Yazılar

Bir Teşekkür Belgesinin Düşündürdükleri...Sayı: - 13.09.2006

7 Eylül Perşembe günü Trabzon Valiliğinin toplantı salonunda benim çok özel diye niteleyebileceğim bir mütevazı tören vardı. Trabzon valiliğinin 2004 yılından beri hazırlıklarını gerçekleştirdiği Trabzon 2006 İl Yıllığının yayımlanması nedeniyle, yıllığa emekleri ve birikimleri ile katkıda bulunan kişilere Trabzon Valisi Hüseyin Yavuzdemir’in takdim ettiği Teşekkür Belgelerinin verilişiydi bu tören. Bende hazır bulundum bu törende. Söz konusu yıllığın müzik maddesini yazmıştım çünkü. Bana bu görevi veren ve yıllığın yayın kurulunu oluşturan Trabzon İl Kültür Müdürlüğündeki değerli arkadaşlarımın emeğini, sorumluluğum ölçüsünde en iyi şekilde desteklediğim için mutluyum tabii ki.

Yıllığa emek veren, valilik toplantı salonunu dolduran otuzu aşkın kişiyle birlikte tabiiki bir eser ortaya koyabilmenin mutluluğunu yaşıyorduk. Gerçi hepimiz birbirimizi tanıyorduk. Aramızda profesör düzeyinde öğretim üyeleri, araştırmacı-yazarlar, yerel araştırmacılar, güzel sanatların diğer dalları ile ilginen kişiler vardı. Bu kişilerden biriside bendim.

Adım okunup teşekkür belgesini Sayın Valinin elinden aldığım zaman, o kısacık zaman diliminde, evet birkaç saniye süren o kısacık zaman diliminde neler mi hissetmiştim?

Yanıt vereyim. Çok şey hissettim. Belki bazılarınız bu ânı sıradan olarak görebilirler. Ancak benim için sıradan değildi. Çünkü Trabzon’un kültür hayatına yirmi beş yılı aşkın bir süredir emek verdim, veriyorum da.  Bu kentin müzik tarihini derli toplu halde yazan ilk ve tek kişiyim.  Çalışmalarımın hepsinin ekseninde Trabzon vardı. Trabzon’u hep bilinmeyen ya da az bilinen yönleriyle ele aldım. Çünkü Trabzon benim için sevdadan öte bir aşk idi. Bu aşk ise benim gibi kent kökenli kişilerin duyabileceği bir duyguydu.

Sakın bu yazdıklarımdan farklı anlamlar çıkarılmasın. Çıkarılırsa üzülürüm. Trabzon şimdi bir futbol topuna bindirilmiş, yöre halkı tam anlamıyla futbol ile kısırlaştırılmış ve futbolla yatan futbolla kalkan bir insan yığını haline getirilmiş. İşte benim geride kalan yirmi yılı aşkın süredir verdiğim mücadele futbola dayalı bu kültürü yenmek içindi.

Bunda başarılı olabildim mi? Olduğumu söyleyemem. Sadece benim uğraşmamla bunun düzelmesi mümkün değil tabii. Ama en azından sözümü söyledim bu konuda. Tarih benim söylediklerimi birgün nasılsa ortaya koyar.

Bu ve bunun gibi nedenlerle daha buraya yazamayacağım kadar çok nedenden ötürü kendimi kentime hizmet etmenin mutluluğu içinde bulurken sayın valinin bana bir vesile ile verdiği bu teşekkür belgesini aslında kentime verdiğim yirmi küsür yılımın teşekkürü olarak algılıyorum. Bunada hakkım var sanırım.

Müfit Semih Baylan
Editör

Yazıyı Tavsiye Et ♫

Yorumlar

Bu yazıya henüz yorum yapılmadı.

Yorumları okumak yada yorum yazmak için sisteme giriniz.