Yazılar

İzDSO, “Bu Kadeh Senin Şerefine Emmoğlu” Senfonik Başyapıtını 30 Ağustos Zafer Bayramına Özel Olarak Seslendirdi!Sayı: 1842 - 24.09.2022

"Sanat, ekmek peşinde koşarsa alçalır." Aristohanes

Atatürk, 1933 yılında TBMM'de yaptığı konuşmasında "Bir ulusun yeni değişikliğindeki ölçü, musikideki değişikliği alabilmesi, kavrayabilmesidir. Ulusal ince duyguları toplamak onları bir gün önce genel musiki kurallarına göre işlemek gerekir. Ancak bu şekilde Türk ulusal musikisi yükselebilir, evrensel musikide yerini alabilir." demiştir.

Cumhuriyetimizin kuruluş döneminde, tiyatro, opera, bale ve çok sesli müzik gibi sanat alanları çağdaş uygarlığın göstergeleri olarak belirlenmiştir. Toplumun ince beğenisini geliştirerek kültürel gelişimine katkıda bulunmak suretiyle eğitim görevi yapmak üzere devletin idari ve mali desteğini alan yeni kurumlar oluşturulmuş ve yasalar çıkartılmıştır. Bu yasalardan biri de 6940 sayılı çok sesli müzik yasasıdır. Anayasal zeminde yasalara uygun olarak senfoni orkestraları müdürlükleri, yönetim kurulları ve teknik kurulları çalıştıkları orkestraların kurumsal kimliklerini koruyarak ilgili kanun ve yönetmelik çerçevesinde çalışmalarını sürdürmek zorundadırlar.

"Bir ülkede akıl ve sanattan çok servete değer verilirse, bilinmelidir ki, orada keseler şişmiş, kafalar boşalmıştır." Friedrich Holderlin

 Ülkemizin uluslararası gurur abidesi olan senfoni orkestralarımızın içini boşaltıp, kadrosunu vermeyen, ödeneklerini kesen, asli görevlerini, yurt içi ve yurt dışı turneler yapmasını engelleyen, yönetimlerini karıştıran, kurumların sanatçı alımlarını kanunsuz ve hukuksuz bir şekilde keyfiyetle yaparak sanatı ve sanatçıyı mahkeme kapılarına düşüren, teknik ve yönetim kurullarının kararlarını tanımayan, orkestraya değil de sadece kendisine biat edecek tecrübesiz kişileri, karşı yönetim kurulu kararlarına rağmen müdür olarak atayan, çağdaş sanat kurumlarını düğün orkestrasına çeviren, başta Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğüne ve orkestra müdürlüklerine buradan bir kez daha Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün müzik devrimlerinin temel ilkelerinin rehberiniz olarak alınması dileği ile bildiriyorum:

1- Evrensel, çağdaş ve çok sesli müzik anlayışına yönelmek.

2- Türk ulusunun derin ve engin müzik kaynaklarını, özellikle Anadolu folklor hazinesini, uygar ve ileri müzik yaratılarıyla ve biçimleri içerisinde geliştirmek.

3- Geleneksel ve klasik Türk müziğimizin değişmez değerlerini korurken, kötüleşen eskidikçe ve piyasaya sürüldükçe yozlaşan örneklerini tutucu davranışlarla devam ettirmemek.

4- Müzikte evrensel, çağdaş ve uygar kurallar ve biçimleri uygularken, ne doğu ne de batı özenticiliğine düşmeden özgün ve yeni beste yaratımlarına yönelmek.

5- Ulusal anlamda Türk müziğine çok seslilik armonizasyon, tüm müzik bilimi ve gerekli eğitimden geçmiş yorum gücü ile ulaşmak.

6- Müzik dilinde ve sanatsal seviyede yeri olmayan, anlamsız, uyduruk türler ve değersiz yoz ve ucuz örneklere PAYDOS demek.

Buradan Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğüne ve İzmir Devlet Senfoni Orkestrası müdürlüğü ve yönetimine önümüzdeki yasalar, kanunlar, yönetmelikler ve Atatürk müzik devrimleri ilkeleri çerçevesinde sanat kamuoyu adına soruyorum:

"Tavukları Pişirmişem Hacıyı da Çarşıya Göndermişem" ve ‘üstelik’ 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda seslendirilen "Bu Kadeh Senin Şerefine Emmoğlu" adlı başyapıtları siz hangi kapsamda değerlendirerek,  yukarıda belirttiğimiz yasalar ve ilkeler çerçevesinde ATA'mızın kemiklerini sızlatma pahasına programınıza koydunuz? Lütfen cevap veriniz. Cevap hakkınız buradan saygı ile sanat kamuoyuna duyurulacaktır.

Müfit Semih Baylan
Editör

Yazıyı Tavsiye Et ♫

Yorumlar

Bu yazıya henüz yorum yapılmadı.

Yorumları okumak yada yorum yazmak için sisteme giriniz.