Yazılar
Müzik Dersi Hangi Etkinlikleri Kapsar?Sayı: - 27.12.2005
Bilindiği gibi müzik dersi üç aşamalı gerçekleştirilir: ses eğitimi, kulak eğitimi, zevk eğitimi (Yönetken 1952)
Bu üç aşamaya iki etkinlik daha eklemek mümkündür (Günay, 1990) Temel müzik bilgisi verilmesinin yanı sıra, derslerin bir okul çalgısına, örneğin blok flüte dayalı işlenmesi oldukça yararlıdır ve müzik dersi bu etkinliklerle beş aşamalı sayılabilir. Çalgı eğitimi, öğretmenin çok sesli müzik eğitimine geçebilmesinde birçok kolaylık getirebilen bir etkinliktir. Bu nedenle müzik öğretimi içinde ayrıca önem kazanır.
Okul müziği öncelikle ses müziğine dayanır. Ses eğitimi uzun bir sürede gerçekleşen başlı başına bir eğitim dalı olmakla birlikte, müzik öğretiminin bir parçasıdır. Her şeyden önce insan sesi doğal, kolay öğrenilen etkili bir araçtır. Küçük alıştırmalar yoluyla derse hazırlanmak ve sesi zorlamamak doğru olur. Yaygın biçimde inanıldığı gibi yüksek sesle, adeta bağırarak şarkı söyleme, kuşkusuz güzel şarkı söyleme anlamına gelmez. Öğretmen, çocuğu sesini kullanırken dikkatli olması için uyarmalı, zorlamanın sakıncaları üstünde durmalıdır. Düzenli yapılan ses alıştırmaları çocuğu derse hazırlayacak, ilerde koro çalışmalarını sergilemek isteyen öğretmene büyük kolaylıklar sağlayacaktır.
Toplu ses çalışmaları, müzik öğretimi içinde önemli ve ağırlıklı bir yer tutar. Bu çalışmalar çocuğu bir grubun üyesi olma ayrıcalığını tanıdığı gibi, kendini özel ve önemli hissettirecektir. Aynı zamanda bir iç disiplin oluşturacağı için ölçü, düzen, sorumluluk kavramlarının bu yolla kolayca verilmesi mümkündür. Birlikte şarkı söyleme, eşit koşullarda bir etkinliğe katılmalıdır ve paylaşılan süreçten tat alma anlamını taşır. Ses alıştırmalarına geçmeden önce, nefes alıştırmaları yapmak doğru olur.
Çok sesli çalışmalar için, müzik öğretiminin bir parçası olan çalgı öğreti önemsenmelidir. Öğrenilmesi kolay bir çalgı olan blok flüt yoluyla, ders içinde aynı zamanda kulak ve zevk eğitiminin gerçekleştirilmesi mümkündür. Bunun yanı sıra çalgının hazır ve doğal sesleri yardımıyla, çok seslilik kavramı rahatlıkla örneklenebilir. Her dersin sonunda oluşturulacak sınıf içi ses ve çalgı topluluğuna bütün öğrencilerin katılmasına özen gösterilmelidir. Öğrencilerin bir bölümü şarkının sözlerini söylerken, bir bölümü de, özellikle ses değişim süreci yaşayan erkek öğrenciler, çalgıyla ya da ritim aletiyle çalışmaya katılabilir. Değişik tartım çalışmalarıyla şarkı renkli, zengin, yeni bir kimlik kazanacak, çocuk kendiliğinden etkinliğin bir parçası olacaktır.
Müzik dersi ses ve çalgı eğitiminin yanı sıra, kulak ve zevk eğitimini de içerir. Kulak ve zevk eğitimi bir anlamda dinleyerek öğrenmedir ve kuşkusuz önemsenmelidir. Öte yandan Türk ve dünya Müziğinden seçilmiş örneklerin derslerde dinletilmesi, çocuğun kendine özgü doğrular edinmesinde yönlendirici olacaktır. Bu noktada kulak ve zevk eğitimi için temel yöntem dinlemedir demek yanlış olmaz. Dinleme yöntemi, zamanla çözümleyici ve bütüncü bir anlayışın geliştirilmesinden de yararları olan etkili ve kolay bir yöntemdir. bu yönteme derslerde sıklıkla başvurulabilir ve küçük çalışmalarla kolaylıklarından yararlanılabilir.
Örneğin bir müzik eserinde sazları tanıyabilme, bir halk ezgisinin hangi yöreye ait olabileceğini taşıdığı karaktere göre bulabilme, ses ve tartım kümelerini doğru duyabilme, bir ses kümesinde aralık kavramının tonaliteyi belirlediğini fark edebilme… gibi küçük çalışmalar, çocuğun giderek çözümleyici ve bütüncü bir anlayış edinmesine yardımcı olabilecek çalışmalardır.
Öğretmenin izleyeceği yöntemlerle öğreteceği şarkılar, zaman içinde kendiliğinden zengin bir Okul Müziği dağarcığı oluşturur. Ancak müzik dersi şarkı öğretimiyle sınırlı değildir ve ders içi çalışmaları olduğu kadar, ders dışı çalışmaları da kapsar. Sayılabilecek bir dizi etkinlik özel gün ve haftalarda sergilenebileceği gibi, kısa aralıklarla bu gün ve haftalar dışında da sergilenebilir. Bu arada başka öğretmenlerle işbirliği yapılabilir ve okulun öbür öğrencilerinin de katılımıyla çalışmalar genişletilebilir. Müzik dersi okulun sosyal etkinlikleri için önemli bir kaynak oluşturan ayrıcalıklı bir derstir. Çalışmalar zaman içinde sergilendikçe giderek genişleyen bir çevre oluşacak, öğrenci-öğretmen-aile paylaşımı birçok yarar getirecektir.
Bütün bu çalışmalar doğal olarak uzun bir zamanda gerçekleşecektir. Müzik dersinin programlarda 40–45 dakikalık bir ders saati olarak yer aldığı düşünülürse, bu sürenin yetmeyeceği açıktır. Yine de ayrıntıya fazla girmeden, belki abartılmamış bir nota eğitimi yöntemi izleyerek, bu sürenin değerlendirilmesi mümkündür. Ders için ayrılan süre iyi değerlendirilirse, müzik dersi heyecan duyulabilen, tat alınabilen keyifli bir yaşantıya dönüşecektir. Örneğin çocuğun ritim aletini kendinin yapması ve şarkıya tamamen kendi üreteceği bir tartımla eşlik etmesi. Bir anlamda yaratarak bu süreci yaşaması demektir. Anlamak ve üretmek, öğrenme süreci içinde müziği kendiliğinden çocuğun yaşantısına katar. Araçların dikkatle seçilmesi, müziğin kuramlar yoluyla anlatılmasından çok örneklenerek gösterilmesi de bu bağlamda önem kazanır ve kuşkusuz tercih edilmelidir.
Yazıyı Tavsiye Et ♫
Yorumlar
Bu yazıya henüz yorum yapılmadı.
Yorumları okumak yada yorum yazmak için sisteme giriniz.