Yazılar

Zurnanın Zırt Dediği Yer!Sayı: 1821 - 20.05.2022

Deyimin anlamı; yapılmakta olan işin en hassas, en önemli, en can alıcı noktası…

Yani bugünkü konumuz Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü bünyesinde sanatsal faaliyetlerini sürdüren Türk Müziği koro ve topluluklarının kuruluş kanunlarının 1970'li yıllardan günümüze kadar henüz yasallaşma sürecini tamamlayamamış olması. Aslında 1972 yılında Türk Müziği Koro ve Toplulukları kuruluş kanunu hazırlanıyor ve yüce Türkiye Büyük Millet Meclisimize geliyor, Uzun müzakereler sonucunda yüce meclis ikna edilemiyor ve yasa ne acıdır ki geri çekiliyor. 50 yıldır ulusal müzik kültürümüzün kanayan yarası olan bu önemli sorunu gündeme dahi getiren yok. Yani herkes memnun!

''Zurnada peşrev olmaz'' atasözümüz akla geliyor bu konu ile ilgili hemen. Anlamı ise herkesinde bildiği gibi; işlerin kendi kendine yürüdüğü ve nereye varacağı da belli olmadığı anlamına gelmektedir.

Günümüz insanlık tarihi ne kadar eski ise müzik tarihinin de o kadar eski olduklarını biliyoruz. Türk müziğimizin tarihsel süreç içerisindeki gelişiminden de anlaşılacağı üzere toplu icra geleneği Türk müziğimizin başlangıcından bugüne değin varlığını sürdürmüştür. Yapısı itibarı ile tek sesli müzik olarak ifade edilen ve genellikle bir soliste sazların eşlik etmesi ile ortaya konan bir icra şekli ile bilinen Türk müziğimizin tarih boyunca ‘Unison’ bir koro özelliği taşıdığı görülmektedir. Çeşitli kurum kuruluş ve mekânlarda yüzyıllarca devam eden toplu icra anlayışı, gerek repertuar gerekse icra tarzı açısından farklılıklar gösteren çeşitli toplulukların tarih içerisinde oluşması ile varlığını devam ettirmiştir. Türk müziğinde koro ismini taşıyan topluluklar yüz yıllardır süre gelen toplu icra geleneğinin bir getirisidir. Bundan dolayı Türk müziğinde tolu icra geleneğinin 19.yy’da yapılanmaya başlayan korolar ile başlamadığını, aksine bu geleneğin Türk müzik tarihinin derinliklerine kadar uzandığı anlaşılmalı ve bilinmelidir.

Türk ulusunun derin ve engin müzik kaynaklarını özellikle Anadolu folklor hazinesini, geleneksel ve klasik müziğimizin değişmez değerlerini korurken, kötüleşen eskidikçe ve piyasaya sürüldükçe yozlaşan örneklerini devam ettirmeyerek, müzik dilinde ve sanatsal seviyede yeri olmayan anlamsız, uyduruk türler ve değersiz yoz ve ucuz örneklere paydos demek gerekmektedir.

Paydos diyebilmek içinde mutlak surette Türk Müziği Koro ve Toplulukları kuruluş kanunu (yasası, kuralı) Türkiye Büyük Millet Meclisimiz tarafından çıkartılmalıdır. Ulusal kabullerde, değerlerde ve kurallarda hazırlanacak olan Türk Müziği Kuruluş Kanunu'na; ne sanat camiası, ne musiki sever Türk halkı, ne de yüce Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin değerli üyeleri ‘hayır’ demeyecektir. Aksine bütün ülkemiz için çok geç kalınmış, çok geç alınmış ve çok doğru bir karar olarak gurur vesilesi olacaktır.

Cumhurbaşkanı, bakanlıklar ve kamu tüzel kişilerinin kendi görev alanlarını ilgilendiren konularda, kanunlara ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerine aykırı olmamak koşulu ile çıkardıkları yazılı hukuk kurallarına yönetmelik dendiğine göre, buradan sormak isterim Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğüne; Türk Müziği Koro ve Toplulukları yönetmeliğini (Türk Müziği Koro ve Toplulukları Kuruluşu Hakkındaki kanun bulunmamaktadır) hangi Cumhurbaşkanlığı kararnamesine ya da hangi Türk müziği kuruluşu hakkındaki kanuna göre düzenlediniz? Lütfen bir cevap verin! Yüce musiki sever Türk halkı öğrensin. Eğer keyfiyetle sağdan, soldan, sana göre, bana göre hazırlanmış ise, orada sizler ne diye oturuyorsunuz veya ne yapıyorsunuz? Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü bünyesinde görev yapmaya çalışan 29 sanat kurumunu aynı torbada hangi yasal zeminde tutuyorsunuz? Ülkemizin göz bebeği güzide sanat kurumlarımızın yasal zeminde çalışmalarını sürdürebilmeleri için bir kez olsun bir rapor hazırlayıp Kültür ve Turizm Bakanlığına sundunuz mu? Bir talepte bulundunuz mu? Asaleten o makamda oturma gayretiniz dışında, meselâ Türk Müziği Kuruluşu Hakkında kanununun bugün Türk musikisi için elzem olduğu konusunda, Sayın Kültür ve Turizm Bakanına ya da Sayın Cumhurbaşkanına, sözle dahi olsa konuyu çıtlatmışlığınız var mıdır?

Yoksa bu konu, zurnanın zırt dediği yer midir?!

Müfit Semih Baylan
Editör

Yazıyı Tavsiye Et ♫

Yorumlar

Bu yazıya henüz yorum yapılmadı.

Yorumları okumak yada yorum yazmak için sisteme giriniz.