Yazılar

Gerçekleri Söylemenin Zor Olduğu Günleri Yaşıyoruz!Sayı: 1852 - 22.11.2022

Devlet Opera ve Balesi, Senfoni Orkestraları, Atatürk’ü Anma Konserleri ve Mustafa Sandallı klibi için yazdıklarımızdan dolayı anlatmak istediğimizin dışına çıkan ciddi tepkiler aldık!

Öyle ki gazetemizin yorum sayfalarına; “siz kendinizi ne sanıyorsunuz da herkese ayar veriyorsunuz” minvalinde yorumlar yazıldı.

Tabi tüm bunlara nezaket kuralları içinde yanıt verdik!

Ancak öyle anlaşılıyor ki; “Gerçekleri Söylemenin Çok Zor Olduğu Günleri Yaşıyoruz!”

Bir opera sahnemizin üç yıl üst üste aynı repertuarla yasak savar gibi “Atatürk’ü Anma Konseri” yaptığını yazmasa mıydık?

Opera sanatını kullandığı açık olan ancak ülkemizin ulusal opera sanatına asla katkısı olmayan aksine popüler müziğe katkısı olacak olan “Atatürk’ü Anma” videosunu eleştirmese miydik?

Opera sanatçılarımızın, aldıkları o çok değerli eğitime rağmen opera söylemeyi neredeyse boş verip popüler geleneksel müzikleri icra etmelerini haber yapmasa mıydık? Eleştirmese miydik?

Onlarca 4B’li sanatçının kadro beklediği sanat kurumlarının bu yola, siyasi baskı nedeniyle olsa gerek çözüm getirmemesini yazmasa mıydık?

Sanat kurumlarının çağdaş yasaları ve yönetmelikleri o kurumların nasıl işleyeceğini açık ve net olarak yazdığı halde bu yasa ve yönetmelikleri (6940, 5441 ve 1309 sayılı yasalar) görmezden gelen, bu nedenle usulsüz sınavlar, uygulamalar yapan yöneticilerin eylemlerini yazmasa mıydık?

Yasa ve yönetmelik tanımazlığın getirdiği uygulamaların yarattığı haksızlıkları yazmasa mıydık?

Bu haksızlıkların yarattığı mağduriyetleri konu etmese miydik?

Klasik sanatları icra eden sanatçıların günün konjoktürel durumunu neden göstererek popülerliğe kaymalarını eleştirmese miydik?

Bu sanatçılara ADK’da ya da eğitim gördükleri benzeri başka okulda hocalarının öğrettiklerini, tavsiyelerini hatırlatmasa mıydık?

Yukarıda sözünü ettiğim yasalara uyulmadığı için yaşanan mağduriyetleri yazmasa mıydık?

Yine aynı yasalara uyulmadığı için mahkemelerden dönen uygulamaları deşifre etmese miydik?

Yurtsever aydın sorumluluğumuzla bunlara gazetemizde yer vermese miydik?

Sistemin yarattığı başıboşluktan nemalananları yazmasa mıydık?

Ülkenin biricik ulusal değerlerini vitrin olarak kullanıp vitrinin arkasından dolaşarak kendine itibar/saygınlık kazandırma peşinde olanları deşifre etmese miydik?

Bunları yazdığımız için mi “ayar veren” konumuna düşürülüyoruz?

Estağfurullah!

Asla böyle bir düşüncemiz yok. Haddimiz de değil zaten!

Tüm yazılarımızı, haberlerimizi yasalar çerçevesinde bir nezaket çerçevesi içinde yazdık, yayınladık. Bu şekilde algılanmamız, nezaketsizlikle suçlanmak cidden bizi üzmüştür.

Çağdaş müziği müzik eğitiminde esas olarak savunmamızı Ekşi Sözlük’te, “Türk Müziği Düşmanı Gazete" diye yazılmasına üzüldüğümüz gibi!

Beni yakından tanıyanlar bilirler:

Ben pragmatist bir kişi değilim. Bir gazete kurdum yönetiyorum diye Makyavelist hiç değilim. Oportünizm yanımda bile geçemez! Ülkesini seven aydın bir kişiyim.

Onun için bu sosyal sorumluluk projesini oluşturdum ve 30 (1993 -2023) yıldır da yönetiyorum!

Mavi Nota e-Müzik Gazetesi olarak yasalar ve ahlâk kuralları çerçevesinde kamu yararı gözeterek haberlerimizi yayınlayıp makalelerimizi yazacağız.

Gerçekleri söylemenin zor olduğu günleri yaşasak da!

Aydın sorumluluğumuz ve yurtseverliğimiz bunu gerektiriyor çünkü!

Müfit Semih Baylan
Editör

Yazıyı Tavsiye Et ♫

Yorumlar

Bu yazıya henüz yorum yapılmadı.

Yorumları okumak yada yorum yazmak için sisteme giriniz.