Yazılar

---

Bir haftayı daha bitirirken… / Sanat adına yapılan onca etkinliğin ne önemi var?Sayı: - 21.07.2006

---

Sevgili dostlar, göz açıp kapayıncaya kadar yine bir haftanın daha sonuna geldik. Bu hafta içinde yazdığım, değindiğim konularla ilgili olarak bana gönderdiğiniz maillere, mesajlara öncelikle teşekkür ederim. Demek ki benimle aynı şeyleri düşünen ama sessiz kalan bir topluluk varmış. İyi ki sevgili dostum beni gıdıklamışta ben de o yazıları yazmışım. En azından yalnız olmadığımı, benim gibi düşünen kişilerin olduğunu öğrendim.

Tabii ki benim gibi düşünmek, aynı şeyleri düşünmek yetmiyor sevgili dostlar. Böyle sessiz kaldığımız süre içinde kaybettiklerimizin sayısı, adını koyamadığım o ölçü birimi her geçen gün artacak kuşkusuz.

Dünya gündemine mi yoksa ülkemiz gündemine mi gireyim bilmiyorum; müzik adına da çok değerli diye niteleyebileceğimiz gelişmeler oluyor kuşkusuz ama ne yazık ki bu gelişmeler hiç kimsenin umurunda değil. Çünkü entelektüelimizden en cahilimize varana kadar hepimiz, bu ülkenin halkını oluşturan bireyler olarak, canımızın istediği haberi cımbızla seçip gündemimizi onunla dolduruyoruz ne yazık ki! Bir yazımda yazmıştım televizyonlarımız yine Bodrum TV olmaya devam ediyor, kim kimin peşinde, kim kimi şey ediyor bu haberler salkım saçak televizyondan oturma odalarımıza patır, patır dökülüyor. Oysa oturma odalarımızda eminim buluğ çağında çocuklarımızın olmasına rağmen.

Engelleyemiyoruz çünkü!

Oysa ülkemizde ne güzel şeyler oluyor. Yukarıda dedim ya canımızın istediği haberi seçip onunla ilgileniyoruz.

Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü'nün, Devlet Sanatçısı Meriç Sümen  olduğunu kaç kişi bilir?

Sadece bilenler bilir, o kadar!

Sonra Aspendos Uluslararası Opera ve Bale Festivali ile dünyanın en önemli, saygın bale topluluklarının katıldığını kaç kişi bilir?

Sadece bilenler bilir, hepsi o kadar!

İngiliz Kraliyet Balesi'nin kurucusu Dame Ninette de Valois'i anmak için 75. yılını kutlayan Kraliyet Balesi'nin, Ankara ve İstanbul Devlet balelerini davet ettiğini kimler bilir?

Sadece bilenler bilir, o kadar!

Türkiye Cumhuriyeti Devlet Balesi'nin 45 yıl sonra ilk defa Royal Opera House'da üç özel temsil verdiğini, başarılı Türk koreograflarının yapıtlarından gösteriler sunduklarını kimler bilir?

Yanıtını biliyorsunuz.

Bu temsillerde Madam de Valois'in "Çeşmebaşı" balesinden bir bölüm, Uğur Seyrek'in "Kurban" ve "Günün Menüsü" baleleri ile Beyhan Murphy'nin "Seyahatname" ve "Güldestan" modern balelerinden birer bölüm oynandığını kimler bilir?

Yanıtını yine biliyorsunuz.

Şimdi bana diyeceksiniz, yahu Semih Baylan, sevgili editör ne söyleyeceksen söyle hani eski deyimle "çıkar şu dilinin altındaki baklayı" artık!

Dilimin altındaki ve deminden beri çıkarmak için sözcüklerle hazırlık yaptığım “bakla”, yani demek istediğim şu:

Yukarıda soru biçimde yönelttiğim şeyleri  "ancak bilenler bilir" ama Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü, Genel Sanat Yönetmeni Meriç Sümen'in oğlunu torpil yaparak, Antalya'dan İstanbul'a getirttiğini Los Angeles'ta iki kere oynanacak olan "Ağır Roman-Doğu Yakasının Hikâyesi" kadrosuna aldırdığını bilmeyen kaldı mı?

Bunu bilmekten öte, iki prova arasında, çay-simit sohbetinde “bence” konuşmayan kaldı mı? Çünkü önemli olan, yapılan, icra edilen sanatın "bale ve opera sanatının" etkinlikleri değil, "entelektüel birisi bile olsak" koca sanat gündemi içinden cımbızla seçtiğimiz bize uygun böyle haberlerdir.

Sanat adına yapılan onca etkinliğin ne önemi var?



Müfit Semih Baylan
Editör

---

Yazıyı Tavsiye Et ♫

Yorumlar

---

Bu yazıya henüz yorum yapılmadı.

Yorumları okumak yada yorum yazmak için sisteme giriniz.