayışlı?

Bu şekilde amacına ulaşılmış mı oluyor?

Hülâsa kamu sanat kurumlarının bilet fiyatları üzerinden bir kavram karmaşasıdır gidiyor. Bu kavram karmaşası Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 2. Maddesinde yazılı sosyal devlet ilkesini ve 64. Maddesinde yazan “devletin sanatçıyı korumakla yükümlü” olması ilkesini, önce yumuşatmak sonra delmek ve sonrasında yok etmek için liberal kafalarca sevimli hale getirilip meşrulaştırılma amacını taşıyor!

Bakanlığın yaptığı açıklamada CSO’nun dünya liginde yer aldığı söyleniyor ama CSO7da icray-ı sanat eyleyen sanatçıların maaşları dünya liginde 800 Euro civarında. Dünya liginde çalan yabancı sanatçıların kazançlarının yanında cep harçlığı bile değil bu rakamlar. Böyle mi dünya ligine çıkılacak?

Ya da bir kamu kurumunun bilet fiyatları anayasal ve kuruluş yasalarındaki ilkeler hiçe sayılarak, ortalama gelirin 1.500 ya da 2.200 TL olduğu bir ülkede, liberal yandaşların yorumlarıyla mı belirlenecek?

Bırakın Avrupa’yı Amerika’yı, benim ikamet ettiğim şehre 200 kilometre mesafedeki Batum şehrinin orkestrasındaki sanatçı maaşları ortalama 2.250 Euro civarında. Batum daha dün 90’larda sefaletle mücadele ediyordu!

Neresinden tutarsak elimizde kalıyor!

Müfit Semih Baylan
Editör

Yazıyı Tavsiye Et ♫

Yorumlar

Bu yazıya henüz yorum yapılmadı.

Yorumları okumak yada yorum yazmak için sisteme giriniz.