Yazılar

Editör olmak zor zenaat / Editör olmanın dayanılmaz zorlukları!Sayı: - 04.09.2006

Öncelikle şunu söyleyeyim, bugün çok fazla ahkam kesip sizleri lakırdıya boğacak değilim. Sadece editör olmanın dayanılmaz zorlukları ve zor zenaat olması konusunda dilimin döndüğünce bir mini konferans verip huzurlarınızdan çekileceğim efendim.

Şimdi diyeceksiniz ki bu nereden çıktı?  Çıktı işte sevgili okurlar çıktı. Anlatayımda dinleyin. Beni anlayacaksınız o zaman:

Cumartesi günü bir sevgili arkadaşım ile karşılaştım. Kendisi gibi yazar-çizer takımındandır. Kısa bir  süresöyleştikten sonra bir soru sordum kendisine:” Mavi Nota’yı izliyor musun? İzliyorsan nasıl buluyorsun?”

Hay sormaz olaydım. Sanki benden böyle bir soru bekleyip deşarj olma hazırlığı içindeymiş beni m değerli arkadaşım.

Hemen Söze başladı: “İzliyorum tabii” dedi. “İzliyorum ve yazıların bir çoğunu da beğenerek okuyorum. Ama öyle yazarların var ki, ben bu kapasitesi yüksek yazıların o yazarlar tarafından yazıldığına inanmıyorum.”

Tabii hemen sordum kendisine: “Bu yazarları tanıyor musun? Nereden vardın böyle bir yargıya?” Önce biraz düşündü sonra, “Hayır tanımıyorum ama içimden bir ses öyle diyor.”  “İyi de sevgili kardeşim, içimizdeki sesi tabii ki dinlememiz gerekir, buna bende katılıyorum ama kişileri tanımadan nasıl böyle bir yargıya varabiliyorsun?” dedim.

Arkadaşım yine aynı sözleri tekrarlamaya devam etti ve “kısa süre de bayağı yazarın da olmuş hani” dedi.

Ve daha başka bir yorum getirmedi.

Evet sevgili okurlar,  öncelikle şunu belirtmeliyim ki yaklaşık on aydan beri Mavi Nota’da yazan yazarların bir kısmını ben de tanımıyorum. Kendileri ile e-posta aracılığı ile sadece teşekkür mahiyetinde görüşmelerim oldu. Ancak ben kimseye de “aman ne olur yazınızı gönderin yayınlayalım” gibi yaklaşımlar da bulunmadım. Örneğin şu içinde bulunduğumuz günlerde yayın arşivimizdeki yazı sayısı bayağı düştü. Önümüzdeki birkaç gün içinde yeni yazılar gelmezse aynen televizyonlar gibi tekrar yayınlara geçebilirim. Bakın bu kadar açık söylüyorum.

Ve biz bu noktadayken şimdi ne demeli buna bilmiyorum. Arkadaşım belli ki bir şeyleri ima etti bana açıkça söyleyemediği için sanırım.  Tamam yazarlarının bir çoğunu okuduk ve onların yazılarından keyif aldık. Ancak bazıları var ki sanki bunlar bir yerlerden toparlanmış yazılar mı demeye getirdi?

Eğer bu sevgili arkadaşım bunu demeye getirdiyse açıkça belirteyim ki bu şekilde elde ettiğimiz yazılarda var tabii. Ancak bunlar yine bir değerli dost tarafından bana e-posta aracılığı ile ulaştırılıyor ve yayımlanırken altına mutlaka kaynağı konuluyor.

Çünkü işin ahlâkı ve bizim duruşumuz bunu gerektiriyor.

İşte sevgili dostlar, eleştiri olmalıdır tabii, eleştirildikçe çıtamız yükselecek ancak sevgili dostumun getirdiği türden eleştiriler ya da sorular insanı gerçekten çok yoruyor ve yanıt vermekte zor oluyor.

Çünkü belli ki kafasında sabit bir fikir var.

Ve o sabit fikri aşmak bazan inanın zor oluyor.

İşte size editör olmanın dayanılmaz zorluğu...

Hepinize iyi haftalar sevgili dostlar...



Müfit Semih Baylan
Editör

Yazıyı Tavsiye Et ♫

Yorumlar

Bu yazıya henüz yorum yapılmadı.

Yorumları okumak yada yorum yazmak için sisteme giriniz.